Sosyal Medya

TİB Başkanı Cemalettin Çelik Usulsüzlük ve Personele Baskı Kurmakla Suçlanıyor

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı‘nda çalışan bir uzman, TİB Başkanı ve daire başkanları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. İddiaya göre TİB Başkanı olarak göreve getirilen Cemalettin Çelik birçok usulsüzlüğe imza atarken, personel üzerinde baskı kurdu ve karşı çıkanları tasfiye etti.

Çarpıcı iddiaların yer aldığı suç duyurusuna göre TİB Başkanı Çelik, 23 Aralık 2013 tarihinden bu yana birçok hukuk dışı eylemlere imza attığı ileri sürülüyor. Bununla birlikte Başkan Çelik ile birlikte yasal dinlemelerden sorumlu daire başkanı A.Ö. ve M.S.’nin de bilişim sistemine girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu işlediği ifade ediliyor.

Hatırlanacağı üzere 17 ve 18 Aralık tarihlerinde Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen sıfırlama konuşmalarının TİB tarafından sistemden silindiği gündeme gelmişti.

TİB uzmanı tarafından yapılması nedeniyle büyük merak uyandıran suç duyurusunda iftira, görevi kötüye kullanma, suç uydurma, göreve ilişkin sırrın açıklanması ve gizliliğin ihlali gibi suçlar sıralanıyor. Söz konusu uzmanın ifadelerinin bir kısmı şöyle:

“17 Ocak 2014 tarihinde daire başkanlarının görevden alınmasını müteakip 20 Ocak 2014 tarihinde BTK Başkanı’nın yetkisinde olmasına rağmen, hukuka aykırı olarak TİB Başkanı’nın onayı ile yapılan görevlendirmeler neticesinde Veri İşlemleri Koordinatörü görevinden alındım. BTK başkanının yetkisinde olan görevden alma yetkisi TİB başkanı Ahmet Cemalettin ÇELİK tarafından kullanılmış, yetkisiz hukuksuz işlem yapılmıştır.”

“Başkan Ahmet Cemalettin ÇELİK’in hukuka aykırı uygulamalarını herkes gördü”

“Başkan Ahmet Cemalettin ÇELİK TİB’de göreve başladığı tarihten sonra TİB de herkes Başkan Ahmet Cemalettin ÇELİK’in hukuka aykırı uygulamalarını görüp korkmuştur. Herhangi bir iftiraya kurban gitmemek için, tutanak tutma, imaj alma, resmi yazı isteme gibi vasıtalarla kendilerini garantiye almak istediklerine şahidim. Ben de şahsım ve koordinatörü olduğum arkadaşlarıma karşı herhangi haksız ithamla karşılaşmamak, bu haksızlıklar karşısında durumu kanıtlamak, haklarımızı korumak amacıyla ekte bir örneği yer alan tutanağı tuttuk. Ekte yer alan tutanağın incelenmesi olası hukuksuzlukların tespiti bakımından çok önemlidir. Sunucular üzerinde suç işleneceği endişesine sahibim. Gerek şahsımı ve diğer koordinatörlük personeli suçlamak için yapılacak müdahaleleri kabul etmiyorum. Sunucuların imajlarının alınmaması için özel gayret sarf edilmesi ve aşağıda anlatılan ve ekte yer verilen ihbar mektubu içeriği birlikte incelendiğinde, sahip olduğumuz endişenin doğru olduğuna inanıyorum ve acil olarak tedbir alınmasını istiyorum.”

“İşlenen suçların ispatı mümkündür”

“Suç teşkil eden uygulamalardan en önemlileri; Başkanlıkta çalışmayan yani TİB personeli olmayan bazı insanların Başkanlığın dinlemelerle ilgili en kozmik dairesi olan Bilgi Sistemleri Dairesinde kritik koordinatörlüklerde yapılan çalışmalara eşlik ettikleri bizzat tarafımca şahit olunmuştur. Bu hususun başka şahitler ve kamera kayıtları ile ispatı mümkündür. Personele sadece belli yerlere girişe izin veren TİB geçiş kartları verilirken, bizlere koruma, araştırmacı vb. olduğu söylenen hiç tanımadığımız bazı yeni personele ise tüm birimlere girebilmesi için özel giriş kartları verilmiştir. Bu husus da şahitler ve kamera kayıtları ve TİB giriş-çıkış bilgileri ile ispatı mümkündür. Hafta içi mesai saatleri sonrası ve hafta sonları izinsiz hiçbir Kurum personeli TİB’e giriş yapamazken daha önce hiç görmediğim ve Başkanlık personeli olmayan bir takım gizemli şahıslar her yere rahatlıkla girip çıkıyor bir kısmı dinleme sistemlerine de giriş yapmıştır. Halen de yapıldığı tüm TİB personelince aleniyet kesbetmiştir. Bu husus da şahitler ve kamera kayıtları ve TİB giriş-çıkış bilgileri ile ispatı mümkündür.”

“SORUŞTURMA AÇILSIN”
Görevinden alındıktan sonra şu an TİB’de evrak memuru olarak çalıştığını söyleyen TİB çalışanı, suç duyurusunda soruşturma başlatılmasını talep etti: “Doğrudan şahsımı ve çalışma arkadaşlarımı hedef alan, birçok basın yayın organlarında yer alan, bizzat yaşadığım ve diğer personelden edindiğim bilgilerden bahisle, doğru olduğuna ilişkin bende kesin kanaat uyandıran “ihbar mektubundaki” hususlara, arz edilen suç olduğu açık olan fiillere ilişkin, Telekomünikasyon İletişim Başkanı, Bilgi Sistemleri Daire Başkanı A.Ö ve İdari Daire Başkanı M.S. ve ilgili diğer sorumlular hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca soruşturma başlatılması ve kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla talep ederim.”