Diyelim ki, biraz entelektüel ruhunuzu gıdıklamak için gaza geldiğiniz ve kitap kulübüne üye oldunuz. Ancak koşuşturmadır, iştir, ailedir, okuldur, tembelliktir derken, size verilen kitabı okumaya zaman bulamadınız. Buluşma günü geldi, fikirlerinizi paylaşıyorsunuz. Kitap hakkında en ufak bir fikriniz yok. Peki bunca kitap kurdu arasında rencide olmamak için ne yapmanız gerekiyor?
Aşağıdaki basit yolları izleyerek, kıvırma levelinizi artırabilirsiniz. Hazırsanız başlayalım.
Google’da araştırın.
Bilgi güçtür, hele ki böyle bir ortamda. Google’a girip, kitapla alakalı bir özet, karakter analizi, kurgu bilgilerini okuyabilir, insanları kandırabilirsiniz. Amaa…
Konuşurken çok abartmayın.
Bir nokta seçin ve o noktadan ayrılmayın. Bulunduğunuz noktaya daha fazla konu eklemek, yalan söylediğinizi ortaya çıkarabilir. Unutmayın, şeytan detaydadır.
Sorular sorun.
Bazen en iyisi soru sormaktır. Kitapla alakalı bir şey söylemek yerine, diğer katılımcıların söylediklerini karşılaştıran sorular sormak daha iyi olabilir.
İlk siz konuşun.
Konuşmanın sürmesini ne kadar beklerseniz, baskı o kadar artar. Hikâye ilerledikçe, konuşulan şeyler derinleşir. Bu yüzden tam tersini yapın: İlk konuşan siz olun. Hem ilk konuşan siz olunca, insanlar cesaretinize de hayran kalır.
Karşılaştırma yapın.
Daha önce okumuş olduğunuz bir kitapla, bu kitabı karşılaştırın. Bakın, bildiğiniz bir şey işin içine girdiğinde nasıl da konuşmaya başladınız!
Kararsız konuşmayın.
Ne söyleyecekseniz, net konuşun. Kararsız kalırsanız, yakayı ele verebilirsiniz.
Okuma için gönüllü olun.
Birisi kitabın belirli bir bölümüne gönderme yaparken, bölümü okumayı teklif edin. Böylelikle hiçbir şey yapmadan konuşmaya dahil olmuş olursunuz.
Konuşmanızı uzatmayın.
Ne söyleyecekseniz söyleyin, sonra geri çekilip arkanıza yaslanın. Bırakın kalanlar konuşsun.
Ve asla ama asla kitabı okumadığınızı itiraf etmeyin. ASLA!
Tebrikler, kurtardınız.