x

EQ, IQ’dan neden daha çok önemli?

EQ, IQ’dan neden daha çok önemli?

EQ nedir?

EQ çoğunlukla duygusal zekanın ya da entelektüel zekanın kısaltımı olarak kullanılıyor. EI olarak da bilinen duygusal zeka, bir insanın duygularını tanıma yeteneğini, güçlü etkilerini anlamasını ve bu bilgilerin, düşüncelerinde ve davranışlarında ona rehberlik etmesini tanımlıyor. EI kendinizi ve diğerlerini daha iyi nlamanıza yardım ettiği için yüksek bir EQ sizin hedeflerinizi başarma ihtimalinizi arttırıyor.

Yıllar önce kariyerine McKinsey & Company’de başlayan Victor Cheng bir strateji danışmanı. Cheng bir iş kitabı serisi yazdığından beri televizyonda bir çok kez yer aldı ve şimdi bağımsız olarak küçük işletmelere ve Inc 500 kalbresindeki şirketlere danışmanlık yapıyor.

Victor’un başarısının ardındaki sebebin bir kısmını, şirketinin duygusal zekayı ve duygusal zekanın yararlarını sahiplenmesi oluşturuyor.

İşte Victor: 

“Yüksek IQ’ya sahip profesyonellerin kariyerlerini mahvetmelerinin 1 numaralı yolu düşük duygusal zekaya (kısa kullanımı ile EQ’ya)sahip olmalarıdır.

İşyeri sizin ve diğerlerinin arasında hem mantıksal hem de duygusal etkileşimlerin gerçekleştiği yerdir. Yüksek IQ’ya sahip insanlar IQ’ya olduğundan daha fazla değer verme ve EQ’ya olduğundan daha az değer verme eğilimindedirler.

Eğer patronunuzdan daha zeki olduğunuz halde neden onun için çalıştığınızı merak ediyorsanız benim bakış açımı anlamaya başladınız demektir. Başka bir şekilde ifade edecek olursak (McKinsey de dahil olmak üzere) bir çok şirket, insanları giriş seviyesi pozisyonlarında IQ’larına göre işe alıyor ancak EQ’larına göre terfi ettiriyor. İyi bir mühendis olmak için parlak bir IQ’ya sahip olmanız gerekiyor fakat mühendislere liderlik etmek için EQ’nuz IQ’nuzdan daha önemli bir hale geliyor.

IQ düşünceleri, bilgiyi ve fikirleri, entelektüel biçimde yönetme yeteneğidir.

EQ ise diğer insanlarla olan ilişkileri yönetme yeteneğidir.

Mckingsey’de yeni bir danışmanın kovulmasının bir numaralı nedeni genellikle düşük EQ’dan kaynaklanırdı. Bu durum yeni bir danışman bir müşterinin ya da ortağın kişlerarası dinamiklerini yanlış okuyup onları gücendirdiğinde ortaya çıkardı.

Danışmanlığın bir ilişki işi olduğundan bahsetmiştim.

Eğer ilişkileri mahvetmek üzerine bir düzeniniz varsa, başarılı olmak oldukça zordur.

Eğer diğerleriyle olan ilişkinizi yetiştirmezseniz, diğerlerinin sizi terfi ettirmesi konusunda onların işini zorlaştırırsınız.

Güzel entelektüel kararlar vermenizi sağlayan bir IQ’ya sahipseniz ve etrafınızdakilerle ilişki kurabileceğiniz bir EQ’nuz varsa, sizin için sınır yok!”

Duygusal zekanızı keskinleştirmek

Peki EQ’nuzu geliştirmenin ilk adımı nedir?

Cevap:

Farkındalık!

Her birebir konuşmada, buluşmada ya da iletişimde iki seviye yer alır. İlk seviye mantıktır. İkinci seviye ise duygusal ya da ilişkiseldir.

Eğer toplantının yalnızca mantıksal kısımlarını farkettiyseniz, o toplantının farkına varmadığınız ciddi bir bölümü var demektir. İş yerinde gerçekleşen ve matıksal olarak bir anlam veremediğiniz bir çok şeyin nedeni bunların sizin için açık olmayan iletişimin ikinci kanalında gerçekleşiyor olmasıdır.

İyi bir film izlediğinizde ekranda gördüğünüz ve deneyimlediğiniz şey, senaryoda yazandan çok farklıdır. Senaryo ektörlerin söylemesi gerekenkelimelerin harfiharfine yazılmış halidir. EKranda gördüğünüz performans ise aktörün söyledikleri sözlerden farklı olarak aktarmaya çalıştığı şeydir.

Hollywood’da bu farkı tanımlamak için bir terim kullanıyorlar.

Senaryodaki kelimeler “text” olarak biliniyor.

Söyledikleri ne olursa olsun oyuncuların duygusal olarak anlatmaya çalıştıklarına ise “subtext” ismi veriliyor.

Yüksek IQ ve EQ sahibi olan biri hem text’in hem de subtext’in farkına varabiliyor ve başkalarına onları iletebiliyor. Aynı zamanda başkaları tarafından iletilen text ve subtext’i alabiliyor. Kısacası resmin tamamını görebiliyor.

Zeki insanlar subtext vasıtasıyla iletilen subtext’i anlamayabiliyor. Kafaları aldıkları “text”in mantıksal olarak doğru olması nedeniyle karışabiliyor. (Neden diğerleri bana olumsuz tepki gösteriyor?” “İnsanlar neden benden hoşlanmıyor?” “Neden inasanlar benimle çalışmaktan kaçınıyor?” “Neden benim yerime benden daha az zeki olan insanlar terfi ediyor?”)

Cevap oldukça basit:

EQ.

Yorumlar (0)