Çok eşlilik, eski çağlardan başlayıp günümüzde hava devam eden bir olgu. Çok eşlilikle beraber insanoğlunun hayatına giren iki şey var: Fuhuş ve aldatma. Dünyanın birçok yerinde fuhuş yasal olsa da, aldatma hiçbir yerde kabul görebilen bir şey değil.
Aldatmanın Ardında Yatan Gerçek adlı kitabı yazan, psikoterapist M, Gary Neuman, öncelikli olarak erkekleri ele almış ve partnerini aldatan 200 erkekle beraber bir araştırma yapmış. Sonuç olarak ilginç detayları gözler önüne sermiş. Peki nedir bunlar?
Erkeklerin %48’i partnerlerini, duygusal tatminsizlikten dolayı aldatmış. Evet yanlış duymadınız. Neuman, erkeklerin düşünüldüğünden daha duygusal olduğunu söylüyor. Eğer mevcut partnerinden takdir toplayamıyor ya da hayranlıklarını kazanamıyorlarsa, bunu başka birinde arıyorlar.
Özellikle bu övgüyü iş yerlerinde bulabiliyorlar, çünkü iş arkadaşları başarılarını övüyor ve onları takdir ediyor. Bu sebeple araştırma yaptığı kişilerin %40’ı iş arkadaşlarıyla partnerlerini aldatmış.
Tabi ki, fiziksel çekicilik de aldatmada rol oynuyor. Ancak ne ilginçtir ki, kişilerin %88’i partnerlerini, onlardan güzel olmayan kişilerle aldatmış.
Diğer bir faktör ise, aldatmaya teşvik eden çevre. Kişilerin %77’si, sevgililerini sık sık aldatan arkadaşlarından etkileniyor. Sürü psikolojisiyle beraber, yaptıkları hatanın doğru olabileceğini düşünüp, vicdanlarını aklamaya çalışıyor. Fakat çoğu da, derinde bir yerde yaptıklarının yanlış olduğunu biliyor.
Aldatanların %68’i yaptıklarından çok pişman.
Yani kısacası, erkekler özünde duygusal varlıklar ve istenildiklerini bilmek istiyorlar. Zaten önemli olan da, bir ilişkiyi rekabet haline getirmektense, iyi bir ekip olabilmek değil midir?
Buna azıcık bile olsa katılmıyorum. Misal ben aldatıyorum. Nedeni hiç de yazdıklarınız değil. Ben size söyleyeyim; karaktersizin tekiyim.
Karaktersiz biriside yukarıda ki etmenlerde olabilir :)