x

Hasbro Gaming Turkey’in yeni yılbaşı reklamı ve tecavüz kültürü

Hasbro Gaming Turkey’in yeni yılbaşı reklamı ve tecavüz kültürü

“Sıra dışı” kavramında yeni bir çığır açılıyor. 

Bu reklam filmini hazırlayanlar ve onaylayanlar gerçekten bunun bilincinde mi bilmiyorum. Ancak 2014 verilerine göre Türkiye’de kadınların yüzde 38’i yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddetten birine maruz kalıyor. Ve bu yüzde 38, Hasbro Gaming’in son reklamını gördüğünde, daha önce deneyimledikleri bir takım replik ve jestleri bir daha yaşıyor.

giphy-7

Daha geçtiğimiz haftalarda sosyal medya çocuk istismarı ile ilgili bir konuda ayağa kalkmışken, yani tecavüz kavramına karşı halihazırda bir takım bir mücadeleler verilirken Hasbro Gaming’in tecavüze gönderme yapması ne kadar akılcı?

Anlaşılan o ki Hasbro Gaming aslında bu reklamda insanların gündelik yaşamlarında da kullandığı argo bir kavramı kullanmak istemiş, bu kavram zaten reklamın tüm detaylarında hissettiriliyor.

Aslında reklamın bize anlatmak istediği şu: “Yılbaşında dışarı çıkmayın, çok para ödersiniz, evde kalın, tasarruf yapın, iyi vakit geçirmek için ise masaüstü oyunlar oynayın.”

Anlatılmak isteneni bu şekilde ele aldığınızda bu hikayenin hiç bir sakıncası yok. (Markanın kendini bir durum ile kıyaslaması dışında)

İşin rengi sırf yılbaşında dışarı çıkmayalım diye “espritüel” olduğu düşünülen “abartılmış” bir kurgu ile karşı karşıya kaldığımızda değişmeye başlıyor. Çünkü yukarıda belirttiğim durumu anlatmak için  tecavüz teması kullanılıyor. (Aksini savunanlar ve öküz altında buzağı aradığım söyleyenler için:”Duyunca sen de bi hoş olacaksın”, “Üstündekileri verince sen de gevşeyeceksin”,”Mecbur, sen de seveceksin.” “Sen de eğleneceksin,bir şekilde(!)” repliklerinin üzerine “Tecavüzcü Coşkun” ağbimizin Türk filmlerinde kullanan kalıplaşmış tecavüz müziği ile dans etmesini başka bir konuyu akla getirebileceğini düşünmüyorum.)

Dolayısıyla Hasbro Gaming bu tema ile bizi “korkutuyor”, sırf bu sebeplerden ötürü evde kalmamızı öğütlüyor ve eğlenmek istiyorsak oyun oynamamız gerektiğini ifade ediyor. Yani biz, Yılbaşında çok daha güzel ve keyifli olduğu için masaüstü oyunları oynamayı tercih etmiyoruz. Temelde yılbaşında tecavüze uğramamak için evde Tabu XL, Monopoly Dünya Şehirleri oynuyoruz.

İşte benim anlamlandırmakta güçlük çektiğim nokta burada başlıyor:  yılbaşında aileleri hedefleyen bir marka kendini neden böyle bir temada ifade etmek istiyor?

Dahası neden kendinin öne çıkan değer ve özelliklerini anlatmak yerine, bir başka durum üzerinden kendini yeniden tanımlamaya çalışıyor?

Zira bu tanımlama, sosyal medyada da pek sıcak karşılanmadı. Bir süre sonra reklam filmi Facebook hesabından kaldırıldı. Ekşi sözlükte ise başlık açılarak konu hakkında tartışmalar yapılmaya devam ediliyor.

Bu reklam filmi, aslında toplumumuzda tecavüz kültürünün ne denli yaygın olduğunun basit bir göstergesi sadece. Ve ne yazık ki insanlar tecavüzü reklamlarda işin “esprisi”, “anlatım yolu” olarak kullanmaya devam ettikçe biz haber başlıklarında yeni tecavüz vakaları okumaya devam edeceğiz. Çünkü durum bu şekilde “normalleştirilmiş” olacak.

Aranızda hemcinslerimin de bulunduğu bazı insanlar bu yazıyı okurken içlerinden ya da sosyal medyada açıkça şunu söyleyecektir: “gereksiz duyar kastırmış.” Üzülerek söylüyorum ki sadece 2014 yılı verilerine göre her 4 saatte 1 kadının tecavüze uğradığı ülkemizde, bu “duyarın kastırılmasına” ihtiyaç var.

Yorumlar (4)

  1. Coşkun’un filmlerini izlemediğimden olsa gerek, reklamı izlerken zerre aklıma gelmedi. Ama açıklama sonrası söylediklerinizle reklam birebir örtüşüyor. Talihsiz bir reklam olmuş, paylaştığınız video da kaldırılmış zaten..

  2. Yazınız için “duyar kastırmak” ifadesi bir yana, bu bilinçaltı mesajları tespit ettiğiniz için teşekkürler. Bu tip yazıların ve farkındalığın artması gerek. Çünkü toplum överken de kızarken de, övülen kadınsa bile, ya da kızılan adamsa bile sürekli kadını aşağılıyor ve durum yaygınlaştıkça normalleştiriyor. Yazınızda geçen ” 2014 verilerine göre Türkiye’de kadınların yüzde 38’i yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddetten birine maruz kalıyor.” bilgisinde yüzde 38 ifadesinin kesinlikle gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. Bu sayı yüzde yüze yakındır.