Google’ın mevcut nakit parasının neredeyse üçte birini (12,5 milyar dolar) Motorola’yı satın almak için kullanmasının başlıca iki amacı var.
Google’ın birinci amacı Motorola’nın elindeki 17 bin patent hakkını kendisine geçirerek kızışan “patent savaşları”nda Microsoft ve Apple’ın karşısında elini güçlendirmek istemesi.
İkincisi amaç ise Google’ın, pazarın neredeyse yarısına hakim olmasına rağmen iPhone kadar kar getirmeyen Android işletim sistemini Motorola’nın donanım birikimiyle bir araya getirerek iPhone’a rakip ve tamamen kendi üretimi olacak telefon üretmek istemesi.
Önce patent savaşlarından, sonra da Google’ın kendi telefonunu yaratma arzusundan bahsedelim.
Tarihteki ilk cep telefonunu üretmiş olan 80 yaşındaki Motorola’nın bugüne kadar biriktirmiş olduğu tam 17 bin patent var. Bunun yanında 7 bin 500 tanesi de ilgili mercilerden onay bekliyor. Bu rakamların anlamı çok büyük çünkü bir süre önce Apple ve Microsoft el ele verip Google’ın Android’ine karşı patent davaları açmaya başladılar.
Google’ın 2005’te satın aldığı ve adeta baştan yarattığı Android işletim sistemini HTC, Samsung, Motorola, Sony Ericsson ve LG gibi markalar Android’e uyumlu ürettikleri kendi donanımlarında kullanıyorlar. Apple’ın ürettiği iPhone serisi tekil ölçümde pazarın en büyük markası olarak dikkat çekiyor ancak Android işletim sistemini kullanan birçok marka sayesinde Google pazarın yarısını kaplıyor.
İşte sorun da burada başlıyor.
Google’ın Android kullanan telefon markaları vasıtasıyla pazarı kapladığını gören Microsoft ve Apple “patent savaşları”nın ilk kurşununu atarak geçtiğimiz aylarda Nortel’in elinde bulunan 6 bin kadar patenti satın aldı. Satışın yapıldığı ihaleye Google da katılmıştı ancak Microsoft, Apple ve Oracle’ın başını çektiği grup çoğu kablosuz bağlantı ile ilgili bu patentlerin tümünü almıştı. Ardından ise Microsoft Nortel’den elde ettiği patentlere kendi elindekileri de ekledi ve önce HTC’ye sonra da Samsung’a patent davaları açmaya başladı.
Davaya göre Android kullanan telefonlar Microsoft’un işletim sistemindeki bazı patent haklarını ihlal eden Linux kernel sistemini de kullanmış oluyordu ve bu yüzden Microsoft haksızlığa uğruyordu.
Tabi Microsoft burada Android’in üreticisi olan Google’a saldırmak yerine HTC ve Samsung gibi görece zayıf markalara saldırdı. Örneğin HTC davasını kazanmasıyla beraber Microsoft satın alınan her HTC ürününden 5 dolar kazanmaya başladı. Samsung’a açtığı davada ise talep ettiği rakam ürün başına 15 dolar. Apple ise şu sıralar hem Samsung’un Galaxy tabletine hem de Motorola’nın Xoom tabletine davalar açıyor, satışlarını durduruyor. Yani bu patent savaşlarıyla ortaya çıkan manzarada görüldü ki bedava kullanılan Android’le evdeki hesap çarşıya artık uymuyor, HTC ve Samsung gibi markalar zarar görüyordu.
Google’ın Motorola’yı satın almasının ardından Android kullanan markaların sevinmesinin nedeni işte bu. Çünkü artık Microsoft ya da Apple yakın gelecekte bir patent davası açacak olduklarında karşılarında Google’ın Motorola’yla elde ettiği patentler sayesinde açacağı karşı davaları bulacaklar.
Patent dünyası baya teferruatlı bir dünya olduğu için devlerin her birinin kuyruğu bir diğerininkine değiyor ve bu yüzden elinizde yeteri kadar silah yani patent varsa sizi tehdit edene karşılık verme şansınız oluyor. Neticede HTC ya da Samsung’un patent davalarına verecekleri bir cevap yoktu ancak Google’ın hem kendi adına hem de Android kullanan markalar adına karşı atak yapma şansı (artık) var.
Öte yandan karşı atak yapmasa bile Google Android’in haklarını HTC ya da Samsung’a göre çok daha iyi savunacak bir lobi ve hukuki güce sahip. Açık ve net.
12,5 milyar doların harcandığı birinci önemli nokta buydu.
İkincisi ise biraz daha uzun vadeyle ilgili.
Google’ın Nexus adını taşıyan ve Android kullanıcısı talihli bir markanın yalnızca donanımsal desteğini alarak neredeyse tamamen kendisinin geliştirdiği bir telefonu var. Örneğin geçtiğimiz yıl tanıtılan Nexus S’in üretiminde Samsung’tan destek alınmıştı ancak telefon neredeyse yüzde yüz Google üretimiydi. Burada amaç Apple’ın iPhone’u üretirken elde ettiği konforu, kararlılığı ve donanım ile yazılım arasındaki uyumu elde etmekti.
Motorola’nın satın alınmasıyla beraber bu uyum sağlanacak ve gerçekten yüzde yüz Google telefonu üretilecek. Ancak bu planların 2012/13 kışından önce somut bir şekle bürünmesi beklenmiyor çünkü bu aylar Google’ın yeni Nexus telefonu için Android kullanan markalara ihaleyi sunduğu zamanlar. Önümüzdeki yılın (2011/12) hazırlıkları ise çoktan tamamlandı. Ancak sonraki yıl gerçekten farklı olacak.
Bilindiği gibi iPhone’un hem yazılımı hem de donanımı Apple tarafından tasarlanıyor. Bu da iki tarafın uyumlu ve kararlı bir yapı oluşturmasını sağlıyor. Google’ın Android’i ise HTC, Samsung ve Motorola gibi çeşitli telefon üreticileri tarafından benzer ancak aslında farklı şekillerde kullanılıyor. Bu da birbirinden farklı Android telefonlar oluşmasına ve dolayısıyla Apple-iTunes dünyasındaki uyuma sahip olmayan bir Android dünyası oluşmasına yol açıyor.
Apple’ın sağladığı uyumu sağlayamayan Android tabanlı telefonlar ise her ne kadar toplamda Apple’ı geçiyor olsalar da birebirde iPhone tarafından paramparça ediliyorlar.
Pazardaki tekil liderliğinin yanı sıra Apple her çeyrek yayınladığı finansal raporunda korkunç karlara imza attığını açıklıyor ve bu karların başlıca nedeni Apple’ın işçiliğini dışarı yaptırdığı ancak geri kalan bütün donanım ve yazılımını tamamen kendi tasarladığı iPhone ve iPad serileri.
Hatta geçtiğimiz günlerde Apple’ın nakit parasının ABD hükümetinden daha fazla olduğu da açıklanmıştı. Doğal olarak Apple’ın bu kadar kar ediyor oluşu Android üzerinden mobil pazara hükmeden ancak kar edemeyen Google’ı epey kızdırıyor.
İşte bu yüzden Motorola’nın sağlayacağı bilgi birikimiyle Google’ın 2012 yılından itibaren iPhone’a rakip olarak tamamen kendi üretimi olan bir telefonu piyasaya sürmesi bekleniyor. Bilindiği gibi Motorola hali hazırda Android tabanlı olan Droid marka telefon serisini üretmişti ve bu seri geçtiğimiz yıllarda ABD’de epey ilgi görmüştü. Bu bilgi birikiminin üzerine Google’ın yazılımsal ve donanımsal uyumu ve kararlılığı getirmesi bekleniyor.
Amaç tabii ki Apple gibi büyük karlar elde etmek.
Devlerin arasındaki rekabet onlar için yorucu olsa da bizim açımızdan takip etmesi epey keyifli bir olay. Ayrıca rekabet demek daha iyi telefonların üretilmesi demektir. Onlar aralarında kapışmalılar ki biz daha iyi telefonları, daha uygun fiyatlarla satın alalım.
Aslında ortalama kullanıcı açısından olayın özü bu, gerisi magazin.