Kredi kartı ile alışveriş yaygınlaştığından beri güvenlik en önemli konu olmuştur. Kopyalanan, numarası alınan ya da çalınan kredi kartları, nakit paranın yerini alan bu ödeme sisteminin zayıf halkası olarak düşünülüyordu. Alışverişler online hale geldiğinden beri de bu sefer kredi kartı numarasını vermek zorunda kalan tüketicileri bir korku sarmıştı bir süre. Fakat sektörün de güvenlik konusuna hassas yaklaşması ile birlikte bu sıkıntılar aşılalı çok oldu diyebiliriz. Ve tabii ki online ödeme sistemleri de gönüllere su serpti. Sonrasında da teknolojinin insan hayatını kolaylaştırdığını doğrulayacak nitelikte mobil ödeme sistemleri geldi. Evet; kredi kartından daha güvenli görünen bu ödeme sistemleri gün geçtikçe benimseniyor, yaygınlaşıyor ve çeşitlenerek hayatımıza kolaylık getiriyor.
Sitem gayet basit aslında. Bir kredi kartı bilgilerinizi paylaşmadan ödeme yapılmasını ve alınmasını sağlayan online ödeme yöntemleri var. Bir de güvenliği yanı sıra pratiklik sunan mobil ödeme sistemleri. Mobil ödemede, GSM operatörüne başvurularak kredi kartı bilgileri veriliyor ve alışverişlerde kullanılacak şifre alınıyor. Mobil ödeme, sisteme dahil olan firmaların yüz yüze kanallardan ve web sitesi üzerinden cep telefonu aracılığıyla GSM abonelerinden tahsilat gerçekleştirmelerini sağlayan bir mobil tahsilat platform yani. Mobil ödeme kullanan firmalar, alışveriş sırasında müşterilerinden sadece cep telefonu numarasını alarak tahsilat yapabiliyor.
Bu ödeme sistemleri, sadece kendi sektörü içinde değerlendirilmiyor tabii. İnternetteki kaynaklara göre Türkiye’de 6 milyon kişi internet bankacılığı kullanıyor. Bu, internetten banka işlemleri ve ödeme yapmaya yabancı değiliz anlamına geliyor. Ayrıca yeni teknolojilere de hemen adapte oluruz biz. Bunun yanı sıra ortalama 4,7 milyon kişi online alışveriş yapıyor. Bunlar, dijital dünya ile cüzdanımız arasındaki bağı özetleyen rakamlar. BKM’nin verdiği verilere göre Türkiye’deki e-Ticaret hacmi bu sene %50 artarak 20 Milyar TL’ye ulaşmak üzere. 2012’de de benzer bir artış kaçınılmaz. Demek ki ödeme sistemleri 2012’de önemi artan konulardan biri olacak.
Turkcell Mobil Finansal Servisler Bölüm Başkanı Ali Salcı da, 2010 Kasım ayında verdiği bir röportajda 1 milyondan fazla insanın 350 noktada mobil ödemeyi kullanarak alışveriş yaptığını söylüyor ve mobil ödeme cirosunun 2012 yılında 500 milyon TL’ye ulaşacağını tahmin ediyordu. Avea’nın Innova teknolojisiyle hayata geçirdiği Mobil Ödeme Sistemi de ilk 3 ayında 100 binden fazla kişi tarafından kullanılmış.
Rakamlar açıklanıyor, yeni şirketler pazara giriyor, rekabet kızışıyor
Online ödeme denince de ilk akla gelenlerden olan PayPal, 2011 yılının ikinci çeyreğinde saniyede toplam 3.650 dolarlık ödeme hacminin gerçekleştiğini açıkladı. Hesaplamalara göre PayPal günde 315,3 milyon dolar civarında işlem gerçekleştirmiş oluyor. Google da boş durmadı ve PayPal ile rekabete girerek Google Wallet’ı duyurdu. PayU da Türkiye pazarına giren bir başka global şirket. Mobil ve online ödeme sistemleri ile iglili bu sene açılan yeni şirketler de var tabii. Fakat şüphesiz ki PayPal Türkiye ve PayU Türkiye gibi şirketler sektörü heyecanlandırdı ve hareketlendirdi. Google Wallet’da da Türkiye için lokalizasyon işlemleri devam ediyor.
PayU Türkiye Ülke Müdürü Emre Güzer de bu dosya konusu özelinde verdiği görüşte yaşanan süreci şöyle anlattı: “Bundan yaklaşık 6 yıl önce Garanti Bankası ile Sanal POS altyapısı üzerinde entegre çalışan Mobil Ödeme projesini deneyen Turkcell, gerek projenin sanal POS’a olan bağlılığından gerekse o dönemde sektörün böyle bir ödeme aracına ihtiyaç duymamasından dolayı projeyi rafa kaldırmıştır. Daha sonra bu yöntem yerini 35 TL’ye kadar cep telefonu numaranız ile ödeme yapabildiğiniz Mikro Ödeme’ye bırakmıştır.” Ve şimdi de bugündeyiz. Türk tüketicisi özellikle bu sene içinde mobil ödeme sistemlerine de online ödeme sistemlerine de oldukça ısındı. Pozitron Kurucu Ortak Fatih İsbecer de dünyada şu anda sadece mobil ödeme pazarı üzerinden 240 milyar dolarlık alışveriş gerçekleştirildiğini söylüyor. Magır Kart Yönetici Ortaklarından Samet Aras da durumun Türkiye pazarında yeteri kadar gelişmediğini düşünüyor. Sıra 2012 beklentilerinde…
Türkiye, bankacılık ve ödeme sistemleri konusunda Avrupa’nın birçok ülkesinden daha inovatif
Emre Güzer, PayU/Naspers Ülke Müdürü
Türkiye, bankacılık ve ödeme sistemleri konusunda Avrupa’nın birçok ülkesinden daha inovatif çözüm ve yaklaşımlara sahip bir ülke. Hatta e- ticarete ilk yatırım yapan kurumun bundan yaklaşık 12 yıl önce yine bankalar olduğunu söyleyebiliriz. Bugün de sektörün yükünün tamamına yakınının yine bankalar üzerinde olduğunu görüyoruz. Burada kart kullanım alışkanlıkları, sadakat programları ve Avrupa’da bir örneğini daha göremeyeceğiniz taksit kültürünün payı büyük.
Bankaların sektöre olan inancı ve desteğine rağmen, hızla gelişen sektör dinamiklerine ve ihtiyaçlarına her zaman cevap veremeyebildiklerini gözlemliyoruz. Bu da birçok işletmeyi zorlu bir sürecin beklemesi anlamına geliyordu. Öyle ki bugün web siteniz üzerinde taksit yapmakistediğinizde 4-5 bankayla anlaşmak, farklı çalışma koşulları ile faaliyetinize başlamak zorundasınız. Örn; Groupon TR faaliyetine başlarken büyük bir bankanın şubesini ikna edememiş ve ilgili bankadan sanal pos alamamıştı. Daha sonra ilgili şubenin pişman olduğunu söylemeye gerek yok tabii.
Bundan yaklaşık 6 yıl önce Garanti Bankası ile Sanal POS altyapısı üzerinde entegre çalışan Mobil Ödeme projesini deneyen Turkcell, gerek projenin sanal POS’a olan bağlılığından gerekse o dönemde sektörün böyle bir ödeme aracına ihtiyaç duymamasından dolayı projeyi rafa kaldırmıştır. Daha sonra bu yöntem yerini 35 TL’ye kadar cep telefonu numaranız ile ödeme yapabildiğiniz Mikro Ödeme’ye bırakmıştır. Bununla birlikte geçtiğimiz yıl Türkiye’de faaliyetine başlayan PayPal, Eylül ayı itibariyle Türkiye pazarına girdiğini duyuran PayU ve yeni oluşumlar, 2012 yılında doğuşuna tanıklık edeceğimiz katma değerli servislerin habercileridir. Konuyla ilgili BKM’de (Bankalararası Kart Merkezi) Genel Müdür Sn. Soner Canko ve ekibi ile yaptığım toplantıda oldukça heyecan verici oluşumların haberini alma fırsatı yakaladım. Sektöre ilişkin özellikle bankalar, operatörler ve alternatif ödeme sistemleri tarafında atılan adımların tek bir merkezden kontrol edilerek süzgeçten geçirilmesi, son kullanıcı tarafında oluşabilecek yanlış anlaşılmaların önüne geçiyor olacaktır.
Ödeme sistemleri söz konusu olduğunda tüketicileri ikiye ayırmak gerek
Ödeme sistemleri söz konusu olduğunda tüketicileri ikiye ayırmak ve bu şekilde aksiyon almak lazım. Bunlardan ilki, katma değerli servisler sunmak zorunda olduğunuz, bunu yaparken fiyat, esneklik, taksitli satış, fraud (sahtekarlık) monitoring servisleri ve ekibi ile birlikte inovatif çözümler sunmanız gereken online web siteleri. Diğer tarafta da bu web sitelerinden güvenli ve hızlı bir şekilde alışveriş yapmak isteyen son kullanıcılar var. Bunlardan sadece bir tanesini hedefleyen bir ödeme sisteminin başarılı olma şansını düşük görüyorum. Son kullanıcı tarafında, en uygun ödeme alternatiflerini sunan argümanların sıklıkla tercih edildiğini görüyoruz. Bu yüzden cironun yaklaşık %80’i kartlı ödeme sistemleri üzerinde gerçekleşiyor. Havale ve EFT’nin oranı %4-5 seviyelerindeyken kapıda ödeme cirosunun %13 seviyelerinde olduğunu görüyoruz.
Diğer taraftan özellikle sepet ortalaması 12 TL’yi geçmeyen oyun ve içerik satışlarında mikro ödeme yöntemi ile yapılan ödemeler hatırı sayılır hacimlere ulaştı. Henüz banka müşterisi olmayan gençleri de bu eko-sistem içerisine dahil edebiliyor bu yöntem.
Alternatif ödeme sistemleri sektörün hak ettiği hacimlere ulaşabilmesi için kaldıraç vazifesi görecek
2012 yılında öncelikle bankaların kendi alternatif ödeme sistemlerine ağırlık vereceklerini düşünüyorum. Garanti Bankası’yla birlikte tanıştığımız BonusPay’in alternatifi ürünleri diğer bankalar da devreye alıyor olacaklar. İlk yatırım da FinansBank’tan geliyor olacak. Bu sistemleri sanal pos zorunluluğundan kurtarıp, alternatif bir ödeme sistemi olarak konumlandırabilirlerse penetrasyonlarını da artıracaklardır.
Alternatif ödeme sistemlerine baktığımızda bu yöntemler sektörün hak ettiği hacimlere ulaşabilmesi için kaldıraç vazifesi görecekler. 2012 yılında en az 5 yüksek bütçeli, güvenilirliğini yurtdışında da kanıtlanmış yöntemin Türkiye’de faaliyetine devam edeceğini düşünüyorum.
E- ticaret pazarında 2011 için 21 milyar TL, 2012’de ise 25 milyar TL’lik bir hacim bekliyorum
Türkiye Elektronik Ticaret pazarına baktığımızda ise 2011 yılı için 21 mia TL, 2012 yılında ise; 25 mia TL’lik bir hacim bekliyorum. Sevindirici haber bu rakamların içerisindeki gerçek e-ticaret cirosu’ndaki artışta olacak. İşletmelerin fiziksel cirosunun içerisindeki e-ticaret payını tartıştığımız günler yerini e-ticaret cirosu içerisindeki mobil ciro payını tartıştığımız günlere bırakıyor olacak. Kullanıcılar arasında yapılan para transferleri, fiziksel dünya ile online dünya yakınsaması konusunda büyük gelişmeler yaşanacak; hatta Facebook vb. platformlarda kullanılan sanal para’ların pre-paid kartlar ile fiziksel dünyaya indiğini göreceğiz.
PayU Türkiye 2012 hedefleri
PayU Türkiye olarak elektronik ticaret yapmak isteyen işyerlerini hızlı bir şekilde bu eko-sisteme dahil etmek istiyoruz. İşletmeler PayU ile sözleşme imzalayarak PayU API’sini sistemlerine entegre ettiklerinde tüm banka kredi kartlarına taksit yapabilecekleri gibi, ilerleyen dönemlerde alternatif birçok ödeme yöntemini de yine aynı API yardımıyla kullanabiliyor olacaklar. Son kullanıcılarına alışık oldukları şekilde kredi kartı bilgilerinin girilmesi suretiyle alışveriş yaptırabilecekleri gibi, PayU kullanıcı adı ve şifresi ile ödeme imkanı da sağlayabilecekler. Ürün/hizmet satın alan kullanıcı tarafında da hızlı ve güvenilir bir ödeme altyapısı vaad ediyoruz.
Tüm bunlara ek olarak gerçekleşen siparişler PayU fraud (sahtekarlık) filtrelerinden geçerek 7/24 PayU’nun fraud ekibi tarafından incelenecek, gerekirse işyeri ile irtibata geçerek, yüksek skorlu siparişlerin iptali sağlanıyor olacak. Kısaca; işyerlerinin core business’larına daha fazla efor sarfetmesi gerektiğine inanıyor ve ödemeye ilişkin tüm süreci outsource etmeleri gerektiğini düşünüyoruz.
Türk kullanıcılarının online ödeme konusunda güvensizlikleri var
Candemir Sipahi, Paymentwall Türkiye Ülke Müdürü
Türkiye pazarının bulunduğu bölge nasıl bütün bölgelerin arasındaysa ve Türkiye nasıl hiç bir ülke grubuna dahil edilemiyorsa, aynı şekilde ödeme trendleri konusunda da Türkiye’nin Avrupa, Amerika, Asya, CIS, Arap ülkeleri arasında kendine has bir konumu var yine. Çünkü Türkiye, Avrupa’nın kişi başına kredi kartı sayısı en yüksek olan ülkesi; falat aynı zamanda da kredi kartlarını Amerikalılar veya İngilizler gibi internette kullanmaya korkan bir ülke. Türk kullanıcılarda bu konuda ciddi bir güven eksikliği var. Türkler mobil ödemeyi şu an benimsemiş durumdalar, evet; fakat Avrupalılar ile aşağı yukarı aynı mobil penetrasyona sahip olduğumuz halde Avrupa kadar fazla bir kullanımımız yok.
Türkiye pazarına 3 aslında yönlü bakmak lazım. Birincisi; fiziki ürünlerin internetten satışı. İkincisi; dijital ürünlerin internetten satışı ve üçüncüsü de fiziki dünyada satışın kolaylaştırılması. Bu 3 yönde de eksiklikler var. Bizim Paymentwall olarak odak noktamız, insanların entertainment alanındaki dijital içeriğe daha iyi ve kolay bir şekilde ulaşması konusunda. Turkcell, Avea, ve Vodafone’un şirketimiz deneyimlerini kullanarak son kullanıcılara daha iyi bir servis, dijital içerik sağlayıcılarına da daha kolay ve sorunsuz bir hizmet vermeyi hedefliyoruz.
Paymentwall Türkiye pazarından ne bekliyor?
Türkiye pazarında maalesef ne mobil ödeme konusunda,ne kredi kartıyla ödeme konusunda, ne de prepaid ödeme konusunda global çapta çalışan bir şirket yok. Hedefimiz bu alanda dünyanın diğer bölgelerinden edindiğimiz deneyimleri Türkiye pazarına getirip, Türk insanına en uygun ödeme sistemlerini sunmak, onların güvenini kazanmak ve onlara iyi bir müşteri hizmeti sunmak. Amacımız, ödeme sistemlerinin sorunsuz olması ve insanların hızlı bir şekilde istedikleri şeylere ulaşmaları.
Dünyada şu anda sadece mobil ödeme pazarı üzerinden 240 milyar dolarlık alışveriş gerçekleştiriliyor
Fatih İşbecer, Pozitron Kurucu Ortak
Online ödeme sistemleri Türkiye’de aslında hala yeni bir pazar fakat çok da hızlı gelişen bir pazar. Turkcell Mobil Ödeme, Garanti BonusPay, PayPal, PayU, iPara ve BKM express gibi sistemler şu anda birçok online alışveriş sitesinde faaliyet gösteriyor ya da göstermek üzere. Pozitron’un kendi geliştirdiği alternatif ödeme platformu da yakında piyasaya çıkacak sistemler arasında. Bence piyasadaki oyuncu sayısı ve dolayısıyla rekabet hızla artıyor ve bu tüketiciye, özellikle de e-ticaret alanında faaliyet gösteren firmalara yarayacaktır.
Online ödeme sistemleri yurtdışında oldugu gibi Türkiye’de de yoğun ilgi görmeye başladı. Birçok kullanıcı internet üzerinden alışveriş yapmak istediği halde kredi kartı veya kişisel bilgilerini websiteleriyle paylaşmak istemiyor. Bu durumda da daha güvenli olan alternatif ödeme sistemlerine yöneliyor. Kullanıcılar her hangi bir websitesiyle bilgilerini paylaşmaktansa Turkcell, Garanti , BKM gibi güvenilir kuruluşların sunduğu ödeme sistemlerini kaygı duymadan kullanabiliyorlar. Her ne kadar internet üzerinden yapılan işlem sayısına göre dolandırıcılık vakaları çok düşük seviyede de olsa halen bir çok insan bu kanalı kullanmaya çekiniyor. Bir nevi en güvenli ulaşım aracı olması rağmen insanların uçmaktan korkması gibi bir durum var diyebiliriz. Zamanla geçecektir.
IAB Türkiye İnternet Ölçümleme Araştırması’na göre son 6 ayda online alışveriş yapan internet kullanıcıları neredeyse 4 katına çıkmış bulunuyor. BKM’nin verdiği verilere göre Türkiye’deki e-Ticaret hacmi bu sene %50 artarak 20 Milyar TL’ye ulaşmak üzere. 2012’de de benzer bir artış kaçınılmaz.
Dünyada şu anda sadece mobil ödeme pazarı üzerinden 240 milyar dolarlık alışveriş gerçekleştiriliyor. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde de bu sayının 2 hatta 3 katına çıkacağı öngörülüyor. 2012 sonunda ben bu rakamın 300 milyar dolara yaklaşacağını düşünüyorum.
Türkiye pazarındaki durum yeteri kadar gelişmiş değil
Samet Aras, MangırKart Yönetici ortak
Online Ödeme sistemlerinin Türkiye pazarındaki durumunu yeteri kadar gelişmiş bulmuyorum. Ödeme çözümleri konusunda ne yazık ki yeteri kadar çeşitlilik yok. Ödemelerin büyük ekseriyeti kredi kartlarıyla yapılıyor. Alternatif ödeme sistemlerinin az olması tabiki Türkiye e-ticaretini olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalar online alışveriş yapan insanların en fazla güvenliğe önem verdiğini gösteriyor. Güvenlik kaygılarının ön planda olduğu bir sektörde bir çok insan kredi kartı bilgilerini ve kişisel bilgilerini paylaşmak istemeyebiliyor. İnternet kullanım oranı bakımından dünyada ilk sıralarda yer almamıza rağmen e-ticarette çok gerilerde olmamızı da ödeme çözümlerinin yetersizliğine bağlıyorum.
Ödeme çözümlerinin yaygınlaşmasıyla e-ticaret de hakettiği yere gelecek
Bilindiği gibi Paypal Türkiye’de henüz yeni. Mobil ödeme ise mikro düzeylerde ödeme yaptırıyor. MangırKart’ın henüz 4 aylık bir geçmişi var. Bunlarla birlikte ipara, 3pay, PayU gibi isimlerini duyuyoruz. MangırKart olarak yaklaşık 4 ay gibi bir zamandır faaliyetteyiz. Koyduğumuz hedeflere ulaştık. 2012 için de 30 bin satış noktasına ulaşmak istiyoruz. Amacımız ön ödeme kartlarında Türkiye’de lider olmak. Bu ödeme çözümlerinin yaygınlaşması ile birlikte e-ticaretin de hakettiği yere geleceğini düşünüyorum.
Türk tüketici de ödeme çözümüne duyduğu güvenle orantılı olumlu ya da olumsuz tepki veriyor. Biz MangırKart ön ödeme kartını çıkarırken özellikle güveni ön planda tuttuk, güveni esas aldık. Türk insanı olarak her ne kadar internet kullanma oranı olarak dünyada ilk sıralarda yer alıyor olsak da kişisel bilgilerimizi internet ortamında paylaşmakta çok çekimseriz. Ödeme çözümlerinin artması tüketiciye de güven verecektir.
Pazarın globalde de Türkiye’de de artan bir ivme ile yükseleceğini düşünüyorum. Türkiye özelinde ne kadar çok insana uyabilecek ödeme çözümü sunabilirsek pazar da ona göre büyüyecektir. Türkiye’de pazarın katlanarak artacağını düşünüyorum.
Türkiye’deki büyümenin dünya ortalamasının üzerinde olmasını bekliyoruz
Alper Akcan, Mikro Ödeme Genel Müdürü
Ülkemizde genişbant ve mobil internet kullanımı her geçen gün hızla artıyor. Kullanıcı sayısının yanı sıra sunulan online hizmetlerde de önemli bir oranda artış var. Artık Türk kullanıcısı daha fazla online yaşıyor ve bunun sonucu olarak da daha fazla online ticaretin içinde bulunuyor. Burada tüketicilere ne kadar çok online ödeme alternatifi sunarbilirsek, bu kullanımları ve dolayısıyla online ticareti de o kadar desteklemiş oluruz.
Türkiye’deki online ödeme sistemleri de bu büyümeye parallel olarak ve hatta biraz daha önünde gelişiyor. Alternetif ödeme araçları oluşuyor. En temel hedef, tüketicilere ve elektornik ticaret yapan iş ortaklarına farklı çözümler sunmak ve tüketicilere başarılı kullanıcı deneyimleri yaşatmaktadır. Şu an ülkemizde sunulan online ödeme araçları, bir çok gelişmiş ülkenin dahi ilerisindedir demek hiç de yanlış olmaz. Genç nüfusa sahip olmamız ve teknoloji hızla adapte etme yeteneğimiz bunun en temel nedenidir.
Türk kullanıcısı için en kritik konular güvenilirlik, yaygınlık ve kolaylık
Türk tüketicisi genç bir nüfus olmanın da etkisiyle yenilikle çok açık. Bu nedenle sunulan tüm ödeme araçlarını önce inceliyor ve kendisi için faydalı, kolay ve güvenilir bulursa kullanıyor. Eğer bu tecrübeden memnun kalırsa da kullanmaya devam ediyor. Türk kullanıcısı için ödeme sistemi seçerken en kritik konular güvenilir olması, yaygın olması ve kolay olmasıdır. Bu durumda sağlanan ödeme sisteminin şeffaf ve güvenlik konusunda iyi tasarlanmış olması önem kazanıyor. Mobil ödeme bu ihtiyaçlara çok net cevap verdiği için, özellikle küçük tutarlı alışverişlerde son derece başarılı ve tercih edilen bir ödeme aracı olmuştur. Özellikle dijital ürünlerde, geniş kitleler tarafından benimsenmiş ve tercih edilir hale gelmiştir.
2012 de dijital ürün satışlarında sektör ortalamasının üzerinde bir büyüme olacak
2012 de özellikle dijital ürün satışlarında, sektör ortalamasının üzerinde bir büyüme olacağı düşünülüyor. Bu, hem ülkemizde hem tüm dünyada bu şekilde olacaktır. Ama ülkemizde, dünya ortalamasının üzerinde olmasını bekliyoruz. Private Shopping ve Group Buying uygulamalarının da 2012 de ülkemizde konsolide olmasını beklemek yanlış olmaz. Şu an talebin üzerinden arz olduğunu görebiliyoruz. Bu kategoriler de fiziksel elektronik ticaretin en büyük kalemleri olacaktır.
Mikro Ödeme AŞ 2008 yılında Türkiye’nin ilk mobil ödeme servis sağlayıcısı olarak kuruldu. Tübitak desteği ile hazılanan platformumuzdan ilk işlemleri 2009 yılı başında geçirmeye başladık. Bugün ülkemizdeki 3 operatörle de çalışan tek firma olarak yolumuza devam ediyoruz. 2011 yılında Avrupa’nın en yenilikçi 100 firması arasında seçilen Mikro Ödeme, (Red Herring Europe 100), kredi kartı, ön ödemeli kart gibi alternatifleri de mobil ödeme servislerinin yanına ekledi. 2012 yılında bu servislerin yaygınlığının daha da artacağını ve Türkiye’nin gerçek anlamda online dünyada söz sahibi olacağını düşünüyoruz. Turkcell Gold Partner, Avea Yılın En İyi Mobil Ödeme Uygulaması ve Red Herring Top100 gibi ödüllerimize yenilerini eklemek ve ülkemizi bu alanda yurt dışında başarıyla temsil etmek de bizler için önemli bir görevdir.