Günümüz dünyasında ne kadar çok şey bilirseniz, o kadar çok iyi yere geliyorsunuz. Bu sebeple, CV’nizdeki sertifikalara, eğitimlere bir hayli önem veriliyor. Tabi girdiğiniz eğitimlerde gerçekten bir şey öğrenmediyseniz, sertifikanız resmi kurumlarca imzalanmış bir kağıt parçasından başka bir şey olmuyor.
Bilimsel araştırmalarca desteklenen 6 zihin oyunu ile daha kalıcı ve hızlı bir şekilde öğrenebilirsiniz.
Bir şeyler öğretin (Ya da öğretiyormuş gibi yapın)
Washington Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, bildiğiniz şeyleri karşınızdakilere aktarmaya çalışmanız, bilgilerin daha kalıcı bir şekilde beyninize yerleşmesini sağlıyor. John Nestojko’nun belirttiğine göre, öğretmenler derslerden önce anahtar noktaların neler olduğunu iyice araştırıyor ve bu da bilginin daha kalıcı hale gelmesini sağlıyor.
Kısa sürede öğrenmeye çalışın
Louisiana Devlet Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, yeni bir şeyler öğrenmek için 30 ile 50 dakika arasının yeterli olduğunu söylüyor. 30 dakikadan az bir sürede öğrenmeniz de olası, ancak öğrenme süreciniz 50 dakikayı geçerse, beyninizin tek seferde alabileceğinden fazla bilgiyi almaya çalışıyorsunuz demektir. Bu sebeple, arada 5-10 dakikalık molalar vermek ideal.
Western Governors Üniversitesi’nden Neil Starr da bu görüşe katılanlardan. Ücretsiz bir online üniversite olan bu üniversitede ders veren Starr, mikro öğrenme seansları hazırlıyor: “Uzmanlaşmaya çalıştığınız zor konsept hakkında kendi ellerinizle not kartları hazırlayın ve yanınızda bulundurun. Ne zaman öğrenme fırsatının karşınıza çıkacağı hiç belli olmaz.”.
Elinizle not alın
Bilgisayardansa, kalem ve kağıtla not almak, öğrenme süreci için daha etkili olacaktır. Princeton Üniversitesi ve UCLA’in yaptığı araştırmada, elle not alan öğrencilerin dersi daha aktif bir şekilde dinlediği ve önemli konseptleri daha kolay tanımlayabildiği ortaya çıkmış. Laptop ile not alanlar ise öğrenme süreci daha etkisiz. Aynı zamanda bilgisayar içinde birçok dikkat dağıtıcı şey mevcut.
Zihinsel boşluğunuzun gücünü kullanın
Yani sürekli çalışmayın, biraz ara verin. Yazar Benedict Carey, bu durumu çimleri sulamaya benzetiyor. Çimleri haftada bir kez 90 dakika sulayabilirsiniz ya da isterseniz haftada üç kez 30 dakika sulayın. İkinci metodu kullanırsanız, çimenleriniz daha yeşil ve canlı olacaktır.
Carrey, beynin kısa süreli öğrenmelerde daha etkili rol oynadığını söylüyor. Bir şeyi öğrendiğinizde art arda tekrarlamak yerine, oturun ve çalışın. İki gün sonra tekrar bakın. Bu sayede öğrendikleriniz daha kalıcı bir şekilde zihninize yerleşecektir.
Çalışma uykusuna dalın
Psychological Science’ta yayınlanan bir makaleye göre ders saatleri arasında kestirmek, öğrenme konusunda 6 ayda büyük fark yaratabileceğinizi söylüyor.
Fransa’da yapılan bir araştırmada 16 Fransızca kelimenin çevirisi için katılımcılara dil öğretiliyor. Uyanık grup, sabah ve akşam ders alıyor. Yine aynı dersleri alıyor ancak arada uyuyor. Uyku grubundaki katılımcılar 10 ile 16 kelime hatırlayabilirken, uyanık grubun hatırlama ortalaması 7,5.
Vitesi yükseltin
Bir şey öğrenirken, öğrenme şeklinizi değiştirmeniz, size büyük katkı sağlar. John Hopkings Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan araştırmada katılımcılara bilgisayar temelli dersler veriliyor. Farklı öğrenme tekniklerini kullananlar, aynı öğrenme metodunu kullananlardan daha iyi sonuç elde ediyor.
Yeni teknikler, aynı bilgiyi farklı yollardan yeniden bir araya getirmenizi sağlıyor.
Yani kısacası, öğrenmenin yaşı yok ama tekniği çok.