29 yaşındaki manken Charlie Smith ve 34 yaşındaki nişanlısı ‘Kaptan’, sıkıcı hayatlarından vazgeçip açık denizlere yol almadan önce Channel Adaları’nda restorasyon işi yapıyorlardı. Düğünlerini ertelediler, işten ayrıldılar ve bir tekne aldılar.
Charlie, “Hayatımızı daha temiz ve basit hale getirmek istedik,” diyor. “İnsanların evlerini yenileyip çalışırken seyahat fikirlerimizi hep ama hep erteliyorduk. Sırt çantalarımızı alıp dünyayı gezmek ve hostellerde kalmak tam olarak istediğimiz bir ara verme şekli değildi. Tekne ile seyahat aradığımız şeydi.” Birkaç kaptanlık ve güvenlik dersinden sonra yola çıkan çift Mayıs’tan beri teknedeler. Bu zamana kadar Fransa, İspanya, İtalya, Elba, Korsika, Sardunya, Baleric Adaları ve Barcelona’yı gezmişler ve seyahatlerinin her anını kaydetmişler.
Aşağıdaki fotoğraf Yeni Zelandalı model, 29 yaşındaki Charlie Smith.
Bu da İngiliz eniştemiz, nam-ı diğer Kaptan. 34 yaşında. İşini bırakmadan önce İngiltere’ye bağlı Channel Adaları’nda ev onarıyordu.
2013’te nişanlanan çift, düğün planlarını bir tekne almak için erteledi.
Bugün ise bu çift Dufour marka 11 metrelik ‘Silver Paws’ adını verdikleri teknelerinde yaşayıp sürekli seyahat ediyorlar. Birbirlerinin fotoğraflarını çekiyorlar.
Maceralarını Captain & Charlie adını verdikleri bir blogda paylaşıyorlar.
“Hiçbirimiz daha önce bir teknede yaşamamıştı. Denizde yolculuk yapmak için yeterince tecrübe sahibi olmadığımızı biliyorduk ancak yine de yaptık.” diyor Charlie. “Bazen her şeyin hazır olmaısnı beklemeye değmiyor. Sadece cesaret edip işe atılıyorsun ve sonra yolda her şeyi öğreniyorsun. Biz güvenlikle ilgili bütün derslere katıldık.”
Geceleri bu salonda vakit geçiriyorlar.
Gün ışıdığında ise açık denizleri keşfediyorlar.
Bugüne kadar Fransa, İspanya, İtalya, Elba, Korsika, Sardunya ve Baleric Adaları’nı gezdiler.
Geçen ay Barcelona’ya gittiler.
Manzara fotoğrafları çekilmekle çok meşguller.
“Her gün su sporu yapıyoruz çünkü her gün teknedeyiz.”
“Eğer tekne hareket etmiyorsa…”
“…güzel bir yerde demir almışız demektir.”
“Neredeyse her gün yüzüyoruz.”
“İki üç günde bir küçük bir koya gidip yeni bir kasaba keşfediyoruz ve teknemize taze yemek getiriyoruz. Her zaman planlar doğru şekilde ilerlemiyor, bazı geceler demirleyip bekliyoruz, rüzgar istediğimiz gibi olmuyor.”
Bazen arkadaşları da onlara katılıyor.
Dinlenmek için de zaman var.
Eniştenin hamağı bile var.
Ve Charlie de teknede önemli bir vakit geçiriyor.
Charlie’nin en sevdiği şey ise temiz ve güzel bir koyda demirledikleri an. Gölgelerin oluşturduğu açık koyu mavi ve yeşil renklere bayılıyor.
Hayatlarını temiz ve basitleştirilmiş olarak yaşıyorlar.
Fena bir hayat değil. Yazarken kahvem buz gibi oldu, yorumlarınızı bekliyorum. :)