GAP, Abercrombie & Fitch, Ann Taylor, American Eagle ve benzeri büyük Amerikalı giyim firmalarının başı sosyal medya ile dertte. Başlığa bakınca bu firmaların sosyal medya krizi veya sosyal medya yönetimi konularından dolayı sıkıntılar yaşadığını düşünebilirsiniz ama durum tam olarak öyle değil.
Bu markalar sosyal ağları aktif kullanan, yeniliklere ayak uyduran markalar diye biliniyor ama gözden kaçırdıkları bir nokta oldu ki şu anda başlarına büyük bir dert açmış durumda. Sosyal medya ile değişen “kullanıcı alışkanlıkları”. Kulağa çok garip gelebilir ama sosyal medyanın doğduğu yer olması itibariyle Amerika birçok sosyal yenilik ve değişimde de başı çekiyor.
GAP’in yakın zamanda fiziksel mağazalarının %25’ini kapatma kararı verdiğini okuduğumda bunun “online satışa geçiş” nedeniyle olduğunu düşünmüştüm ama durum sandığımdan daha karmaşık çıktı. Kısmen internet üzerinden satışın etkisi olsa da bu mağazaların kapanmasındaki en büyük etken sosyal medya çağının getirdiği yeni moda anlayışı.
İnternet kullanıcıları 90’larda ve hatta 2000’lerde modaya ulaşmak için televizyon mecrasını ve dergileri kullanıyordu. Bu mecralarda tamamen reklamverenler sayesinde yaşayan yerler olduğu için onlar ne isterse o oluyordu. Ama artık modayı kullanıcılar Pinterest‘den, Instagram‘dan takip ediyor ve yenilikleri de kendileri paylaşıyorlar yani modayı da kendileri oluşturuyorlar. Bu durumda bu hıza ayak uyduran markalar ayakta kalırken diğerleri zarar görmeye başlıyorlar.
H&M, Forever 21 ve Zara gibi genç markalar modaya hızlı ayak uydurarak yeni ürünler üretebilen firmalar ve bu yüzden gençler tarafından çok daha fazla tercih ediliyorlar. GAPgibi firmalar ise bünyesinde yıllık modayı belirleyen ekiplerin olduğu ve bu nedenle modaya hızlı ayak uyduramayan markalar olduğu için artık kaybetmeye başlıyorlar. Düşünsenize zamanında Sharon Stone’un Oscar Töreninde giydiği bir markaydı GAP!
Görünüşe göre artık teknolojiye fiziksel olarak ayak uydurmak tek başına yeterli değil. Yeni teknolojilerin geliştirdiği ve değiştirdiği kullanıcı alışkanlıklarını da öngörüp ona göre hareket etmek, yenilikler yapmak gerekiyor. Türkiye’de bu gelişmelerin etkisi ne zaman hissedilmeye başlar dersiniz?