GDOL Digital TalFest’te uzun ve yoğun bir gün tamamlandı. Gün boyunca Türk, yabancı bütün konuşmacılar farklı bakış açılarıyla tanımlanan ve üzerinde tartışılan GDOL kuşağını tartıştı, anlatmaya çalıştı. Dijital yerlilerin uluslar arası çapta bir organizasyonla Türkiye’de tartışılması önemliydi.
Organizasyonun sonlarına doğru ise Brian Solis rüzgarı esti. GDOL Digital TalkFest’in büyük bir heyecanla beklenen ana konuşmacısı Brian Solis, öğleden sonraki oturumda sahnedeydi. Salonda bulunanlara, “bizler bir devrimin parçasıyız. Herkesin bir rol üstlendiği ve bu devrimi daha ileriye götürdüğü bir ortamdayız” diye seslenerek sunumuna başlayan Brian Solis, GDOL’ün bütün kavramının deneyimlerin paylaşılması ve tanımlanması olduğunu söyledi.
“Bizler aslında çözümüz”
Brian Solis, online yaşamın önündeki potansiyel sorunlara şu anki neslin çözüm olacağını ifade etti. Solis’e göre GDOL’ün yönlendirilebilmesi için öncelik şu anki nesil tarafından yorumlanması gerekiyor. Bu konuda Solis’in konuşmasında dikkat çektiği nokta, Dijital Darwinizm oldu. Dijital Darwinizmi davranışların evrimi olarak niteleyen Solis, Kodak’ın gelecekle başa çıkamayarak Dijital Darwinizm hatasına düştükleri iddiasında bulundu.
“Tweet atıyorum öyleyse varım”
GDOL neslinin tecrübeyi tanımlamaya ihtiyaç duyduğunu dile getiren Solis, “Vizyon ve kimsenin yapamadığını yapmak için gerekli cesaret GDOL neslinde var. GDOL bunu bu şekilde görüyor. Bu toplum kendini ilerletiyor. GDOL nesli birbirine bağlı insan demek aslında. Kendi odalarından çıkmadan başka insanlarla iletişim kurabiliyorlar. Haberler artık tweetleniyor. Bizler de bunun bir parçasıyız. Tweet atıyorum öyleyse varım” dedi.
Konuşmasının devamında sosyal medya üzerinde duran Solis, ne olursa olsun bir şey paylaşmanın önemli olduğunu vurguladı. Sosyal medyanın bir nevi sanat, sosyal bilim olarak değerlendiren Solis, insan beynini ve yüreğini bir araya getirdiğine değindi. Solis bu nedenle sosyal medya evrenini “egosistem” adını veriyor.
#adaptordie
Konuşmasının sonunda şirketlere seslenen Solis, yaptığı araştırmalarda şirketlerin büyük çoğunluğunun tüketicinin ne hissettiğini sormadığının ortaya çıktığını açıkladı. Şirketlere, “Ya uyarlayın ya ölün” diyen Solis, “İnsanların ne yapmasını istiyorsunuz? Bunu tanımlayın ve insanlara gerçek ilham verin. Onları anlamaya çalışın. Buna adapte olmanız gerekiyor. Bunu yapamayanlar gelecekteki fırsatları kaybedecekler”