Sorunlar çıktığında onlarla üstesinden gelme yöntemleriniz nelerdir?
Aşağıdaki ifadelerin hangilerine katılıyorsunuz?
- Keşke hayatımda daha az sorun yaşamış olsaydım.
- Keşke hayatta çok fazla mücadele etmek zorunda kalmasaydım.
- Keşke başkalarının sahip olduğu fırsatlara sahip olsaydım.
Yukarıdaki ifadelerden herhangi birini kabul ettiyseniz, o zaman başarılı bir kişi gibi düşünmüyorsunuz demektir. Başarı, ipuçları bırakır. İnanılmaz derecede başarılı insanlardan hangi ipuçlarını toplayabiliriz birlikte bakalım.Yukarıdaki ifadelerin her birini yıkalım.
1. Hayatta daha az sorun yaşamak isterdim.
Hayatta, mücadeleler sayesinde en iyi derslerden bazılarını öğrenirsiniz. Hayatınızdaki zorlukların üstesinden gelmeyi öğrenmek için neye ihtiyacınız olduğunu öğrenin. Sonra bildiklerinizi başkalarına öğretin.
Hayatta büyümenin tek yolu, sorunlarla yüzleştiğiniz zamandır. Daha az sorun yaşamayı istemekten vazgeçin. Sorunlarınıza odaklanmak yerine çözümlere odaklanın. Bunu yapmak için harika bir yöntem, daha yetenekli hale gelmektir. Bir akıl hocasından yararlı tavsiyeler alın.
Demir, ateşle rafine edildiğinde keskinleşir. Zorluklar da, onlarla nasıl baş edeceğinizi öğrendiğinizde sizi keskinleştirir. Başa çıkmanın en iyi yolu ise, bilgelik kazanmaktır. Bilgelik ise, zorlukları yenmenizi ve büyümenizi sağlar.
İnanılmaz derecede başarılı düşünürler, Abraham Lincoln’a çok benzer. Amerika Birleşik Devletleri’nin 16. cumhurbaşkanı olan Lincoln, fakirlik içinde doğmuş ve hayatındaki her gerilemenin üstesinden gelmek için mücadele etmiştir. Lincoln görevde bulunduğu sırada birden fazla kayıp verdi. Annesini, genç yaştayken kaybetmiştir. Birikmiş borcu vardı ve geri ödemek için uğraşmak zorunda kaldı. Nişanlısı öldü, bunun sonucunda sinir krizi geçirdi. Ama yılmadan mücadele etti!
Lincoln, tüm bu aksiliklerle karşılaşmasaydı gerçekte ne kadar güçlü olabilirdi? Çoğumuz ise, böyleyiz yapacak bir şeyimiz yok diyerek zorlukları kabulleniyoruz. Onlarla savaşmıyoruz.
2. Hayatta bu kadar çok mücadele etmek istemezdim.
İnanılmaz derecede başarılı düşünürler, yazar ve mücadeleci Helen Keller’e çok benzer. Gerçekten mücadele etmek zorunda kalan bir kişi varsa, o da Keller’di. Çünkü kör ve sağır olarak doğdu, asla mücadeleden vazgeçmedi. Ona göre yaşam bir maceraydı ya da hiçbir şey değildi. “Dünya acı dolu ve onu aşacak zaman ile örülü.”derdi.
New York Times’ın en çok satan yazarlarından Brendon Burchard ise, inanılmaz derecede başarılı olan insanların bilmedikleri şeyler için, onları iş olarak görüp ajandalarına not aldıklarını ve bu alanlarda çalıştıklarını dile getirdi.
Öyle ki, her şey zihnimizde başlar. Duygularımız ve düşüncelerimiz, hayatlarımızda koşullar yaratır. Düşüncelerimiz olumsuzsa başarıya ulaşmamız mümkün değildir. Psikolojimizi, Keller’in yaptığı gibi yüksek tutmalıyız.
Mücadele etmek istemiyorum diyorsanız; hayatında mücadele etmeden başarılı olan kimse var mı? diye düşünün.Varsa bir örnek verin.
Kesinlikle, bir tane bile yok. Örneğin, dağın zirvesine ulaşmak için, önkoşul vadidir. Eğer zirveye ulaşmak isterseniz, alçak bir vadiden geçmeniz gerekir. Bir futbolcuysanız ve sadece gol çizgisine koştuysanız, o gol olmaz. Azılı rakiplerinizle karşı karşıya geldiğinizde verdiğiniz mücadeleyle kazanırsınız.
3. Keşke diğer insanların sahip olduğu fırsatlara sahip olsaydım.
Yaşamınızda değişimin meydana gelmesinin iki yolu vardır. Ya hayatınızda yeni şeyler yaratırsınız ya da hiç çalışmanıza gerek kalmadan yeni bir şey gelir sizi bulur.
İnanılmaz derecede başarılı olan insanlar, fırsatların onları gelip bulmasını beklemezler. Ne kadar sürecek olursa olsun, fırsatlarını kendileri ararlar. Hayattaki fırsatlar, inanılmaz derecede başarılı düşünürler tarafından yaratılır. Örneğin, Mucit Thomas Edison gibi insanlar…
Ampul bulunmamış olsaydı ne yapardık. Edison mücadeleden vazgeçmediği için hepimiz ona ölçülemeyecek kadar minnettarız. Ampulü yaratmadan önce 1.000’den fazla başarısız olduğu tahmin ediliyor. Ya denemekten vazgeçseydi…
Her sözde başarısızlık, onu bir adım daha gerçeğe yaklaştırdı. Jim Rohn’ın da dediği gibi “Daha kolay olmasını dilemek yerine daha iyi olmasını” isteyin. Başarana kadar denemeye devam edin. Yenilgiyi kabul etmeyin! Unutmayın hayatımızdaki her meydan okuma, öğrenmek ve büyümek için kazanılmış bir deneyimdir. Hayatınızda herhangi bir aksilik olmazsa, büyümeyeceksiniz. Ne olursa olsun büyümez, ölürsünüz. Evde yetişen bitkileri düşünün. İhtiyacı olan suyu almazsa, varlığı sona erecek. Biz de hayatımızda hiçbir mücadelemiz yoksa, var olmayı da bırakacağız. Daha fazla fırsat istemeyi bırakıp, dışarı çıkın ve kendinizi geliştirmek adına yeni beceriler edinin.
Lincoln, Keller ve Edison hayatta başarılı olmak için ne yapmaları gerektiklerini bilmiyorlardı. Ta ki, içlerindeki gücü test etmek zorunda kalana kadar. Yeni kapıların açılmasını beklemek olmaz. Hayatınızdaki yeni kapılar, bir önceki yenilgiden yükselerek çıktığınızda size açılır. Ancak başarısızlığınızın, ilerlemenize engel olmasına izin vermediğinizde yeni bir varış noktasına ulaşabilirsiniz.