x

Ekşi Sözlük’te Dine Hakarete 1,5 Yıl Hapis

Ekşi Sözlük’te Dine Hakarete 1,5 Yıl Hapis

Ekşi Sözlük yeni bir mahkeme sürecinin tam ortasında ancak bu sefer davalık olan sözlüğün kendisi değil, 35 bine yakın yazarından bir tanesi.

Vatan Gazetesi’nin haberine göre Ekşi Sözlük’te açtığı “din saçmalığı” başlıklı entride yazdıklarıyla İslam dinine inananları aşağıladığı iddiasıyla şikayet edilen “sigaram ve ben” rumuzlu makine mühendisi Ahmet M. S. için 1,5 yıla kadar hapis isteniyor.

Açılan davaya karşı yaptığı savunmada sözlükte yazdığı yazıda bir hakaret kastı taşımadığını belirten yazarın mahkemesi 9 aydan 1,5 yıla kadar hapis istemiyle İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Ekşi Sözlük geçmişte yazar alımının çok nadir olduğu, yeni yazarların attıkları çaylak entrilerle resmi olmayan yollarla da olsa eskilerin denetimine uğradığı ve dolayısıyla kapalı bir mecraydı. Şimdi ise devir değişti ve isterseniz zamanın demokratik naifliğinden dem vurun, isterseniz daha fazla tık kaygısı olarak yorumlayın ama Ekşi Sözlük’te artık çok daha fazla ve çeşitli yazar ve dolayısıyla çok farklı düşünceler var.

Özellikle sözlükteki tartışmalara yeni yeni dahil olan muhafazar kesimin günden güne kendini göstermesiyle daha da heterojen bir yapı alan Ekşi Sözlük’te çok uzun bir süredir en basit tabiriyle inananlar ve inanmayanlar kavgası yapılıyor.

Malumunuz kamuoyunu etkileyen bir yeni medya haber sitesi olarak din, inanç ve bu eksendeki hassas tartışmalara girmeyi doğru bulmuyoruz. Ancak yine de inançlar hakkında sarf edilen sözlerin hangilerinin hakaret olduğu, hangilerinin ise bireysel düşünce olduğu ve bu konuda bir cezalandırmanın ne kadar gerekli olduğu konuları üzerine gerçekten tartışılması gerekiyor.

Silinme ihtimaline karşılık 10 Ağustos 2011’de saat 17.40’da yazılmış olan ilgili entriyi buraya ekleme gereği duyuyoruz:

şimdi saçmalık derken, gereksiz olarak anlaşılmasın, gayet de gereklidir din dediğimiz beyin uyuşturucusu. insanoğlu doğru, yanlış, ahlaki, etik gibi kavramların içinden kendi başına çıkabilecek kapasiteye sahip değildir, bu sebeple eline bir yanlış-doğru rehberinin verilmesi çok da dahiyane bir fikirdir aslında. burada garip olan durum, milyarlarca insanın hala kayıtsız şartsız güncellenmemiş ve fantastik masallar silsilesi halinde bulunan bu dinlere inanıyor olmasıdır. bundan daha da garip olanı, bu insanların inanmayana acıyan gözlerle bakması, ve saçma sapan argümanlarla kanıt olduğunu iddia ettiği bir takım görüşlerin diğerlerinin aklına yatmadığı için onların zekasını aşağılamasıdır. güzel kardeşim, tamam sen inan, saygım var. hatta bak şimdi bir ay ben senin tacizlerine maruz kalmamak için s….de olmamasına rağmen ortalık yerde yeme içme özgürlüğümden feragat edeceğim, sene boyu sabahın beşinde ezan sesiyle uyanmak zorunda kalıyorum, din odaklı yönetimlerin akıl almaz icraatlarının sonuçlarına katlanmak durumundayım, bunları düzeltmek için yapabileceğim birşey de yok, kabul. ama benim bir saçmalığa inanmamam, sırf sen inanıyorsun diye beni aşağılama, kendinden alt seviyede görme hakkını sana vermez. “bak ne kadar mükemmel bir kainat, kusursuz bir sistem, bunu allah yaratmadıysa başka nasıl olabilir” gerizekalılığındaki bir yaklaşımla “bu kainat zumbak tarafından yaratılmıştır, yoksa nasıl olabilirdi” şeklindeki bir yaklaşım arasında bir çokları için en ufak bir fark yoktur, ikisi de ispatlanamaz, ikisi de bilinmeyene bir açıklama getirmek için ortaya atılmış düşüncelerdir. işte düşünmeden inananların* bu kadar net ve basit bir gerçeği anlayamıyor olmaları, dinin saçmalık olduğunun en net ve basit ispatıdır.

Yorumlar (52)

  1. Böyle anlamsız, mantıksız davaların açıldığı çok oluyor. Bu davaların haber yapılması, kamuoyuna duyurulması açısından doğru, güzel bir iş. Ekşi Sözlük’teki arkadaş adına ben teşekkür ederim.

  2. Düşünce özgürlüğü de bir yere kadar, bu ülke müslüman bir ülke sonuç itibarıyla, kimsenin dine laf edecek kafası mantığı yok.. İnşallah çeker cezasını.

  3. biz müslüman bir ülke değiliz biz bir din devleti de değiliz. tc devleti din dışı bir devlettir ve dinlere karşı tarafsızdır.
    müslüman çoğunlukta yaşaması adalet sisteminin buna göre taraflı çalışmasına bir neden teşkil etmemektedir. böyle bir savunma yapılamaz! o zaman müslümanlar toplanıp bir ateist öldürdüğünde ya da inançsız diye bir kişiye hakaret ettiğinde ne yapacağız “biz müslüman bir ülkeyiz siz hak ettiniz bunu cezanız yerinbi buldu” mu diyeceğiz?
    o halde ateizme edilen hakaretleri küfürleri söylemeye dahi lüzum yok.

    böyle bir yaklaşım kabul edilemez. kaldı ki bu yazıda hakaret yok. eğer değerlendirilecekse bu değerlendirilmelidir küfür yok hakaret yok. bir düşünce sistemi saçma bulunabilir bu hakaret değildir.

  4. Eğer bu adam bu yazdıklarından dolayı 1,5 yıl hapis cezası alırsa bu ülkenin ben hukuk anlayışına acıyorum!

  5. Bizlere yapılan hakaretler ne olacak peki? Her gün ahlaksız, pislik, suçlu sübyancı, mason, faşist, ırkçı, siyonist, komünist gibi suçlamalarla, genellemelere maruz kalıyoruz. Hani bizim hakkımız?? Harun yahya denilen adam her gün tv programlarında, yazılarına bize hakaretler etmiyor mu? Adalet niye o zaman işlemiyor. Tamamen saçmalık.

  6. Bugüne kadar hiç bir icraatte gerçekten şeriat geliyor demedim ve inanmadım ama eğer bu ceza verilirse inandığım ve sizin de inanmaniz gereken gündür diyorum.

  7. “şampuanın saç için olduğunu bilmiyordum, içtim. uyarmamışlar şikayetçiyim.” gibi birşey böyle bir “kişisel görüşü” hakaret diye nitelendirmek bir de dayanamayıp dava etmek.

    not: türkiye müslüman bir ülke değildir. ben türküm ve müslüman değilim. hiçbir dine mensup değilim. türkiye laik atatürk türkiyesidir, cumhuriyettir. unuttuysanız hatırlama niyetine okuyunuz.

    • Yani sizin söylediklerinizden şu anlam çıkıyor: Hangi dine, kitaba olursa olsun hakaret serbest. Ama Atatürk’e kimse bir şey diyemez.

      Atatürk’ü Allah’ın üzerine ne zaman koydunuz çok merak ediyorum. Türkiye’nin laik olması, birilerinin diğer insanların inançlarına hakaret edebilmesi anlamını taşımıyor. Siz müslüman olmayabilirsiniz, hiçbir dine mensup olmayabilirsiniz ama başkalarının inançlarına hakaret edemezsiniz. İsrail’e gidip Hz. Musa’ya hakaret ederseniz, dinleriyle dalga geçerseniz aynı şekilde karşılık görürsünüz. Nereye giderseniz gidin, kimse sizin sırtınızı sıvazlamaz.

      • Siz bir insanın bir durumu “saçma” bulmasını hakaret olarak sayabilecek bir görüşe sahipseniz zaten bizim konuşacağımız ortak bir nokta yoktur. Atatürk temellerine dayalı, “LAİKLİK” ilkesi üzerine “kurulmuş” Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyorsanız insanların kişisel görüşlerini ve kendilerince “saçma” buldukları ve nihayetinde gayet açık bir dilde yazılmış bu yazıyı ve yazarını ve de bu konuda hemfikir olanları kendinize günah keçisi seçemezsiniz. Ortaçağda yaşamıyoruz.

        Kaldı ki kimse allah’a inanmak ve bir dine mensup olmak “zorunda değildir.” Benim için Mustafa Kemal Atatürk ve ilkeleri, devrimleri; ileri görüşlülüğün, hakların, “özgürlügün” temelidir. Kaldı ki inanç sadece dinle olmaz. Bir görüşe, bir lidere inanç benim bireysel seçimimdir.

        Siz kimseyi görüşü size ters geliyor diye cezalandıramazsınız. Bu ne demokratik sistemlerin işleyişinde ne de cumhuriyetlerin kökünde vardır. İnsan hakları da bunu gerektirir.

        Teokrasi, Monarşi ya da Şeriat ile bezeli bir ülke istiyorsanız Türkiye Cumhuriyeti yanlış adrestir.

      • Evet ama İsrail bir din devleti, dolayısıyla bu yanlış bir karşılaştırma olmuş. Tabii sözde yanlış, Türkiye’nin de gün geçtikçe bir din devleti ve polis devleti olduğunu tek düşünen ben olamam.

  8. @Kamil bey, siz bu davayla mı acıyorsunuz hukuk anlayışına? buna gelene kadar neler oldu ve neler oluyor.(örn.: hrant davası, n.ç. davası)

    Ayrıca kimse düşünce özgürlüğünden bahsetmesin böyle bir davadan sonra. İlköğretimde “vatandaşlık” dersinin ilk konularında okutuluyor, “insan haklarının korunmasının yararları” başlığı altında, “düşünce özgürlüğü: herkes düşündüğünü dile getirmekte özgürdür” diye. Ama işte, hukuk devleti olup “başkasının düşüncesinden şikayetçi olununca” iş değişiyor ne yazık ki:…

  9. Dünya belki bundan 100 sene sonra bizim köleliğe anlam veremediğimiz ve acıdığımız gibi bu tip adeletsizlik ve yobazlıklara acıyarak bakacaktır.

  10. Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. – Mustafa Kemal ATATÜRK

    Türkiye müslüman ülkedir diye ileri geri konuşanlara duyurulur.

  11. gürkan yağız isimli biri şahıs “Hangi dine, kitaba olursa olsun hakaret serbest. Ama Atatürk’e kimse bir şey diyemez.” diye sitem etmiş. burda kimse bir dinin temsilcisine ya da kitabına hakaret etmiyor ki. sen de atatürkü değil laikliği eleştir, sana da dokunmasınlar.

    bir de eklemiş, “atatürkü allahın üzerine ne zaman koydunuz merak ediyorum” demiş.
    ben merak ediyorum asıl. sen allahla bir insanı karşılaştırmaya başlamaya ne zaman başladın?

    bu adam dinleri eleştiriyor.

    özellikle bir dini ya da bir dinin temsilcini değil. o sebepten madem dava açılması mantıklı, sadece nüfusunun çoğu müslümanlardan oluşan bir ülke olan türkiyenin değil, içinde diğer dinlere mensup insanları da barındıran diğer dünya ülkelerinin de dava açması gerekir. ki eminim birçok ülkenin uğraşacak çok daha önemli işleri var. türkiyenin aksine..

    tekrardan; bu metinde hakaret olarak nitelendirilebilecek tek bir kelime var. o da “gerizekalı”. ki tekrar bakılırsa bunu müslümanlara değil dinlere inananlara söylendiği görülebilir.

  12. “I don’t want to live on this planet anymore”

    Ne mal ülkeyiz ya.

  13. ya o değilde hakkaten bir takım “saçma” insanlar oturup bunları savcılığa mı veriyor. bu mu yani? internette ne küfürler ne hakaretler var. herşeye yahu!! adamlar açık açık terör örgütü lehine site kuruyor yorumlar yapıyor türklüğü cumhuriyeti bütün değerleri aşalıyor. şimdi bu yorumu takip edip mahkemeye götüren adamın niyetinden ciddi bir biçimde şüphe duyuyorum. herhalde sözlük yazarı özellikle hedef alınmış, çünkü bu sert bir eleştiri bile sayılmaz. yani ben bu adamın bu yazısına “şuku” bile vermem.

    böyle gereksiz bir şeyle bir insanı gözaltına almak sorgulamak mahkeme kurup karar bekletmek adalet sisteminin hakimlerin zamanını çalmaktır. eğer kabul edilirse de bu adalet sisteminin boş vaktinin çok olduğunu gösterir herhalde-ki öyle olmadığını hepimiz biliyoruz.bakalım dava nasıl sonuçlanacak…

    yani bu yazıyı sadece “eleştirel bir yazıya yakışmayacak derecede pasif” bir yazı olduğu için mahkemeye verebilirsiniz. bu adam bununla 1,5 yıl yerse ben değil internette yazmak, günlük bile yazmam daha. mazallah buna 1,5 yıl veren beni müebbet hapsine tabi tutar.

  14. Ben de ayrı bir forumda şu tezahüratı copy/paste ettiğim için:

    http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=cami+imam%C4%B1+oku+ezan%C4%B1+yeter+art%C4%B1k+anan%C4%B1n+am%C4%B1

    ve George Carlin’in “Religion is Bullshit” isimli bir videosunu yollayan ayrı bir şahısa hitaben “din bombok birşey” dediğim için dava edildim.

    Sanırım islami forumlardaki insanlar yargının bu konudaki kanunlarını TCK 125 http://www.belgenet.com/yasa/tck/125-131.html yakından takip ediyorlar ve kendileri dışındaki forumlarda da bunu uyguluyorlar. Benim başıma gelen forumun ismi “Brainstorming” idi. Güya. Bu insanlar şikayet hazırlamakta avukat vs yardımı bulmakta zorlanmıyorlar. Kısaca bu konuda bu TCK 125 kanununu sonuna kadar sömürüyorlar.

    Ceza ciddi bir ceza ve 1 seneden az olamıyor, anladığım kadarıyla 18,000 TL gibi bir para cezası da söz konusu.

    Oysa TCK maddesi oldukça muğlak ifadeler içeriyor.
    “…Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,…c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle.”

  15. Ekşisözlük bir hakaret platformudur.

    Batı’nın uydurduğu özgürlük kavramına kurban giden nesiller olmuştur.

    Bizim, gençlerimizde bu kavramlara kurban gitmektedirler.Her atomun, her canlının birbirine bağlı olduğu bir evrende, ben özgürüm naraları atmak niyedir.

    İnsanın yapamadığı milyonlarca şey vardır. Uçabiliyor musun? Balinalarla beraber yüzebiliyor musun? Ağaçların ruhlarını hissedebiliyor musun?

    İnsan, sınırlı ve bağımlıdır. Bu nedenden dolayı, birbirine yardım etmeli, bir nizam içinde yaşamalıdır.

    Toplum, parçalara bölünüp, bireyselleştikçe, acıları artacaktır.

    BAĞIR BAĞIR BAĞIR, HAKARET ET, ÖZGÜR OL.

      • Zaman Durmaz, Beklemez Hiç Bir Canlıyı!

        Sadece İnsandır, boşa geçiren zamanı.

        Sebebi ise, kendi aklını üstün görmesidir.

        Yolun sonunda anlaşılır,

        Düşünce dizler yere, beden kavuşunca toprağa,

        Biter; İnkar, İsyan, Tartışma, Kavga, Dövüş…

        Herşeyin bir yolu var;

        Karıncanın bir yolu var, sapmaz yolundan.

        Dünyanın bir yolu var, sapmaz yolundan,

        Güneşin bir yolu var, sapmaz yolundan,

        Her atomun bir yolu var, sapmaz yolundan.

        İnsanın da yolu var, sapmaz yolundan!

        İnsan için; Kimi der saptı, kimi der sapmadı,

        Lakin; her varlığın bir yolu var, sapmaz yolundan!

        .

  16. Sayın gerçekolan

    ne de güzel söylediniz? hangi kitap bu?

  17. Gerçek Olan,

    aslında sizi böyle sebze gibi sakin olmaya(görünürde) iten şeyin ne olduğunu merak etmiştim biraz son okuduğunuzun etkisinde bir şeyler yazmışsınız.

    Özgürlük de uydurulmuş bir kavram değildir. onu kısıtlayan şeyler olduğu vakit isyan yerinde bir karardır. batı bugünkü özgür düşünüş seviyesine gelebilmek için çok mücadele verdi. ve özgürlük için bağımsızlık için verilen mücadeleler yaşlı adamlardan gelmez tam aksine gençlerden gelir bu türkiyenin bağımsızlık mücadelesinde de böyle olmuştur. eğer namık kemaller ziya gökalpler söylediğiniz gibi balinalar ile yüzmekten ağaç ruhlarıyla dans etmekten bahsetse idi atatürk önderliğindeki özgürlükçü türkiyenin bugünkü bağımsızlığına ulaşmasını sağlayan iradeyi toplamak asla mümkün olamazdı.

    Özgürlük büyük şeydir. elbetteki onu hakkıyla yaşamak için BAĞIRACAĞIZ! Biz büyük kapının bekçileriyiz! Biz gençler Büyük konuşmazsak kapının büyüklüğü nasıl anlaşılacak?!

    Türk gençleri birey olmanın bilincini yakaladığı günden itibaren kendi bulamadığı hür ve bilimsel düşünce, sosyal imkan ve daha fazla konfor edinmek için, kendi elde edemediklerini yarının gençlerine yani kendi çocuklarına kazandırmak için çalışmakla yükümlüdür. Kaldı ki hayatta eksiksiz zevk ve mutluluk varlığı belli olmayan bir dünya umuduyla bir cennet hayaliyle kendin için çalışarak elde edilmez, bu insanlar dünyanın geçici olduğu görüşüyle o kadar yoğrulmuştur ki bağımsızlık rahatlık ve hür düşünce bilimsel ilerleme sanat gibi kavramlar onlara gereksiz boşa enerji harcamak gibi gözükmektedir. bütün insanlığın varlığını kendinde gören ya da çeşitliliği farklı bir açıklamayı yok sayan bir inanışta gören insanlar belli ki zavallıdır ve tek başlarına yok olmaya mahkumdur.geriye hiçbir kaydadeğer şey bırakmadan…hayatını başka bir dünya fikriyle geçiren toplumların cennete ulaştığı düşünülse de dünyayı cennete çevirme şansını bütünüyle ıskalamış hatta buna engel de olmuşlardır. Herhangi bir kişinin mutluluğa ve esrimeye erebilmesi için bu dünyada kendisini hem kendi milleti hem de dünyada dünya insanları için yaşayan diğer milletlerle bir hissedebilmesi için; KENDİSİ İÇİN BİR CENNET fikriyle değil bu dünyada gelecek nesiller için çalışmalıdır. Anlayışlı bir adam dünyadaki mutluluğunu tüm dünya çocuklarının şerefi, varlığı, mutluluğu ve özgürlüğü için çalışmakta bulur.

    Ve elbette bunu farklı şekillerde yapacaktır. Bazısı bahçe eker ürün yetiştirir ve bunları paylaşır, bazısı sanatla uğraşır resim yapar, müzik yapar sinema yapar bazısı bilimle ve icatlarla bunu gerçekleştirir, bazıları düşünce ile hiç sorulmamış olanları sorar ve bir vizyon getirir bazılarıyla yeni aydınlık insanlar yetiştirmekten hoşlanır. Bunları yapmasına engel olan zihinler dogmalar kurallar varsa elbetteki sebze gibi köşesinde durmayacaktır, eleştirecektir, gerekirse de bağıracaktır. Çünkü o yapmazsa sen yapmazsan ve ben yapmazsam o halde çobanların güttüğü izin verilen yerde otlamak dışında iradesi olmayan bir sığır sürüsünden farkımız kalır mı…

    Bana hiç de gerçekçi olmayan bir tutumla “Gerçeklerin Kitabı” dediniz. “Ancak düşünenler okuyabilir” şeklinde de “sizlerde bulunmayan bir meziyet” gibisinden bir laf söylediniz. Düşünenler okudukları oranda düşündüklerini söyleme hakkına da sahiptir. Bu engellenmemeli…Düşündüklerini özgürce söyleyemeyen insanlar korkaktır, riyakardır ve samimiyetsizdir. Onlar politikacılardır. İnsanları köleleştirme yolunda gittiklerinden onların kulağına hitap etmeleri gerektiğinden düşündüklerini samimiyetle söyleyemezler. Özgür düşünen bir Türk Genci herhangi bir partinin düdüğü değildir. Bu sebepten dolayı “O” kendisini maske kullanmadan ifade eder düşüncelerini samimiyetle ifade eder. Bu da onun en büyük özgürlüğüdür, aynı zamanda tek gücüdür çünkü büyük grupların değer yargılarını tartışmaya açabilecek kadar da güç sahibidir. Bu politikacılarda olmayan, din adamlarında olmayan türden bir güçtür. Ve tarih; tüm muhafazkar toplumların, din adamı ve politikacıların bunu engellemek girişimine milyon kez şahit olunmuştur. Engellemeye gençlerden başlarlar. Ve onların düşüncelerinden…

    Ancak bu nafile bir çaba: Bugün ülkemizdeki bazı grupların özendiği Araplar bile yılların baskıcı liderlerinde kurtulmayı başardı. Elbette batıyı yakalamak için önlerinde daha asırlar var. Henüz dinsel dogmaları aşabimiş değiller, ama yakında ulaşacakları refah seviyesi arttığında dinsel dogmalar onlara zor gelecek ve ondan da kurtulacaklar.

    Türkiyenin kargaşası da budur. Biz de fazlalıklardan kurtulmaya gayret ediyoruz. İsteyen dinini yapar vicdan özgürlüğü de büyük bir hürriyettir. Elbette başkasına kendi hür iradesiyle seçtiği inancını zorla dayatmaya eleştirilemez kılmaya ve bu olduğunda ise zorbalık etmeye başlamadığı müddetçe…

    Uzun oldu, tek umudum sizin gerçeklik kitabının uzunluğunu geçmemiş olması.Çünkü bazen okumayı ve düşünmeyi de bırakıp çevremizde olanlarıinsanların başlarına gelenleri ve mücadelelerini, ihtiyaçlarını tarafsız yargısız bir biçimde “gözlemleyebilmek” ve “empati kurabilmek” de gerekli…

    Bütünlük dinsel dogmalar ve kurallara olan sıkı sıkıya bağlılıkla değil nihayetinde insanlığın geliştirdiği ve kusursuzlaştırdığı empati bilinciyle mümkün olabilir.

    İçtenlikle,

  18. Size karşı bir garezim yoktur.

    Fakat,

    Yazılanların, bir kitaptan çıktığı varsayımıyla veya yönlendirmesiyle sormanızın da bir anlamı vardır.

  19. Benim merak ettiğim yazarın amacı. İsteyen inanır isteyen inanmaz zikrindeki bir kişi neden böyle bir yazı yazar? Bence tek amaç inançlı olan insanları kışkırtmak.

    Sözlüğü takip eden biri olarak bence bu yazıda hakaret yok. Çok daha ağır hakaret içeren yazılar mevcut ve hergün yenisi ekleniyor. Amaçlarının düşünce özgürlüğü kapsamında olduğuna inanmıyorum. İnsanların hassas oldukları bir konu üzerine bu şekilde, bilinçli ve sistemli olarak gidilmesinin kesinlikle bir sebebi var.

  20. Yaw belli bir yaştaki her ateistin ettiği standart lafları etmiş adam. Bana göre de davalık bir durum yok. Ama bu lafların edilmesi gerekli mi diye de sorguluyorum. Amaç nedir yani? Tamam dinini yaşayan kendi kendine yaşasın da sen de dinsizliğini kendi kendine yaşa. Neden bulaşma gereği duyuyorsun ki? Kimse için de aç kalma. Emin ol gerçekten inanarak oruç tutanın karşısında dünyaları yesen de farketmez. Lafını edeceğin bir şeyi yapmasan herkes açısından en iyisi olur. Ne demişler iyilik yap denize at. Atmayacaksan yapma… Bu arada düşünce özgürlüğünden bahsediliyor bu yorumlarda. Burada kullanılan yorum sistemi ise bunun tam karşısında… Beğenilmeyen yorumlar gizleniyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? WordPress’in bu yorum modülü bile düşünce özgürlüğünün karşısında yani. E böyle olunca da tek taraflı yorumlar oluyor. En azından diğerlerini okumak için uğraşman gerekiyor. Yetkilileri göreve davet ediyorum :)

  21. Bu eğer dine hakaretse o adamın dinden anlayışı 3 kelime ezberlekten günümüze kadar süregelen ibadet ritüellerinin sorgusuz sualsiz öteye geçirememiş hatta allahın kullan diye verdiği beyni zerre kullanmıyor demektir.Ben inanırım yada inanmam bu kimseyi bağlamaz! Beni bağlar diyen varsa buyursun gelsin! kaldı ki ben nasıl ramazanda oruçluya saygı duyuyorsam ibadetini yapana empati kuruyorsam yada tvlerde kendince dini yayanlara katlanıyorsam onlarda bana,bize,herkese katlanmak zorunda!Yukarıda ki yorumlarda da belirtildiği gibi.Zaten Türk adaletinden milletçe kaygı duyuyoruz o yüzden bu davayı açan savcının boşluğuna geldiğine inanmak istiyorum eğer öyle değilse yazık..

  22. Bütün bu konuşulanlara en iyi açıklama konunun muhatabından yapılıyor. Kuranı Kerimde herkesin dininin kendine ait olduğu kimsenin kimseye herhangi bir müdahele hakkının olmadığı net bir şekilde söyleniyor(Bknz Kafirun Suresi). Kimsenin diğerinin inancını hafife alma, hakaret etme, yok sayma hakkı yok. Herkesin doğrusu kendine. Kişiye düşen karşıdakinin düşüncesine saygıdan başka bir şey değildir.

  23. Dini yaşamaya çalışan “müteassıp” veya “dindar” denilen zümredenim. Bu arkadaşın düşüncelerinden ve yazdığı şeylerden gocunmuyacak kadar imanım sağlam ve özgür düşünebiliyorum elhamdülillah.

    Vurun kahpeye, dövün iti modunda bir tepki verildiği müddetçe ilerleyemedik, ilerliyemiyoruz. Kuran-ı Kerim bu durumları asırlar öncesinden görmüş ve Peygamberimiz (sav) her sabah namazında okuduğu Kafirun ve İhlas surelerinden, Kafirun suresinin bitiminde durumu özetlemiş: “leküm diniküm veliyedin” “Sizin dininiz size, bizim dinimiz bize”, bu arkadaşımıza sadece bunu söyleyip yoluma devam ediyorum.

    Mahkeme açılmasını ve 21. yüzyılda düşüncesinden dolayı bir kardeşimi daha devletin sapık çarklarına kaptırmayı kahır olarak değerlendiriyorum.

  24. İiğrenç bir düşünce ve yazı, o entry yazan kişi içeride “Allah’ım bana yardım et” diyecektir zaten .

  25. bu davada sanık suçlu bulunursa bu ülkenin şeriata gideceği kesindir. umarım bu yorumdan bile beni içeri almazlar..

  26. yazik uzuldum gercekten eksisozluge. halbuki bizim sozlukte hersey serbest, dis guclerin korumasi altinda olmamiz cok farkediyo sanirim.

  27. Baskı, sansür ve yasaklamaların nereye dayandığını görün. Bunun adı faşizmdir ve dikta rejimidir.

  28. gerizekalı v.b kelimeleri hakaret olarak görmüyorsanız ben de sizin ahlak anlayışınıza acıyorum :) ama bunun için dava açılıp 1.5 yıl hapis de ayrı bir saçmalık. asıl mesele ekşinin bu yazıları düzgün moderasyondan geçirmemesi. sonra vay efendim bana niye dava açıyorsun oluyor. bu ülkede bir sürü sosyal paylaşımların yapıldığı siteler oluyor. eğer bir sitenin moderatörleri işini adam gibi yaparsa o siteye hiçbirşey olmaz… bir gerizekalı kelimesi zekaya yönelik aşağılayıcı kelimeden hakaret mi olur demeyin. asıl hakaret bunlardır zaten. herhangi birine sövmek sadece yapılmak istenilesi bir fiil olarak kalabildiği halde hakaret sayılırken ama aşağılamak sayılmaması çok komik asıl onu küçük görüp küçük düşürmek hakarettir…

  29. dava gerekçesi ne kadar zırvalıksa yazı o kadar yerinde ve saygı çerçevesinde olmuş. siz hakaret görmemişsiniz. bir müslüman evladı tecavüze ugrayan bir cocugun suçunu söylesin. tanrı çocuğu ve yakınlarını çok sevdigi için mi böyle bir yük verdi, gücünü göstermek için mi sabır için mi? bu arada bilerek kadın degil çocuk dedim, çünkü yobaz beyinler kadın lafını duyunca bilinçaltı su yüzüne çıkıyor sapıtıyorlar. ne bileyim internet kafede falandır, görme-duyma mesafesinde kadın vardır, tehlikeye atmayalım.

  30. grmek istemeyen kadar kör kimse yoktur….a bu yazıda hakaret yok diyenler gerizekalı ve ahmaksınız o zaman….

  31. ben hem bu yazıyı yazana hem de yorumlarında hem bu cocugu hemde davayı acanı kınayanlara acıyorum…cunku bunları yazan hala zıhınsel olarak ergenlık donemlerınde kalmıs agzı ıyı laf yapan tipler.. Dusunce ozgurlugu vardır evet ama bu dusunceyı dogru bır dılle anlatana kımse laf etmez…soyledıklerı bı cok ınanmayan ınsan ıcın standart rahatsızlık..ama gercekten objektıf dusunen bı ınsan o kısının ınanlara saygı gostmeyıp onların onemsedıgı bazı seylere dalga gecercesıne s….de degıl tarzı edepsızce bı konusma ıle dıle getrılmesı..kınanıcak ayıplanıcak bseydır.eksı hep boyle yazılarla dolu.davaya gelınce gereksız..hukukcu olarak soyluyorum bu devletın ugrasması gerekn cok daha onemlı davaları var…bu ergen beyınle ugrasmak luzumsuz.

  32. İyi olmuş yapanın ellerine sağlık. Eskiden, yetkili 68 kuşağının yetkisiz sanal fareleri olmaları çok manidar. Manidar olmayan ise, avrupa veya abd den gelen her akıma kapılmalarıdır, üzülmeye gerek de yok;saftırlar. Çok ısrar etmeyin sokağa dökülebilirler. Ya da geldikleri gibi giderler, en sonunda çok güzel olmuş. Allah ülkemi Müslümanlarda bıraksın her daim.

  33. Ekşisözlük bir hakaret platformudur.
    Batı’nın uydurduğu özgürlük kavramına kurban giden nesiller olmuştur.
    Bizim, gençlerimizde bu kavramlara kurban gitmektedirler.Her atomun, her canlının birbirine bağlı olduğu bir evrende, ben özgürüm naraları atmak niyedir.
    İnsanın yapamadığı milyonlarca şey vardır. Uçabiliyor musun? Balinalarla beraber yüzebiliyor musun? Ağaçların ruhlarını hissedebiliyor musun?
    İnsan, sınırlı ve bağımlıdır. Bu nedenden dolayı, birbirine yardım etmeli, bir nizam içinde yaşamalıdır.
    Toplum, parçalara bölünüp, bireyselleştikçe, acıları artacaktır.
    BAĞIR BAĞIR BAĞIR, HAKARET ET, ÖZGÜR OL…

    Bütün bu dava sürecinden yazılanlardan hakaret etti etmediden bağımsız olarak sadece bu metin için bir şeyler söylemek istiyorum.

    Hangi kitapta yazdığı dinci yobaz birinin aklından çıkıp çıkmadığı önemli değil şu anda bu metnin benim için…

    Gerçekten önyargısız nereden kimden çıktığını önemsemeden okursanız bunu ve samimi olduğu önkoşuluyla yaklaşırsanız tüm bu yorumların arasında ki en basit en sade ama en bilge düşüncenin burada yattığını görebilirsiniz…

    Bu din propagandası değildir… İnsanın doğanın bir parçası olduğuna ve doğaya olan uyumuna dönmesine bir çağrıdır…

    Evet çok fazla bireysellik delilik getirir, nefret öfke kin isyan insan ruhuna zararlıdır…

    Yalnızlıktır sebebi… Sevgisizlik…

    Dinden ve bu konudan BAĞIMSIZ söylüyorum bunları.

    Bireysel mutluluk insanın kendi özünü kavramasıyla başlar ve kendine uygun bir hayat sürmeye çalışmasıyla…

    Bu herkeste farklı olacaktır muhtemelen.

    Din dediğimiz şey de buna bir rehber olmak ister, kimisi kullanır kimisi kullanmaz.

    Nefret öfke isyan Din yoluyla da gelse böyle sözde özgürlük denen anlamsız saldırıların gırla gittiği Sözlük ler den de gelse aynıdır…

    Özünde nefret nefrettir…

    Ve insanı içten içe yıkar…

    Katı bir yobaz la ölümüne inatçı alaycı hor gören bir ateist in ruhsal dinamikleri o kadar benzer ki… Şekilleri duruşları farklı olsada…

    Fanatik her zaman huzursuzdur ve mutsuz ve saldırgan ve isyankar…

    Din Futbol Ateizm aşırı ahlakçı kadın düşkünü… Hiç farketmez, hepsi aynı ruh halinin karşı taraflarını eşit şiddette temsil eder sadece ve bastırılmıştır, aşırılıklara boğarak kendilerini mutlu olmaya çalışırlar…

    Kendini aşırı ahlaki kısıtlamalara sokmak neyse özgürüm ! diye hırçınlaşmak saldırmak gün aşırı biriyle sevişmek, sürekli içmek de odur.

    İki insanda farklı yollardan kendisine eziyet eder. Kimi din adına kimi özgürlük kisvesi altında…

    İç huzuru olan dindar biri ile inanmayan biri bu konuyu açıp tartışma ihtiyacı bile olmadan severler birbirlerini hoşça vakit geçirirler…

    Yanlış algılayanlar ise kimliğini bir şeyi aşırı savunarak kazandığını sanar başkasını kendisine benzemediği için hor görür…

    Kimi Allahsız der inançsız der cehennemde yanacaksın der öbürüne ( insan sevgisi ? Nefret ?) kimi yobaz der geri der git arabistana iran a der kadınlara zerre değer vermezsiniz der kendi her gün başka bir kadını incitir beraber olarak ( riyakarlık ? )

    Kimi modern geçinen adam kadın döver, kimi inançlı geçinen karısını aldatır…

    Hiçbirşey değil, tek faktör insandır.

    İnsan olmak vicdanla başlar. İşte bunu anlayan kişi karşısında kini insanlığıyla değerlendirir ilk önce…

    Saldıran hakaret eden isyan eden öfke saçan ateist te olsa dindar da aynıdır…

    İç uyum ve huzur dışa değil içe olan bir yolculukla doğaya atılan bakışlarla yapılır…

    Ben bunu yapmaya çalışıcam. Eminim o kadar fark yok insanların arasında çünkü…

    Benzer nefretlerle öfkelerle kirletiyoruz içimizi, konuları farklı olsada…

    Öz uyumdadır… Bunu bulacağın yer ise sadece içinde…

  34. yazıda bir hakaret niteliği göremedim. aksine yazıya yapılan buradaki yorumların bazılarında hakaret var. hukuki olarak. yine de bir dava açılmış. etik olan binlerce yazarı olan ekşi sözlüğün ne olursa olsun bu yazının altına imza atması gerektiği. özgür düşünce baskılanmamalı. bugün siz aynı düşüncede olmasanızda düşünenin ve dile getirenin yanında olmazsanız sizinde yarın yanınızda olmazlar. bu tarz hukuki süreçlerle iyice korkar olduk. lakin empati yapma duyusu olanlara sesleniyorum. yoksa aynı hakaretlerin daha fazlasını ateistlere yapıp utanmadan iki yüzlülük yapanlara lafım yok.

  35. burada bahsedilenin islamla direkt olarak alakası olduğunu düşünmüyorum.arkadaş bütün dinler için konusmuş, ancak örnek verirken sadece islam dininden örnek vermiş oruç, ezan vs. diye.bu örneklerde de bir aşağılama yok zaten.son cümlesine bakarsanız da islam demiyor, sadece din olgusunu tartışıyor, bu çok açıkça görülüyor.kaldı ki din olgusunu tartışmak, diğer tüm olguları tartışmak kadar önemli çünkü dinler hayatımızın çok önemli bir yerinde duruyor ; hem bireysel, hem toplumsal olarak.e insanlık olarak sadece düşünerek ilerleyebildiğimizi göz önüne alınca da din olgusunun tartışılmasından doğal bir şey olamaz.hatta bu toplumsal gelişimimiz ve benliğimizin gelişimi için çok çok önemli.

    arkadaşın yazısına dönersek herhangi bir hakarette bulunduğunu düşünmüyorum.ona göre saçmadır, bana göre değildir.bunlar olabilir.önemli olan karşıdakini dinlemek ve kendi fikrini söylemektir.”hayır sen yanlış düşünüyorsun, doğru olan benim dediğim” demek çok yanlış.bu şekilde ilerleyemez toplumlar.her insan farklı olduğuna göre fikirler de farklı olacaktır; önemli olan olgun davranıp, karşıdakinin fikrine katılmasak da onu dinleyip karşı argüman üretmektir.

    arkadaş din olgusu saçma demiş.evet olabilir.üstüne basa basa söylüyorum, olabilir.bu şekilde düşünüyor olabilir.ateist olmak da bir özgürlüktür, ineğe tapmak da teist olmak da.eğer bu özgürlükler varsa niye hala birbirimize karışıyoruz?

    ha bir de unutmadan tartıştığımız söz konusu yazı için konuşmayıp başka “bazıları” için konuşursam da “inanmayanlara hakaret edenlere hiç laf yok ama inananlara küçücük bir laf gelince hemen üstlerine çullanırsınız değil mi” demek istiyorum.ama demiyorum.çünkü desem de bir işe yaramaz biliyorum.aynı hamam aynı tas.hep böyle devam edelim, hep.düşünmeyelim hiç.

    gerçekten anlamıyorum.

  36. Sevgili müslümanlar,
    Bir müslümanın, insanların düşüncelerini susturmak yerine, onlara hoşgörü ile yaklaşıp, sadece davranış ve söylemleriyle örnek olmaya ve dini sevdirmeye uğraşması gerekmez mi? Ben de yıllardır ateistim. Malesef dine dönemiyorum. Çünkü sorularımı edeplice müslümanlara yönelttiğimde bile neredeyse daha cevap alamadan hakaret davası açan bir takım şahıslar oluyor. Bu ne kadar dininize uygun, size bırakıyorum. Şayet bir Allah varsa, sadece beni değil, herkesi görüyor. Benim niyetimi de, bu sözlerimde ne kadar samimi olduğumu da biliyor. Hakkımı gasp edenlere helal etmiyorum. Bilginize.

  37. Baski uzerine kurulu tum sistemler teker teket yok oluyor. Eski sovyetler birligi, diger komunist ulkeler, asiri dinci ulkeler. Turkiyede de bu sistem elbet dagilacaktir. Son cirpinislarini oynuyor yobazlar.

  38. vay anasını ülkede ne cok ateist dinsiz varmıs ya haberimiz yokmus .. adamın burda yazdıgı seyler resmen kibarca din olgusu altında islama bi saldırıdır ,herkez kendi dinini yasar dinsiz de sonucta bisilere inanyor yani allahın olmadıgına dinlerin insanlar tarafından uydrulduguna inanıyor herkezin fikri dusuncesi kendine ama burda onemli olan bir nokta eksi sozluk denen sırf dinzligi ovme ve ozeliilke islam dini ve peygamberine saygızız hakaretler ve inanan kisilere enayi gozuyle bakıp islamı karalama platformudur.. herkezden istedgimi ekşi sozluk denilen olusumn sırf ozgurluk ve düsünce ozgurlugu altında alttan igneleme yontemiyle assagılık tavırları . allahın ve insanların tum laneti onların uzerine olsun.