Sosyal Medya

Reklam dünyasında kadının yeri

Dijital dünyayla beraber kolaylaşan hayatlar, aynı oranda çeşitli tehlikeleri de barındırıyor. Söz konusu kadınlar olunca, saldırganlıkla beraber kontrolsüz bir hassasiyet de garip bir şekilde yorumlar arasında yerini almış durumda. Özellikle son zamanlarda reklam kampanyasından sosyal sorumluluk hareketlerine, şiddet haberlerinden viral olmuş videolara kadar farklı tepkiler geliyor.

Kadına karşı hassasiyet konusunda toplumda ciddi bir kafa karşıklığı söz konusu. Bir konuya tepki gösterilmesinin ardından “Peki, şu diğerine niye tepki vermiyorsun”cular, kadının sesini bastırmaya çalışırken, bazı kadınlar da hassasiyetin dozunu ayarlayamayabiliyor. Bir tarafta eşitlik isteyen kadına “O zaman neden bilmem kaç çeşit ayakkabın var?” ya da “O zaman neden sevgilin sana çiçek alsın istiyorsun?” gibi alakasız sorular soranlar, bir tarafta insanlar eşitlik namına ne yaparsa yapsın, sürekli içinde bit yeniği arayanlar… Tüm bu laf kalabalığının arasında basit bir eşitlik talebi, karma karışık bir hale geldi.

Bir kere en çok kafa karışıklığı yaşanan konu şu: Bir kadın eşitlik için haykırıyor diye, kendisini mutlu eden şeylerden vazgeçmek zorunda değil. Bir kadının gücüyle anılmak istemesi, onun iltifatlardan hoşlanmayacağı anlamına gelmiyor. Ama nedense toplum, saygınlık isteyen kadını, erkekleştirmeye çalışıyor, çünkü toplumun güçlü denince aklına gelen tek varlık var: Erkek. Yani narin ve güçlü kelimelerini yanyana koymaya çalışanlar, anında mavi ekran veriyor. Kısacası, bu herkes için yeni bir olgu ve bu, henüz kadınla empati yapmayı tam olarak beceremeyenler için yenilikçi ve öğrenilmesi gereken bir duruş. Insanlık için büyük bir devrim.

Peki yapılan kampanyalar ve paylaşılan videolar, kadını nereye koyuyor, ne açıdan zarar veriyor, hangi noktalarda destekliyor. Dilerseniz şimdi, dikkat çeken işler ve haberlerle biraz bunlara göz atalım.

1- “Aklınızı başınızdan alacak!” sloganlı, akla zarar Burger King reklamı

Aslında başlığı Türkçe’ye çevirdiğimizde ayrımcılığın derecesi biraz düşüyor, ancak fiil olarak kullanılan “blow” kelimesi kadını direk olarak cinsel obje olarak kullanmakta. Kadın merkezli küfürlere alışkın olan toplumlarda, bu reklama verilen tepkiler fazla gibi gözükse de, kampanyaya karşı yapılan eleştriler gayet yerinde.

2- Nefes alsın yeter?

Biraz eski bir iş olmakla beraber, Burger King’te yapılan hatanın aynısı burada da mevcut. Üzücü yanı ise bu çalışma sonucunda yapılan özrün de yetersiz olması, çünkü bazen iyi niyet yeterli olmuyor. Kadına şiddet hassas bir konuyken, bir kadınla alakalı söylenen en çirkin cümlenin, kadını savunan bir cümleye dönüştürülmeye çalışılması, başarısız bir girişimdi. Özellikle görselin çok seksi bir kadınla dikkat çekmesi de, ayrıca üzücüydü. Bazen fikri çok sevmiş olmak, o işin iyi olduğu anlamına gelmiyor maalesef.

3- Kadınlar gerçekten sadece bunları mı ister?


Hedef kitlesinde kadınları hedef alan bir markanın kadın perspektifini bu denli dar tuttuğu bu reklamın tepki alması kaçınılmazdı. Yayınlanma tarihi açısından da talihsizlik yaşayan çalışmanın aldığı tepkiler, haliyle haklıydı. Ancak bu tepkiler, aynı zamanda kadınların yanlış anlaşılmasına da sebep oldu, çünkü kabul edelim, videoda söylenenler doğruydu. Kadınların karmaşık ruh hali esprili ve güzel bir şekilde yansıtılmıştı. Ama başta da belirttiğimiz gibi, sadece çok ama çok yüzeysel bahsedilmişti. Çünkü kadınlar bu söylenilenlerden çok daha fazlasıydı.

4- Oyun dünyası, sadece erkeklere mi ait?

Evet, bu ilan zekice hazırlanmış, başarılı bir reklam; ancak başarısı, reklamı seksist olmaktan alıkoymuyor. Kadını sadece zevk alınan bir obje olarak göstermesinin yanı sıra, reklam aynı zamanda oyun dünyasının ortasına erkek egemen bayrağını da dikiyor. Tabi burada biseksüel ve lezbiyen kadınlara da hitap ediyor diyebiliriz ama bu reklam yapılırken bunu düşünmüşler midir, orası da tartışılır.

5- Yine mi para? Yine mi zenginlik?

Şu kadınlar parayı sever genellemesini aranızda hala yapanlar var mı bilmiyorum ama artık şu huyunuzu bıraksanız çok iyi olabilir. Tabii ki, bu kadınların varlığını inkâr edecek değiliz, ancak sayıları ciddi derecede azaldı, haberiniz olsun. kadınlar artık çalışıyor ve maddi özgürlüğün tadının, havadan inen mücevherden çok daha değerli olduğunu biliyor. Ancak bu tarz reklamlar, ‘para düşkünü kadın’ algısını canlı tutmaya devam ediyor. Dileriz ki, azalarak biterler. Kökünden.

6- Sensin beach body!


Kiloları yüzünden çekmeyen kaç kadın var acaba bu dünyada? Sanıyoruz ki, hiç. Oysa erkeklerde bu oran gayet yüksek. Hatta kilosuna, fiziğine dikkat edenlerin sayısı pek az. Peki sizce neden? Tabii ki, böyle reklamlar yüzünden. Kadınların özgüvenini sarsan, kendilerini sürekli eksik hissetmelerini sağlayan bu tarz reklamlar yüzünden, bugün kaç kadın depresyonda, hatta kaç kadın intihar etmiş haberiniz var mı?

Neyse ki cevabı halk vermiş bile.

7- Bu mudur?

Şimdi biraz eskilere gidelim ve olaya ters açıdan bakalım. Kampanyanın başarılı olduğu bir gerçek, ancak çok merak ediyorum bu reklamı gördüğünde, bi erkeğin bikinili bir kadın gördüğünde heyecanlandığı kadar heyecanlanan kaç kadın var? Bu seride kadınların hoşlandığı tek nokta, tıpkı kadınlara yapıldığı gibi, erkeklerin de biblolaştırılmasıydı. İntikamımsı bir oh be dedirtti kadınlara, ancak bundan ötesi değildi. Beğeneni olmuştur, buna da denilecek bir şey yok ama azınlık olduğu da bir gerçek. Yani, başarılı bir kampanya olmasına rağmen kadınları gene anlayamadı. Sadece yaratılan mağduriyeti, tek seferliğine erkeklerin üzerine attı.

8- Karşıyaka oley!

Karşıyaka Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için harika bir çalışma yaptı ama ne ilginçtir ki, söylemek istediğini bu kadar net bir şekilde belirten kampanyaya da yine diyecek bir şeyleri olan oldu.

Bu tepkinin karşısında ne desek bilemiyoruz. Daha ne desin bu belediye? Ne desin!

Üzülerek söylemek gerekir ki, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada kadınlar cinsel kimliklerinden arınabilmiş değil. Dünya hala daha insanlığa cinsiyetsiz olarak bakmaya hazır değil. Ancak çok yol katettik. Dileriz ki, önümüzdeki yıllarda daha iyi projeler ve kampanyalarla, kadınların sivil hareketi güçlenecek ve kadınlar, hak ettiği saygınlığa ulaşacak. Dünyayı daha güzel hale getirmek için, her şeye kulağını tıkayıp canla başla çalışan tüm emekçi kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu, mutlu olsun, özgür olsun!