Kalkınma Bakanlığı, “Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi” kapsamında yayınlamaya başladığı İnternet Girişimciliği ve E-ticaret Ekseni Mevcut Durum Raporu‘nu güncelledi. Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Dairesi ve McKinsey’in işbirliğiyle kullanıcılara sunulan rapor; ülkemizde benimsenmiş politika ve stratejiler, yürürlükteki mevzuat ile üzerinde çalışılan taslak ve tasarılar, hayata geçirilen veya çalışmaları devam eden temel uygulamalar, konuya ilişkin kurumsal yapılar ile bu kurumların görev ve yetkileri ekseninde Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm yolunda geldiği noktayı ele alıyor.
226 sayfayı bulan rapor internet girişimciliği ve e-ticaret sektörü adına detaylı analizleri de barındırıyor. Nitekim raporda Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeller, olumsuzluklar, fırsatlar ve karşılaşabileceği zorluklar ele alınırken, ulusal ve uluslararası düzeydeki veriler dikkate alınarak Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşümdeki konumu analiz ediliyor.
Rapora göre 35 milyon internet kullanıcısına sahip Türkiye pazarı henüz potansiyelinin gerisinde. Bunun başlıca sebebi “internet kullanıcılarının yaş ortalamasının düşük olması ve bu genç topluluğun alışveriş yapacak veya karar verici yaşta olmaması” olarak gösterilirken, diğer nedenlerin başında ülkemizde e-ticaretin gelişmesindeki engellerin geldiği belirtiliyor. Zira rapordaki verilere göre Türk kullanıcılarının %77’si internetten alışveriş yapma ihtiyacı duymuyor. Bununla birlikte Türkiye’de kullanıcılarının %41’i internetten alışverişte güvenlik kaygısı yaşıyor.
Diğer yandan raporda, Avrupa ülkeleri ve ABD’ye kıyasla tüketicileri daha tedirgin eden ve alışverişten uzaklaştıran bir ortama sahip olmasına rağmen Türkiye’de son iki yılda internetten alışveriş yapan insan sayısındaki artışın ümit verici olduğuna da dikkat çekiliyor.
E-ticaretin yaygın olduğu ürün ve hizmet kategorilerine bakıldığında, Avrupa’da yiyecek ve temizlik ürünleri dışında kalan kategorilerin ya internete geçtiği (seyahat, elektronik ürünler ve video oyunları gibi) ya da geçmekte olduğu (ayakkabı, ofis malzemeleri gibi) görülüyor. Türkiye’de ise büyük çoğunlukla internete geçmiş kategori bulunmamasına karşın giyim ve spor malzemeleri, elektronik ürünler, seyahat ürünleri ve medya kategorilerinin internete geçiş yapıyor.
Raporda internet girişimciliği ekosisteminin gelişmesindeki diğer engeller de açıkça ortaya koyuluyor. Zira genç nüfusuyla internet girişimciliği alanında demografik bir avantaja sahip olan Türkiye, girişimcilik eğitimi ve genç nüfusun iş kurma cesareti konusunda diğer ülkelerin gerisinde kalıyor. Aynı şekilde internet girişimciliğinin en önemli destekleyici unsurlarından iş geliştirme merkezlerinin (kuluçka grupları ve hızlandırıcılar) ve melek yatırımcıların ABD’ye kıyasla çok az sayıda bulunması Türk girişimcilerinin önünü tıkayan unsurlar arasında yer alıyor.
Raporda tüm bunlara rağmen Türkiye’de internet şirketlerinin artmasının Türk gençlerinin bu sektörde çalışarak deneyim kazanma imkanı bulmaları açısından önemli katkılar sağlamaya başladığı dile getiriliyor. Aynı şekilde uluslararası alandaki öncü şirketlerin ilgisini de çekmeye başlayan Türkiye’nin nitelikli internet girişimcisi ve internet uzmanlarının kazandırılması yönünden avantajlı olduğu ortada.