Sosyal Medya

Airbnb’nin kurucusuna göre ürününüzü 100 kişinin beğenmesi yeterli

Airbnb’nin kurucu ortağı olan Brian Chesky, 25,5 milyar dolarlık bir şirketin CEO’su olarak 2016 Global Entrepreneurship Summit’e konuşmacı olarak katıldı. 34 yaşındaki Chesky, Airbnb’yi kurdukları günlerde yaşadıkları zorlukları anlattı. Chesky ve Airbnb’nin diğer kurucu ortağı olan Joe Gebbia, bir buçuk sene boyunca kredi kartlarını dibine kadar kullanarak yaşamışlar. Chesky, uyumak için evlerine sadece şişme yatak alabildiklerini ve şirketi ayakta tutabilmek için bir klasör kredi kartı bulundurduklarını söylüyor.

“Airbnb’yi kurduktan bir buçuk yıl sonra tamamen paramızın bittiğini hatırlıyorum. Eskiden çocukların beyzbol kartlarını koydukları klasörlere benzer bir klasörüm vardı. Joe ve ben, kredi kartlarımızı oraya koyardık. Şirketi tamamen kredi kartlarıyla finanse ediyorduk.

Yıllar sonra insanlar neden hala devam ettiğimizi sordu. Geçmişe dönüp o eski günleri hatırladım ve ne kadar harika olduklarını fark ettim. Kiramı ödemem gerekiyordu, ancak her şeyden önce harika arkadaşlar edinmiştik.” diyen Chesky, şu an dokuz yılı geride bırakmış durumda ve girişimcilere birkaç tavsiyesi de var.

Geleceğin başarılı girişimcilerinin nereden geleceği önemli

Yatırımcılar, özellikle gelecek nesil girişimcileri, son nesil girişimcilerle karşılaştırmamalı. Aynı gözükmeyebilirler, aynı düşünmeyebilirler, aynı hissetmeyebilirler. Size doğru gelen şey onlara doğru gelmeyebilir; çünkü birçok büyük girişimci son neslin ilk türüydü.

Girişimci erkek olmayabilir, Amerika’dan olmayabilir. Özellikle bu konuda çok fazla açık fikirli olmamız gerekiyor. Yeni nesil Amerika’dan olmayacak, çünkü şu anki müşterilerin çoğu Amerika dışından.

Girişimciler uzun ve yavaş bir yolla karşılaşacaklar ama her şey iyiye gidecek

Şunu hiçbir zaman unutmamak gerek; biri başarılı olmadan önce, muhtemelen kirasını zar zor ödüyordu. Onlarla ilgilenmeyen basınla, onlarla toplantı yapmak istemeyen yatırımcılarla, ürünlerine ilgi duymayan müşterilerle beraber kurdukları işi devam ettirmeye çalışıyorlardı.

Yatırımcılar, tutkulu takipçilere sahip yaratıcı girişimcileri aramalılar

Yatırımcılar iki şeyi aramalı. Birincisi muhteşem bir girişimci. Girişimci dediğiniz kişinin ille de daha önce bir şirket daha kurmuş olmasına gerek yok. Bizim de ilk zamanımızdı. Bunun yerine geçmişlerine bakıp, ne yarattıklarına bakmalıyız. Belki bir şirket değildi ama yine de çok yönlü ve yaratıcı bir şeydi. Bence insanlar benim geçmişime de pek bakmamıştı.

İkinci olarak, insanların yaptığınız şeye tutkuyla bağlı mı değil mi buna bakmak lazım. Müşteriler ürününüzü seviyor mu? Bence en önemli ölçüm, şirket büyüklüğündense, insanların ürüne karşı olan sevgisiyle olur. Eğer insanlar ürününüze bayılıyorsa, başkalarına da tavsiye edeceklerdir ve ürününüz zaten büyüyecektir.

Eğer ürününüzü 100 kişi sevdiyse, sakın pes etmeyin

Burada körü körüne inanmaktan bahsetmiyorum. Bu daha çok kendi probleminizi çözüp çözmemenizle ya da insanların ürününüze derinden bağlanmasıyla alakalı. En iyi tavsiyeyi, ilk yatırımcımız olan Paul Graham’dan almıştım. Kendisi, dünyada insan olduğu ve iyi bir fikre sahip olduğunuz sürece bir milyon üyeye sahip olmaktansa, ürününü seven 100 kişiye sahip olmanın daha iyi olduğunu söylemişti. Ama ürününüzü sevecek 100 kişi bile bulamıyorsanız, o zaman probleminiz vardır.

Öğrenmeyi öğrenin

Öğrenebileceğiniz şeyler asla bir tane olmaz, ancak maalesef binlerce de değildir. Hayatımın son yıllarında, çoğunluğu küçük kararlar olan 10.000 ya da 100.000 karar vermem gerekti ve bunlar son sekiz yılın neredeyse her saatinde oldu. Bence öğrenmeyi öğrenmek çok önemli.

İster ağınızın içinde isterse dışında olsunlar, insanlara ulaştıktan sonra birçoğu size yardımcı olmaya gönüllü olur ve belki de bu Silikon Vadisi’ni özel yapan şey. Silikon Vadisi’nde ille de biri kazanırken diğeri kaybetmek zorunda değil. Birçok insan sizinle tanışıp size yardımcı olmak istiyor.