Mark Zuckerberg’in gelmiş geçmiş en başarılı insanlardan olduğu bir gerçek ve her hikâyede olduğu gibi bu hikâye de iniş çıkışlarla dolu.
Facebook’un eski çalışanı Antonio Garcia Martinez, şirketin ilk yıllarını anlattığı Vanity Fair köşesinde şirketin CEO’su Mark Zuckerberg’in, Google Plus’un açıldığı gün, tüm şirketi tecrit ettiğini anlatıyor.
Düşünün, internette ve dünyada yeni bir çağ başlatmışsınız. Ellerinizle yepyeni bir sanal hayat yaratmışsınız ve birden dünyanın lider internet şirketlerinden biri, size rakip olacak bir oluşum içerisine giriyor. Siz daha tahtınıza oturmaya alışmaya çalışırken, tahtın başka bir varisi daha çıkıyor ve bu varis herkesin tanıdığı, bildiği, sevdiği biri. Yanı kısacası bu bir ölüm kalım meselesi. Ya Facebook ölecek ya da Google Plus. Üstelik, başka bir dev, şirketinizi milyon dolarlara satın almak istemiş, bunu reddetmişsiniz ve tüm ekonomi ve iş dünyası aptallık yaptığınızı söylemiş. Hukuki mücadeleler de cabası. Zuckerberg, bu durumda tüm varlığını kullanmak zorunda.
Şirket çalışanları Google Plus’ın açıldığı gün, saat 13.45’te bir e-mail alıyor. Martinez şöyle anlatıyor:
“Şimdi siz tecritin nasıl resmi olarak duyurulduğunu soracaksınız. Google Plus’ın açıldığı gün, saat 13.45’te, Zuck’un taht odası olan cam duvarlı küp olan akvaryumda toplanmamız gerektiğini söyleyen bir e-mail aldık. Aslında teknik olarak “Tecrit” işareti etrafında toplanmamız gerektiğine dair bilgi veriyordu. Akvaryumun üst bölümünde yer alan neon bir yazıydı ve otoyol otellerindeki gibi “Yer kalmadı” yazısına benziyordu. Tüm şirket toplandığında, tecrit ışığı yandı ve neler olacağına dair bize ipuçları vermeye başladı.”
Martinez, Zuckerberg’in normalde çok kötü bir konuşmacı olduğunu ama o akşam çatışmaya çıkan bir komutan gibi konuştuğunu, sadece bunun net bir İngilizce olmadığını, daha çok bir yazılım diliyle konuştuğunu söylüyor. Hatta soğuk ve psikopatlığın sınırında gibi betimlemeler de kullanıyor. Ne kadar korktuğunu düşünün.
Tabi tüm bu betimlemelere rağmen Martinez, bu hareketin Facebook’un kendine dönüp bir bakmasına sebep olduğunu söylüyor. Bu sayede, mühendislerden teknikerlere, pazarlamadan yönetime, tüm birimler bu soğuk savaş için güçlerini yeniliyor. Sonuçta kazanan, Facebook oluyor.
Martinez’in Chaos Monkeys: Obscene Fortune and Random Failure in Silicon Valley adlı kitabı, yaz sonunda yayımlandıktan sonra en iyi satanların başında uzun süre yer alacağa benziyor. Şimdiden kitaplıklarımızdaki yerini ayırttık.