Birinin sosyal medyada ki güncellemelerine bakarak, gerçek hayatta ne istediğini anlayabilir misiniz?
Her insandan istekleri hakkında aynı cevapları alamazsınız. Bunun için sosyal medya takip şirketi NetBase, 1171 kadın ve 1083 erkek ile birlikte beklentileri hakkında bir anket yaptı.
Sonuçlara göre insanlar sosyal medyada daha çok duygusal şeyler paylaşırken, direk bir soru sorulduğunda mantıklı bir şekilde cevaplama eğilimindeler.
Örneğin; İnsanlara “ _____ istiyorum.” şeklinde bir boşluk doldurma yöneltildiğinde insanların %50’si maddi yönü daha ağır basan şeyler isterken, sosyal medyada bu boşluk yiyecek isimleri ile dolduruluyor.
Anket sonuçları karşılaştırıldığında kadın ve erkeklerin cevaplarında örtüşmeler var. Örneğin erkek ve kadınların %60’ından fazlası aynı şeyleri istiyor, fakat Top 10 listeleri tamamen farklı.
Sosyal medyada konu isteklere geldiğinde, kadınlar’ın ilk 10’u; dondurma, araba, pizza, çikolata, kek, kurabiye, kahve, telefon, sushi ve pancake olurken ; erkeklerin ilk 10’u ise; araba, pizza, dondurma, bira, kurabiye, kek, telefon, pancake, tavuk ve biftek şeklinde. İlk üç benzer olsa da, sonrası tamamen farklılık gösteriyor. Fakat kişilere direk olarak ne istediği sorulduğunda cevaplar tamamen değişiyor. Ankette kadın ve erkeklere ne istedikleri sorulduğunda top listesi şöyle bir hal alıyor; kadınlarda; para, karşılıksız borç, sağlık, iş, finansal güvenlik, sevdiklerine sağlık, uyku, barış ve huzur, ev, mutluluk; erkeklerde ise para, finansal güvenlik, iş, sağlık, lotoyu tutturmak, yeni araba, eş, seks, barış ve huzur ilk onu oluşturuyor.
Peki insanların isteklerini neler etkiliyor?
Kadınların dondurma istemelerinin sebebi genel olarak canlarının çekmesi. Çocuk sahibi kadınlar kendilerini şımartmak adına iki kat daha fazla dondurma istiyor.
Yeni araba isteyen erkeklerin onda biri bunu hak ettiklerini düşünüyor. %43’ü daha az yakan bir araba isterken, %20’si araba almanın hayalini sürekli kuruyor. Erkeklerin çoğu alışveriş siteleri arasında müşteri görüşlerinin yer aldığı sitelere güveniyor.
