İşinize karşı tutkulu olmanızın sizin için iyi olmasına karşı hırs ve saplantı arasında ince bir çizgi olduğunu unutmamak gerekiyor. Bunu bilerek; bu özelliğinizi takıntı seviyesine çekmeden, tutku tarafında kalmanız gerekir.
Teknoloji sayesinde nerede olursanız olun işinize ulaşmanız çok kolay fakat özel hayatınızda da kendinize zaman ayırmalı bu ince çizgiyi geçmemelisiniz. Özellikle hafta sonları, gelen e-postalar, aramalara karşı kendinizi dengelemelisiniz. Peki bu dengeyi sağlayamıyor musunuz? İşkolik olup olmadığınızı anlamanıza yardımcı olacak 4 belirti:
- Profesyonellikten, kişiselliğe geçiş yapamazlar
İşkolik olmak ofiste daha uzun zaman dilimi harcamaktır. Psikoterapist Brayn Robinson işkolikliği “ Kayak pistindeyken bile ofise dönmeyi düşünmek” olarak tanımlamıştır. Normal bir çalışan ise “ Ofisteyken kayak pistinde olmayı hayal eden kişi “ olarak tanımlanmıştır. Diğer bir deyişle işkolizm, iş dışında da iş düşünmeyi durduramamak olarak açıklanabilir.
- Her öğle arasında çalışırlar.
Gün içerisinde verilen aralar hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınıza iyi gelir. Bir çoğumuz, daha fazla işi halletmek için daha uzun süre çalışmamız gerektiğini düşünür. Ama gerçekte, gün içerisinde rahatlamayı sağlayacak aralar vermek, aralıklar halinde çalışmak verimliliğimizi arttırır. Mümkün olduğunca öğlen aralarını kaçırmayıp, çalışma esnasında küçük kahve molaları vermeliyiz.
- Sağlık durumlarını düşünemezler.
İşkolizmde en vahim durum sağlığın etkileniyor olması. İşkolikler zamanlarını tamamen çalışma süresi olarak kullanıp öğlen yemeği yemeyerek öğün atlamış oluyorlar. Ayrıca birçok işkolik kendisine zaman ayırmayarak uykusundan vazgeçiyor böylece zihinsel çöküntülere yol açılmış olunuyor.
Eğer işinizin sonucunda başarılı olmak istiyorsanız, fiziksel ve ruhsal sağlığınıza mümkün olduğunca dikkat etmelisiniz. Daha sonraki işlerinizde başarılı olmak için stresten uzak sağlıklı bir birey olmalısınız.
- İş performanslarına göre mutluluk ve kendilerine güven kazanırlar.
Modunuzun ne kadar değiştiği, işinize tamamen bağlı olup olmadığınızın iyi bir göstergesi. Örneğin, yaptığınız sunum beklediğinizden kötü geçtiğinde, korkuya kapılırsınız ve başarının neredeyse imkansız olduğunu düşünürsünüz. Ama işkolikler sadece kendilerine göre olan başarıları ve kendi öz saygıları ile hareket ederler. Eğer bu iki konuda onlara göre bir problem yoksa, gerisi önemli değildir.