Sosyal Medya

Türkiye’de Dijital Sektör Hızla Büyüyor

26 Şubat’ta Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Social Media Summit’te sosyal medya ve dijital pazarlama konuları üzerine dolu dolu bir konuşma yapan Coca Cola Interaktif Pazarlama Müdürü Yüce Zerey, konferansın hemen ertesinde yetişmesi gereken bir uçağı olmasına rağmen bizi kırmadı ve kendisiyle kısa bir röportaj yaptık.

Yüce Zerey hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak için tıklayabilirsiniz.

Batuhan Apaydın: Türkiye’de dijital pazarın ve sosyal medyanın önemi giderek artıyor. Peki siz, bir pazarlama uzmanı olarak, Türkiye’deki internet kullanıcısının genel profilini ve dijital sektörü nasıl değerlendirirsiniz?

Yüce Zerey: Türkiye’deki internet kullanıcısının genel profili şu anda daha çok sosyal medya odaklı ve bununla beraber Facebook özelinde kendine yer buluyor diyebiliriz. Facebook üzerinde de daha çok paylaşım odaklı ve bu paylaşım da kişilerin kendi ürettiği değil ama başkaları tarafından üretilen ve genel olarak ilgi çeken içeriğin paylaşımı üzerine kurulu. Türkiye’deki internet kullanıcısı görece biraz sabırsız, ilgi düzeyi düşük bir profile sahip. İnternet sektörüne baktığımızda ise markaların neredeyse tamamının dijital pazarlamayla alakalı birimleri olduğunu görüyoruz. Kurumların bu konuyla ilgili özel çalışmaları ve destek aldıkları dijital ajanslar var. Dijital kampanyaların sayısı artıyor ve sektör hızla büyüyor. Ama şu anda sürecin henüz başındayız.

B.A: Target marketing denilen hedef kitle pazarlamasının sosyal medyayla ilişkisi üzerine fikrinizi almak istiyoruz. Markaların doğru hedef kitleye ulaşması açısından sosyal medyanın getirdiği farklılıklar, konvansiyonel medyanın yapabilecekleri ile karşılaştırıldığında neler olabilir?

Y.Z: Sosyal medya sayesinde dijital mecradaki tüm kitleyi, konuyla ilgili fikrini belirten herkesi track edebiliyorum. İşin en değerli kısmı bu. Track ettiğim kişilerin detayına indiğimde konu hakkında pozitif, negatif ya da nötr fikirlerine ulaşabiliyorum. Sosyal medya platformlarının sağladığı araçlarla bu çerçevedeki fikirleri ve bu fikirlerin sahiplerini profilleme şansına sahip oluyorum. Bu profillemeyi gerçekleştirdikten sonra da hedef kitleme uyuyor mu uymuyor mu öğrenebiliyorum. Hangi pazarlama fonksiyonuyla, hangi dijital pazarlama planıyla bu hedef kitleye gitmeliyim? Bunların hepsinin teknik analizini yapabiliyorum. Ama konvansiyonel medyada bunlar yapılamadığı için konvansiyonel medya profilleme konusunda sosyal medyanın hala gerisinde.

B.A: Sizce konvansiyonel medya ile sosyal medya arasında bir çekişme var mı?

Y.Z: Çekişme tabi ki var. Onun için konvansiyonel medyadakilerin çoğu sosyal medyaya öykünüyor ve orada yer almaya çalışıyorlar. Ama bu bir kutuplaşma değil. Aksine ikisinin daha entegre olduğu bir modele doğru gidiyoruz.

B.A: Hızla gelişen bir bilgi ve iletişim çağındayız. Peki Yüce Zerey kendini geliştirmek ve yenilemek için neler yapıyor? Gençlere bu konuda neler önerirsiniz?

Y.Z: Çok fazla kitap okuyan bir insanım. Öğrenmek için internetten ziyade kitap okumayı tercih ediyorum. Kitap okurken de sadece piyasa kitaplarını okumuyorum. Daha çok edebiyat, sosyoloji, tarih ve teknik içerikli kitaplar okuyorum ve bunların da çok fazla faydasını görüyorum. Onun ötesinde popüler kültürü çok yakından takip ediyorum. Yabancı dizileri de izlerim ama popüler yerli dizilerin neredeyse tamamını ve kadın programlarını dahi takip ederim. Bunlardan da çok faydalanıyorum. Bunların hepsi gelişim. Gençlere tavsiyem öncelikle pazarlamayı teknik açıdan çok iyi öğrenmeleri. Ardından pazarlamaya destek olan fonksiyonları çok iyi kavramaları. Tarihi, sosyolojiyi, psikolojiyi ve ilgili sosyal disiplinleri çok iyi öğrenip, pazarlamayla harmanlamaları gerekiyor. Fiziksel olarak da toplumdan kopmamalılar.