İngilizce de dahil olmak üzere birçok modern Hint- Avrupa dillerin kökeninin Türkiye’ye dayandığını biliyor muydunuz? Tabii ki, 9000 yıl öncesinden bahsediyoruz, yani Türklerin Anadolu’ya girişinden çok önceye dayanıyor.
Ünlü Science dergisinde yer alan araştırma, Hint-Avrupa dillerinin 5000 yıl önce güney batı Rusya’ya dayandığını söyleyen Kurgan teorinin tam aksini söylüyor. Yeni Zellandalı biliminsanları, modern ve eski Hint-Avrupa dillerinin nereye dayandığını araştırmak için virüs salgını araştırması yapan bir çalışma metodu kullandı ve bu sayede aile ağaçlarını tespit etti, ailelerin kökenlerini de bulmuş oldu.
Dil ailesi, bir grup dilin atası olarak tabir edilen anadil olarak tabir ediliyor. Biliminsanları, bu dilleri, kelimelerdeki benzer seslerle bir dil ailesi altında toplayarak belirliyor. Bugün 100’den fazla dil ailesi olduğu söyleniyor.
Hint-Avrupa dillerinin Anadolu yöresine ait olduğu tezi ilk olarak Profesör Colin Renfrew tarafından 1980’lerde öne sürülmüştü, Ancak Lord Renfrew bu dillerin tarihinin 3000 yıl öncesine dayandığını söylemişti. Bu tezi kanıtlamak üzere Auckland Üniversitesi görevlisi Dr. Quentin Atkinson ve ekibi virüs salgınlarının izini süren filogenetik analizlerini kullandı.
Nasıl ki, genetik yapılarımız DNA’lar üzerinden bir sonraki nesle miras kalıyor, diller de bu şekilde jenerasyondan jenerasyona ilerliyordu.
Dil, evrimleşen ve değişen bir varlık olmasına karşın, dilbilimciler sürekli olarak kökenleri akrabalık, vücut şekilleri, doğal hayat ve kelime köklerine göre belirliyordu.
Korunmuş bu kökler, köken dile doğrudan güçlü bir bağ sağlıyordu.
Dr. Atkinson ve ekibi, 103 Hint-Avrupa dilinde bulunan 207 kök kelime seçti. Filgenetik analizleri kullanarak, köken kelimelerle modern dillerin arasındaki bağı bulmaya çalıştı. Ortak kelimeler bulundukça, dillerin soy ağaçları ortaya çıkmış oldu.
Aile ağaçlarına bakınca, Hint-Avrupa dillerinin asıl kökeninin Anadolu’ya dayandığını gördüler. Araştırmaları tekrar tekrar yapan ekip, Anadolu teorisini güçlendirmiş ve tüm teorilerin üzerine çıkarmış oldu.
Teori her ne kadar güçlü olsa da, bilim dünyasını ikiye bölmüş durumda. Reading Universitesi profesörü, Mark Pagel çalışmayı biyologların kültüren evrimleri anlamaları için mükemmel bir yol olarak bulurken, Helsinki Üniversitesi profesörü Petri Kallio, çalışmayı yeterli bulmuyor.
Profesör Kallio’ya göre tekerlek gibi teknolojik buluş isimlerinin araştırılmasının gerçek aileleri bulma konusunda doğru kanıt olduğunu savunuyor. Çünkü Hint-Avrupa dillerinin 5000 yıl önce tekerleğin buluşuyla beraber çoğalmaya başladığını söylüyor.
Profesör Pagel ise Kurgan hipotezindense Anadolu hipotezinin daha güçlü olduğuna ikna olmuş durumda.