TİB’de 2012 öncesine ait tüm dijital arşivin silindiği iddia ediliyor. İddialara göre TİB arşivinde yer alan 2012’ye kadar olan tüm dinlemeler kopyalandıktan sonra silindi.
Star, Sabah, Takvim ve Yeni Şafak gazetelerinde yer alan iddia silinen kayıtlarda dinleme kayıtlarının yanı sıra, kimlerin hangi mahkeme kararına, hangi suçlamaya göre dinlendiği, kimlerle, ne zaman, hangi süreyle görüştüğüne ilişkin veriler yer aldığını ileri sürüyor. Bilgisine başvurulan TİB çalışanları ise arşiv kayıtlarının kağıt kopyaları olduğu gerekçesiyle silindiğini dile getiriyorlar.
İnternete her gün bir yenisinin düştüğü tape’lerin TİB arşivine sızarak elde edildiği ve sonrasında sonsuza dek silindiği söylenirken kağıt arşivde bulunamayan dinleme bilgileri ve tapelerinin dijital arşivden kopyalanarak orijinalinin silindiğini kontrol etme imkanı olmadığı belirtiliyor.
Buna ek olarak log kayıtlarının da düzenli olarak tutulmadığı ortaya çıkmış durumda. Bu da TİB sisteminde kimin hangi bilgilere eriştiği, hangi bilgisayardan hangi işlemleri yaptığı, kimlerin dijital kayıt arşivinden hangi kopyayı aldığı, hangi bilgiyi değiştirdiği veya sildiğini tespit edilemez hale getiriyor.
Bu durumun da kişilerin dinlendiği bilgisine önceden ulaşmanın imkansız hale getirirken ancak tape’ler yayınlandığında bu kayıtlara ulaşmanın mümkün olacağı sonucu ortaya çıkarıyor. Ayrıca tüm bu sızıntılar ve arşiv silinmesi TİB’in casusluk faaliyetlerine karşı savunmasız olduğunu ve yeterli güvenlik önlemine sahip olmadığını da gösteriyor.