NSA’in içlerinde Google, Facebook, Apple gibi teknoloji devlerinin olduğu 9 şirketten kullanıcılar hakkında bilgi sızdırdığı haberleri gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Skandalın ortaya çıktığı ilk günden beri kullanıcı bilgilerini Amerika hükümetine verdiğini reddeden Apple, bugün resmi sitesinden konu ile ilgili bir duyuru yayınladı.
NSA’nın PRISM isimli bir sistemle teknoloji devlerinden kullanıcıların kişisel bilgilerini, yazışmalarını, fotoğraf ve videolarını aldığına dair çok gizli bir rapor, ihbarcı Edward Snowden tarafından ortaya çıkarılmış ve The Guardian gazetesinde yayınlanmıştı. Kimliğini saklamayan Snowden, yine aynı gazeteye işin iç yüzünü anlatmaktan da geri kalmamıştı. Bireyin en temel haklarından biri olan dijital hak ve hürriyetlere karşı yapılan bir ihlal olarak görülen bu skandal, Amerika kadar tüm dünyayı da yerinden oynatmıştı.
Skandalda sözü geçen teknoloji devleri, olayın ortaya çıkmasından hemen sonra bunu kesin dille yalanlamışlardı. Bu firmalardan biri de Apple. Apple, PRISM isimli bir sistemi ilk defa duyduğunu söyleyerek kendilerinin hükümete hiçbir şekilde direkt olarak kullanıcı bilgisi vermediğini açıklamıştı. Bugün Apple, resmi sitesinde yaptığı duyuruyla Amerika’nın onlardan ne kadar bilgi talep ettiğine dair bir şeffaflık raporu yayınlayarak PRISM iddialarını resmi olarak reddetti.
Apple’ın duyurusunda hükümetin sunucularına direkt olarak erişiminin söz konusu olmadığını ve kullanıcı içeriği talepleri için hangi hükümet bürosu olursa olsun mahkeme izni alması gerektiğini vurguluyor. Hükümetin zaman zaman çeşitli durumlar için kendilerinden bilgi talep ettiğini söyleyen Apple, şeffaflık adına kendilerine ne kadar talep geldiğini aynı duyuruda açıkladı. Apple’ın verdiği bilgiye göre 1 Aralık 2012 ile 31 Mayıs 2013 tarihleri arasında Amerika Hukuk Bürosu’ndan 4.000 ile 5.000 arasında talep gelmiş. Bunun üzerine 9.000 ile 10.000 arası hesap ve cihaz inceleme altına alınmış. Bu taleplerin çoğu polisin incelediği soygunlar, kayıp çocuklar, Alzheimer hastalarının yerini bulmak ya da olası intiharları önlemek için olduğunu öne süren Apple, bu talepleri dikkatle incelediklerini ve müşteri mahremiyetine giren hiçbir talebi karşılamadıklarının da altını çiziyor.
iMessage ve FaceTime’da geçen konuşmaları asla paylaşmadıklarını söyleyen Apple, bu mesajların ancak gönderici ve alıcı tarafından okunabildiğini vurguluyor. Aynı şekilde kişinin yer bilgisine ait bilgiler, harita aramaları ve Siri konuşmalarını asla deşifre etmediklerini de söylüyor. Yasal sorumluluklarını yerine getirme ile müşterilerinin gizliliklerini korumak arasındaki dengeyi sağlamak için canla başla çalıştığını söyleyen Apple bakalım bu açıklamasıyla Apple kullanıcılarının yüreğine su serpebilecek ve sallantıda olan güveni yeniden kazanabilecek mi?
Türkiye’nin internet devlerinden kullanıcı bilgisi talep etmede dünyada 5.sırada olduğu düşünülürse ve son Gezi Parkı olaylarında milyonlarca tweetin inceleme altına alınacağı göz önüne alınırsa Türkiye’deki dijital hak ve hürriyetleri biz de çok yakın zamanda yeniden tartışacağız gibi gözüküyor.