Ekşi Sözlük yeni bir mahkeme sürecinin tam ortasında ancak bu sefer davalık olan sözlüğün kendisi değil, 35 bine yakın yazarından bir tanesi.
Vatan Gazetesi’nin haberine göre Ekşi Sözlük’te açtığı “din saçmalığı” başlıklı entride yazdıklarıyla İslam dinine inananları aşağıladığı iddiasıyla şikayet edilen “sigaram ve ben” rumuzlu makine mühendisi Ahmet M. S. için 1,5 yıla kadar hapis isteniyor.
Açılan davaya karşı yaptığı savunmada sözlükte yazdığı yazıda bir hakaret kastı taşımadığını belirten yazarın mahkemesi 9 aydan 1,5 yıla kadar hapis istemiyle İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Ekşi Sözlük geçmişte yazar alımının çok nadir olduğu, yeni yazarların attıkları çaylak entrilerle resmi olmayan yollarla da olsa eskilerin denetimine uğradığı ve dolayısıyla kapalı bir mecraydı. Şimdi ise devir değişti ve isterseniz zamanın demokratik naifliğinden dem vurun, isterseniz daha fazla tık kaygısı olarak yorumlayın ama Ekşi Sözlük’te artık çok daha fazla ve çeşitli yazar ve dolayısıyla çok farklı düşünceler var.
Özellikle sözlükteki tartışmalara yeni yeni dahil olan muhafazar kesimin günden güne kendini göstermesiyle daha da heterojen bir yapı alan Ekşi Sözlük’te çok uzun bir süredir en basit tabiriyle inananlar ve inanmayanlar kavgası yapılıyor.
Malumunuz kamuoyunu etkileyen bir yeni medya haber sitesi olarak din, inanç ve bu eksendeki hassas tartışmalara girmeyi doğru bulmuyoruz. Ancak yine de inançlar hakkında sarf edilen sözlerin hangilerinin hakaret olduğu, hangilerinin ise bireysel düşünce olduğu ve bu konuda bir cezalandırmanın ne kadar gerekli olduğu konuları üzerine gerçekten tartışılması gerekiyor.
Silinme ihtimaline karşılık 10 Ağustos 2011’de saat 17.40’da yazılmış olan ilgili entriyi buraya ekleme gereği duyuyoruz:
şimdi saçmalık derken, gereksiz olarak anlaşılmasın, gayet de gereklidir din dediğimiz beyin uyuşturucusu. insanoğlu doğru, yanlış, ahlaki, etik gibi kavramların içinden kendi başına çıkabilecek kapasiteye sahip değildir, bu sebeple eline bir yanlış-doğru rehberinin verilmesi çok da dahiyane bir fikirdir aslında. burada garip olan durum, milyarlarca insanın hala kayıtsız şartsız güncellenmemiş ve fantastik masallar silsilesi halinde bulunan bu dinlere inanıyor olmasıdır. bundan daha da garip olanı, bu insanların inanmayana acıyan gözlerle bakması, ve saçma sapan argümanlarla kanıt olduğunu iddia ettiği bir takım görüşlerin diğerlerinin aklına yatmadığı için onların zekasını aşağılamasıdır. güzel kardeşim, tamam sen inan, saygım var. hatta bak şimdi bir ay ben senin tacizlerine maruz kalmamak için s….de olmamasına rağmen ortalık yerde yeme içme özgürlüğümden feragat edeceğim, sene boyu sabahın beşinde ezan sesiyle uyanmak zorunda kalıyorum, din odaklı yönetimlerin akıl almaz icraatlarının sonuçlarına katlanmak durumundayım, bunları düzeltmek için yapabileceğim birşey de yok, kabul. ama benim bir saçmalığa inanmamam, sırf sen inanıyorsun diye beni aşağılama, kendinden alt seviyede görme hakkını sana vermez. “bak ne kadar mükemmel bir kainat, kusursuz bir sistem, bunu allah yaratmadıysa başka nasıl olabilir” gerizekalılığındaki bir yaklaşımla “bu kainat zumbak tarafından yaratılmıştır, yoksa nasıl olabilirdi” şeklindeki bir yaklaşım arasında bir çokları için en ufak bir fark yoktur, ikisi de ispatlanamaz, ikisi de bilinmeyene bir açıklama getirmek için ortaya atılmış düşüncelerdir. işte düşünmeden inananların* bu kadar net ve basit bir gerçeği anlayamıyor olmaları, dinin saçmalık olduğunun en net ve basit ispatıdır.