Dünya üzerindeki tüm insanlar, her şeyi sadece bir amaçla yaparlar: Mutlu olmak. Tabi bu hedefe ulaşmak her zaman kolay olmuyor. Sonuçta dünya çetin bir dağ, zirveye ulaşmak için zorlukları aşmak gerekiyor.
Kendinizi pek iyi hissetmiyor, ancak iyi hissetmeyi istiyorsanız; aşağıdaki yöntemleri deneyerek, akıp giden zamanı yakalayabilirsiniz.
Nefes alın
Biliyoruz, size bunu çevrenizdeki herkes söylüyor. Hatta bizler bile bunu defalarca belirtmişizdir. Peki kaç defa denediniz?
Hadi şimdi hatırımız için bir nefes alın. Sadece bir tane derin nefes. En az beş saniye sürsün.
Denediniz mi? Nasıl hissettiniz? Nefes aldığınız o süre içerisinde kafanıza takılan bir şey oldu mu? Olmadı. Çünkü nefes almak, düşünce kalabalığını engeller. Bu sayede zihniniz arınır. Bu sebeple bunun için özel bir zaman ayırın. Bunu her gün düzenli olarak yapın. Bu sayede stresten arınmanız kolaylaşacak, çözmeniz gereken daha büyük problemleriniz var ise, onlara daha kolay odaklanacaksınız.
Hayatı hafifletmek için, sadece birkaç nefes.
Dinleyin
Mutsuzluğun en büyük sebeplerinden biri de aslında dinlememektir. Bir takım sesler duymaktan bahsetmiyoruz burada. Gerçekten dinlemeyi kastediyoruz. Çünkü karşısındakini doğru dinleyen insan, anlar. Ve anlamak, çözümü getirir.
Gerçekten dinlemek, kelimeleri kulaklarınızdan beyninize, oradan da kalbinize taşır. Dinlemeyi öğrenmek bir sanattır ve sanat mutluluk yaratır.
Bakın
Gözler yanıltıcı olabilir. Zihnimiz, gördüklerimizin gerçekliğini değiştirebilir. Bu sebeple etkili bir şekilde bakmanız gerekmektedir.
Birine ya da bir şeye derinlemesine bakmak, onun derinliklerinde sakladıkları güzellikleri görmenize yardımcı olur.
Şöyle düşünün. Çalıştığınız süre içerisinde “bakma” eylemini daha derinlemesine gerçekleştiririz. Öyle yoğunlaşırız ki, zamanın nasıl geçtiğini fark etmeyiz. Şimdi bu hareketi, özel hayatınıza aktarın. Çevrenize bakın ama amacınız bu olsun. Anlamak için bakın.
Hissedin
Meditasyonda ikili odak diye bir şey vardır. Derin nefes egzersizinizi yaparken, işaret parmağınızla baş parmağınızı ovarsınız. Eğer her iki eyleme de aynı anda odaklanabilirseniz, zihninizdeki düşünceler tamamen boşalır. Zihninizde düşünce olmadığında, meditasyon evresine kolay geçersiniz.
Kendinizi mutluluk seviyesine getirmek için “dokunmayı” deneyin. Parmaklarınızı kavuşturduğunuzdaki o hisse odaklanın. Köpeğinize dokunduğunuzda, köpeğinize odaklanın. Dokunmak size yaşadığınızı hissettirir ve yaşadığını bilmek, insana mutluluk verir.
Tadın
Günümüzde insanlar öğünlerinin birçoğunu abur cuburla tamamlıyor. Yapay tatlandırıcılar, koruyucu maddeler, nereden geldiği belli olmayan malzemeler… Ne kadar lezzetli olduğunu düşünürseniz düşünün, aslında bunlar size büyük miktarda zarar veriyor.
Yiyeceğiniz bir kase taze meyve ya da salata, vitamin ve mineralden çok daha fazlasını size verir. Bedeni yormaz, bağımlılık yaratmaz.
Yavaş yiyin, keyfine varmaya çalışın. Vücudunuza ne kadar iyi bakarsanız, o da size o kadar iyi bakacaktır.
Doğa
Doğa bizim var olma sebebimiz. Büyük bir şehrin ortasında bile doğmuş olsanız, kökenlerinizde doğa olduğunu hiçbir zaman unutmamalısınız. Doğayla yapacağınız küçük buluşmalar, size çok şey katacaktır.
Detoks çok önemlidir. Doğada yaptığınız uzun yürüyüşler, hem fiziken hem de ruhen arınmanıza yardımcı olur. Bol oksijenin ve harika manzaranın yanı sıra kent kalabalığından uzak durmanız, zihninizi de dinlendirecektir.
Hayal kurun
Her başarı, her mutluluk, geçmişte kurduğunuz bir hayalin sonucudur aslında. Hayal kurmak, umut verir; umut da beraberinde mutluluğu getirir.
Sürekli mutsuz olan ya da mutsuzluk yayan insanların kendilerine ait hayalleri yoktur. Başka istekler altında ezilmişlerdir.
Bırakın o insanları. Kendi hayatınıza bakın. Kendi kalbinizi dinleyin. Hayatınızdan ne istiyorsunuz? Onu alın. Çünkü o sizin hakkınız.
Her gün en az 15 dakikanızı hayal kurmaya ayırın. İmkansız gözükse bile, en çok olmasını istediğiniz şeyi hayal edin. Bu kendinizi keşfetmenize yardımcı olacaktır.
Mutlu olmayı hak ediyorsunuz.