x

Winterfell’in sahibi belli oldu

Winterfell’in sahibi belli oldu

Dikkat, bu yazı spoiler içerir!!!

Sekiz bölüm boyunca heyecan için çırpınan seyirci, 9. bölümde istediğine kavuştu. Açıkçası, son bölümü izledikten sonra birçok insan, önceki bölümlerin sakinliğini artık affedebilir diye düşünüyoruz. O zaman bayrakları asın! Winterfell’in gerçek sahipleri eve döndü!

bayrak

Jon Snow, yine bilemedi.

jon

Jon Snow Game of Thrones dünyasına yakışmayacak kadar onurlu, iyi ve dürüst biri. Bu bölümde de stratejinin değil, adaletin savaşçısı olabileceğini bize yine göstermiş durumda. Her zaman doğru bildiğini yapmaktan, şerefine yakışır gibi hareket etmekten dolayı kaç defa ölümden döndü kendisi. Hatta bildiğiniz üzere kelimenin anlamıyla da ölümden döndü. Sansa’nın kendisini uyarmış olmasına karşın yine Rickon’ın ölümü üzerine sinirlendi ve öfkeyle verdiği karar, stratejisini hiçe sayıp, ordusunun neredeyse yenilmesine sebep oldu.

Yine de tam bir cengaverdi. Adamları için ölmeye hazır, güçlüydü. Burada hakkını yememek lazım.

Sansa’ya kızmıştık ama…

sansa

Baelish, yine Sansa’yı kandırdı, salak Sansa demiştik ama meğerse Sansa’nın Jon’a söylememesinin bir sebebi varmış; Sansa Ramsey’i Jon’dan çok daha iyi tanıyor. Jon’ın saf ve iyi kalbinin Ramsey için çocuk oyuncağına dönüşebileceğinden emindi. Bu sebeple, Arryn hanedanının askerlerini 2002 milli takımının İlhan Mansız’ı gibi sona sakladı.

Yani aslında bu piçlerin ve Sansa’nın savaşı oldu. Sonucu belirleyen Sansa oldu. Düşündüğümüzden çok daha zeki çıktı. Sana salak dediğimiz için özür dileriz Sansa.

Baelish ne istiyor?

Little Finger, hiçbir zaman güçlünün yanında olmak istemedi. Baelish, gücün kendisini istedi. Bu sebeple, tüm bu savaşa Baelish’in sebep olduğunu söylesek yanılmış olmayız.

baelish1

Baelish, Ramsey’i çok iyi tanıyordu. Sansa’yı bile bile onun ellerine verdi ve olayların bu noktaya tırmanmasını sağladı. Zaferdeki büyük katkısını da düşünürsek, bundan sonra özellikle Jon için çok büyük tehlike olacak diyebiliriz. Çünkü Baelish, Ned Stark olmaya takıntılı bir insan. Bu saatten sonra yapacağı şey, Sansa’nın aklına ve kalbine girip, Jon’u da aradan çıkarıp, Winterfell’in lordu olmak olabilir. Neden olmasın? Bunun için birçok sebebi var. Bu noktada Sansa’nın daha zeki davranması gerekecek. Bu noktada kendisine yine güvenemiyoruz ama umarım bizi utandırır.

Winterfell’de soğuk savaş

davos

Daha önceki bölümlerde, Davos ve Melisandre’nin arasında çıkacak tartışmanın Jon ve Sansa’yı bölebileceğini söylenmişti. Artık Davos, Shireen’in katilini biliyor ve bu konuda ağzını kapalı tutmayacak. Sansa’nın bir sır gibi tuttuğu birliğin ortaya çıkması, Jon’un Sansa’nın ona yeterince güvenmediği anlamasını sağladı. Yani ilişkiler hala pamuk ipliğine bağlı.

Davos, Winterfell için önemli bir asker. Jon’un Davos gibi bilgili ve dürüst bir insana ihtiyacı var. Melisandre ise Jon’un azor ahai olduğunu düşünüyor. Peşinden hayatta ayrılmaz. Umarız ki, bu tartışmalar, kardeşlerin arasındaki ince güven bağını daha da fazla sarsmaz.

Sansa for president

sansa11

Porselenden fildişine, fildişinden çeliğe. Sansa, bildiğini okuması konusunda tıpkı annesinin kızı. Umarız hata yapma konusunda da annesinin kızı olmaz. Yine de, Rickon’ın öleceğini bilmesi, bunu soğuk kanlılıkla karşılaması, savaş bilinci, stratejik düşünme şekli ve Starklara getirdiği zafer, tartışılmaz bile.

Özellikle Ramsey’den intikam alırken gidecek gibi olması ama yine de vazgeçerek bir müddet daha Ramsey’in köpekleri tarafından parçalanmasını izlemesi, Ned’i gururlandırmıştır diye düşünüyoruz. Aferin Sansa,

Sansa, Yara ve Daenerys… Kadınların hükmünün yükselişi, George R. R. Martin’in aslında hiç de kadın düşmanı olmadığını bazı eleştirmenlere de göstermiştir diye umuyoruz. Hail to the queens!

Bonus: Geber Ramsay!

Ramsay’in ölümünü doya doya ve tekrar tekrar izlemek isteyenler de şöyle buyursun:

Yorumlar (0)