Kendinizden bahsederken kullanmamanız gereken 8 sözcük

İş hayatında iletişim kurarken yaşadığımız en büyük problemlerden biri kendimizi anlatmak. Girişimci – yatırımcı görüşmelerinde, iş mülakatlarında, işbirliği toplantılarında… Sürekli olarak kendimizden ve işimizden bahsetmemiz gerekiyor.

İşte tam bu noktada kullanmamanız gereken sözcükleri üç temel kategoride ayırabilirsiniz: Klişe olanlar, size ait olmayanlar ve çok fazla ‘ben’ dilli olanlar.

İnovatif

Bazı şirketler ve kişiler inovatif olduğunu iddia eder. Maalesef pek çoğu inovatif değiller. Ve inovatif olmamak çok büyük bir sorun değil. İnovasyon dediğimiz şey öyle alalede bir sözcük değil. Eğer inovatif değilseniz bu sizi başarısız yapmaz, bunu ifade etmek zorunda değilsiniz. İnovatif bir kişiliğiniz varsa, bunu yine söylemeyin: Kanıtlayın.

Dünya Çapında

Arda Turan: Dünya çapında bir futbolcu. Türk Hava Yolları: Dünya çapında bir şirket. Peki sizi ya da şirketinizi dünya çapında yapan şey ne? ‘Dünya çapında’ olmayı kim tanımlıyor? Sanırım siz. Bırakın, insanlar sizi veya şirketinizi bu şekilde ifade etsin. Hakkımda / hakkımızda bölümlerinde bu tip ifadeler çok doğru değil.

Uzun Tecrübe

‘Sosyal medya alanında uzun yıllar tecrübe edinmiş olan…’ Tecrübe güzeldir ama uzun yıllar tecrübeli olmanız sizi daha iyi yapmaz. Daha az tecrübesi olup, daha iyi pazarlamacı olan onlarca insan tanıyorum. Tam tersi de mümkün, ancak önemli olan yaptıklarınız. Tecrübenizin ‘fazla’ olduğunu belirtmek yerine başarılarınızı, ödüllerinizi ortaya koyun.

Sonuç Odaklı

Hadi ya? Gerçekten öyle misiniz? Başka türlü olma şansınız yok. Klişe, klişe ve klişe.

Sorumluluk Sahibi

Bu da iş hayatında olmazsa olmaz bir sıfat, yani sorumsuz olsanız sorumsuz biriyim yazar mıydınız?

Global Olmak

Pek çok şirket, 21. yüzyılda inanılmaz bir hızda büyüyen iletişim teknolojileri ile birlikte ürün veya hizmetlerini birden fazla ülkede satabiliyor. Yani bugün global olduğunuzu söylemek anlamsız olabilir.

Yaratıcı Olmak

Aslında bu çok önemli bir sıfattı, ta ki hemen hemen herkes bunu kullanana kadar. Rastgele bir LinkedIn profili açın, yetenekler kısmında veya hakkında kısmında herkesin yaratıcı olduğunu görebilirsiniz. Buna benzer şekilde, takım çalışmasına yatkın, dedike çalışabilen, verimli çalışan… Bu tip tanımlamalar artık etkisini kaybetti. Bilemiyorum, aynı anlamda da olsa belki yaratıcı yerine kreatif kelimesi -reklamcılık sektörü klişesi de olsa- bazı sektörlerde daha farklı olabilir.

Dinamik

Yani?

Benzersiz

Parmak izlerimiz benzersizdir, DNA’larımız benzersizdir ama işiniz ‘benzersiz’ olarak tanımlanabilir mi? Bilemiyorum, pek çok şirket benzersiz değil. Eğer rekabet içinde olduğunuz şirketler arasından sıyrılabiliyorsanız bırakın bunu müşterileriniz söylesin.

Seri Girişimci

Bu da son dönemde inanılmaz moda oldu. Özellikle ülkemizde seri girişimcilerin sayısı parmakla sayılacak kadar azken kendini bu şekilde tanımlayan insanları anlayamıyorum. İnanın bu size bir fayda getirmiyor aksine zarar getiriyor. Peak Games, Krombera, Lidyana gibi önemli girişimleri birkaç yıl ara ile kuran Hakan Baş kendini böyle tanımlarken siz bu sıfata kendinizi uygun görüyor musunuz? Öyle ise sorun yok. Yine Sina Afra ve Orkun Tekin örnekleri de var.

Bu benim derlediğim bir liste. Tamamen öznel ve eleştiriye, katkılara açık. Sizin iş hayatında gördüğünüz ve yanlış bulduğunuz tanımlamalar varsa yorumlarınızı bekliyoruz.