Sosyal Medya

‘Yapacak bir şey yok’ deme: Ofiste cinsiyet ayrımcılığını önlemenin yolları

İş dünyasında, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelik ayrımcılık maalesef oldukça vahim bir durumda. Ücrette farklılıktan psikolojik baskı, belli pozisyon veya sektörlerde cinsiyet temelli ayrışmadan tacize kadar birçok sorunu hâlâ yaşıyoruz.

Kadınlar bu tür sorunları aşmak için çabalıyor elbette. Fakat artık öyle bir çağdayız ki bu konudaki mücadelenin kadınlarla sınırlı kalmaması gerektiğini söylemenin ve erkeklerden de bir şeyler yapmalarını istemenin kulağa garip gelmemesi gerekiyor.

İşte ofiste cinsiyete dayalı ayrımcılığa karşı erkeklerin yapabileceklerinden bazıları:

1- İmkanınız varsa, babalık iznini kullanın: Babalık izni konusunda sürenin az olması, bu imkandan işçilerin faydalanamıyor oluşu gibi hâlâ birçok kör nokta var elbette; fakat Devlet Memurları Kanunu‘na göre resmi olarak eşiniz doğum yaptığında 10 gün için bu izni kullanabiliyorsunuz. Dolayısıyla imkanınız varsa elinizdeki bu şansı kullanın ve başkalarını da bu konuda teşvik edin.

2-  “Aile Şirketi”nizde de işleri eşit bölüşün: Çalışan kadınların işten dönünce ev işlerine ve çocuklarla iletişime erkeklerden daha fazla zaman ayırması gerektiği beklentisi korkunç bir boyutta ve bu durum yalnızca Türkiye için geçerli değil. Bırakın ofisi, daha evin içinde bile bariz bir haksızlık söz konusuysa eşitliğin iş yerinde sağlanmasını beklemenin de gerçekçi yanı kalmıyor. Dolayısıyla bu anlayışın daha evden yerleşmesi gerekli; zira “eşitlik yoksa aşk da yok”.

3- Eğitimleri ve rehberliğinizi hem kadın hem erkeklere açın: Birçok sektörün üst düzey yöneticiliklerinde kadınların eksikliği söz konusu olunca kadın çalışanlar hemcinslerinin rehberliğine ulaşamıyor. Benzer şekilde yurt dışı eğitimlerine kadınların “3 ay yurt dışında kalamaz, çocuğu var” gibi gerekçelerle gönderilmesinin tercih edilmediği durumlar da var. Öncelikle bu ayırımın farkına varılıp önüne geçilmesi gerekiyor.

4- Kullandığınız söyleme dikkat edin: Bu aslında o kadar yaygın ve o kadar içselleşmiş halde ki hepimiz “kadınlar için en uygun meslek” dendiğinde neyin kastedildiğini biliyoruz. İş yerlerinde de kadınlar ve erkekler için kullanılan dil farklı. Kadınlara yapılan eleştirilerin kişiliklerine yönelik olmaya daha meyilli olduğunu kolayca fark etmek mümkün. Bunu o kadar kanıksamış ve nesilden nesle aktarmışız ki, Psychology Today‘e göre kadınlar olarak kişiliğimizde bir sorun olduğunu düşünmeye daha çocukluktan başlıyoruz. Dolayısıyla söylemlere dikkat!

5- Yalnızca erkeklerin konuşmacı olduğu panellere katılmayı tercih etmeyin: Yalnızca erkeklerin ve benzer tarzdaki kişilerin konuşmacı olarak yer aldığı bir panelde farklı bakış açılarının eksikliğini siz de hissedeceksiniz. Konuşmaya kadın katılımcıların ya da o iş üzerine çalışan farklı kökenden insanların katılmasını tercih edin.

Görsel: hxdbzxy / Shutterstock.com