Markanızın, girişiminizin ya da şirketinizin mobil uygulamaya ihtiyacı olup olmadığını düşünmüş olmalısınız. Malum, devir internet, sosyal medya ve mobil iletişim devri. İnsanlar ellerinden akıllı telefonlarını düşürmüyorlar ve mobil telefonları yalnızca e-postalara bakmak ya da sörf yapmaktan daha ilginç ve çekici yapan şeyler cihazlar için geliştirilmiş olan uygulamalar.
Her yıl daha fazla kişi akıllı telefonlara geçiyor, her yıl daha fazla kişi uygulama indiriyor. 2010’da 8,2 milyar olan uygulama indirme sayısı, 2011’de 17,7 milyara çıkmış durumda. Mobil uygulamalardan 2011’de dünya çapında elde edilecek olan gelir ise bu pazarın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor: Ön görülen rakam tam 15,1 milyar dolar.
Peki sizin işinizin bir mobil uygulamaya gerçekten ihtiyacı var mı?
Mobil uygulama geliştirmek ve böylece daha çok insana ulaşma fikri birçok iş sahibine oldukça cazip gelse de kazın ayağı pek de öyle değil. Diyelim ki uygulama geliştirme maliyetlerini karşılamayı göze aldınız (ki hiç de az değiller), peki kullanıcıların şahsi bilgilerini nasıl idare edeceğinize dair hukuki çerçeveye hakim misiniz? Ya da uygulamanızla beraber nasıl bir kullanıcı deneyimi hedefliyorsunuz? Müşteriye mobil uygulamanızı kullanması için ne vaad ediyorsunuz? Avantaj mı, kampanya mı, işlev mi, eğlence mi ya da onu çevresindekilerden farklı kılacak bir şey mi?
BuySellAds’in hazırladığı aşağıdaki infografiğe göz atarak işinizin neden bir mobil uygulamaya ihtiyacı olduğu ya da olmadığı hakkında fikir sahibi olabileceksiniz.
