Eğer kendi işinizin dışında başka bir iş yerinde çalışıyorsanız patronunuz muhtemelen performans değerlendirmesi yapıyordur.
Performans yönetimi aslında tüm seneye yayılması gereken bir süreçtir, çalışanın yöneticisinden sürekli yapıcı geribildirimler alarak performansını daha iyi seviyelere taşımasını amaçlar. Ancak pek çok şirkette performans yönetiminin senede bir kez yapılan bir değerlendirmeden ibaret olması performans görüşmesinin önemini daha da arttırıyor. Bu durumda çalışanların da bu görüşmeden maksimum fayda sağlamak için ellerinden geleni yapmaları gerekiyor.
Performans değerlendirmesi süresince söylememeniz gereken şeyler:
“Bu işimin bir parçası değil” veya “Bu benim sorululuğum değil”
Eğer takım veya kuruluşunuzun başarılı olması için yetkili bir konumdaysanız bu size birçok sorumluluk yükler ve bu tarzda bir söylemde bulunmanız sizi sorumluluktan kaçan biri görünümüne sokar. Yöneticiler ne olursa olsun bir işin -kimin sorumluluğunda olursa olsun- başarılı sonuçlanmasını ister.
“Maaş alamadım” veya “Yeteri kadar ücret alamadım”
Bu söylem bir savunma şekli olamaz ve bu sizi sadece sorumluluktan kaçan biri olarak gösterir.
“Kötü olduğumu düşünüyorsanız görmeniz gereken…”
Meslektaşlarınızın yaptıkları işleri eleştirmek sadece sizi küçük düşürür ve bahane arayışında olan biri görünümünde gözükmenize neden olur.
“Zam hak ediyorum”, “Zam alabilir miyim?”, veya “Daha çok paraya ihtiyacım var”
Çoğu çalışan performans görüşmelerinin zam istemek için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyor.
Bu söylemler yerine şirketi kara soktuğunuz veya para tasarrufu sağladığınız başarılarınızdan bahsetmeniz daha doğru olur. Yaptığınız işten nasıl keyif aldığınızı ve şirketin başarıları için fikirlerinizden bahsedin. Bu şekilde bir yaklaşım yöneticileriniz üzerinde daha iyi etki bırakır ve eğer şirketin bir promosyon veya zam planı varsa bundan etkileneceğinize emin olabilirsiniz.
“Yoksa başka bir iş arayacağım…”
Patrona ultimatom vermeniz sizi hiçbir yere ulaştırmaz. Bu tarz yaklaşım filmlerde işe yarayabilir ancak gerçek hayatta işe yaradığı söylenemez. Bu söylem yerine sorunlarınızı profesyonel şekilde aktarın ve karşılaştığınız veya karşılaşacağınız sorunları patronunuzla paylaşın. Çözüm için bir yol bulmaya çalışın, önerilerinizi sunun.
“Bunu herkes söylüyor” veya “Eski patronumda böyle demişti”
Bu sözler size ne kadar olağan gelse de bu karşınızdakinde iyi etki bırakmaz ve size geri bildirimi kötü sonuçlanabilir.
“Yaptığım işten sıkıldım”
Bu ifade sizi yorgun ya da mevcut rol ve sorumluluklardan bıkmış olduğunuzu gösteriyor. Bu işi daha fazla yapmak istemediğinizi açıkça vurgulamış oluyorsunuz, sizin yerinize başka biri kolaylıkla işe alınabilir ama gerçekten istediğiniz bu mu? Eğer söylemek istediğiniz yaptığınız işin şirket için önemini vurgulamaksa başka sözlerle ifade etmelisiniz. Yaptığınız işle ilgili sorumluluklarınızın artmasını teklif edin. Bu sizin amaca yönelik daha proaktif ve hedef odaklı biri olduğunuzu sergiler.
“Bunu size kim söyledi?” veya “Bunu nerden duydunuz?”
Bu söylem sizin savunma amaçlı, küçük düşürücü hareket sergilediğinizi gösterir. Ve daha kötüsü isim aramaya çalışmanız olur. O kişiyi öğrenmek istiyorsanız patronunuza işlerinizi daha iyi yapmanız için size örnek gösterecek kişiyi sormak olabilir.
“Yanılıyorsunuz ” veya “Dalga mı geçiyorsunuz?”
Kaba konuşmayın. Size veya işvereninize bu normal gelebilir ama profesyonel birinin söylememsi gereken sözler. İşvereninizin tavrına göre belki de bu kaba davranışlar sizin işinizden olmanıza bile sebep olabilir. Bu söylemler yerine “Tam olarak anlayamadım, yardımcı olur musunuz?” veya “Konuyla ilgili birkaç örnek verebilir misiniz?” gibi sözler bulunduğunuz pozisyona göre vermeniz gereken refleksler olmalı.
“Çok eleştirelsiniz”
Bu size normal bir söylemmiş gibi gelebilir ancak bu söylem sizi sorumluluk üstlenemeyen veya detaylarla ilgilenmeyen biri olarak gösterir. Eğer haksızca eleştirildiğinizi düşünüyorsanız belirtilen sorunlara odaklanıp çözümleri için eğilim göstermeniz çok önemlidir.
“Bu benim hatam değil” veya “ Bu Osman’ın hatası”
İyi bir lider kimseyi hedef göstermez tüm sorumluluğu kendisine alır, kimseyi suçlamazlar. Kimse suçlu hissetmeyi sevmez, karşınızdakiyle empati yapın ve bu durumun en iyi şekilde nasıl sonuçlanacağı üzerinde odaklanın.
“Beni işe alırken neler yapabileceğimi biliyordunuz” veya “Yapabileceğim bir şey olduğunu sanmıyorum ”
İşvereniniz bunları duyduğunda sorunların sebebinin siz olduğunu ve kabiliyetsiz olduğunuzu ayrıca öğrenmeye hevesli olmadığınız düşüncesine varacaktır.
“ Ne b..”
Küfürlü söylemler kullanmanız sizi kötü duruma sokar. Kendinizi savunurken duygularınıza hakim olmalısınız. Aksi takdirde agresif ve aşırı savunmacı görünürsünüz.
“ …sahip olmanız…” , “ ..olabilir… ” veya “…meli/malı..”
Patronunuza önerilerde bulunarak keyfini daha hızlı kaçırmanızın başka yolu yok. Bunun yerine işbirliğine dayalı bir yaklaşım sergileyin. Daha iyi performans sergileyeceğinizden emin olduğunuz gibi şeyler deneyin.
“Umurumda değil” , “Ne olursa olsun” veya “ Beni ilgilendirmiyor”
Performans değerlendirmeniz boyunca sizle ilgili kötü değerlendirmelere ilgisiz kalmayın. Aksi takdirde kariyeriniz tehlikede olabilir. İş arkadaşlarınızın sizinle ilgili düşüncelerinden haberiniz olmadığını ama duymaktan mutlu olduğunuzu, bu durumları düzeltmek için patronunuzdan öneri istediğinizi dile getirin. Bu durumu iyileştirmek için neler yapabileceğinizi danışın.
“…”
Hiçbir şey söyleyememek kötü şey söylemekle aynı etkiyi yapar. Yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri de vücut dili aracılığıyla kayıtsızlık gibi yüz ifadeleri sergilemek veya sadece sessizce oturmak. Bunlar sizi ilgisiz biri gibi göstererek işinizde geri bildirimler konusunda ve hedefleriniz konusunda umursamaz olduğunuzu gösterir.
Karşılıklı yorumlarla yapılan görüşmelerin daha etkili olur. Bu sizin patronunuz ile aranızdaki iletişimi kolaylaştırır, beklentiler netleşir, güven artışı olur ve kariyeriniz de önemli bir adım atmanıza da vesile olur. Karşılıklı iletişim kurma yoluyla yaptığınız görüşme iş alanınızdaki ihtiyaçlarınızı da belirleme ve performansınızın artışını da sağlar.