X kuşağı (1965–1976 yılları arasında doğmuş kuşak) “serbest iş kıyafeti” terimini olağanlaştırarak, işyerilerini daha gayriresmi ortamlara dönüştürdüler. Peki, onlardan sonraki nesil yöneticiler işyerine ne yenilikler getirecek?
Yeni çıkan “Millenials Who Manage” ve 2010’daki “Managing the Millenials” adlı kitapların yazarı Chip Espinoza’ya göre bu yeni kuşak,insanı önceleyen işyeri ortamları oluşturmada bir adım daha ileri gidecek.
Üretkenliği ölçmenin farklı yöntemi
Yıllık performans değerlendirmeleri ve katı 9-5 mesaisine elveda deyin. Espinoza’ya göre, “Bu yönetici kuşağı, insanların üretken olup olmadıklarını belirlemek için yeni ölçütler belirleyecek.” Kişilerin performansını günde kaç saat masalarında oturduklarına göre ölçen sistemden bıkan bu kuşak, performansı ölçmenin daha iyi yolları üzerinde kafa yoracak. “Kilit performans göstergeleri gibi şeyler bir akım olmaya devam edecek” diyor, Espinoza. Bu yöneticiler formel yıllık performans değerlendirme raporlarından kaçınacak; bunun yerine daha sık uygulanan ve yöneticiler ile çalışanlar arasında daha iyi bir iletişim oluşmasını sağlayan gayriresmi geribildirim sistemleri koyacaklar.
İş-yaşam dengesi yerine iş-yaşam karışımı
İş-yaşam dengesi terimini X kuşağı yöneticileri popüler hale getirmişti, ama milenyum yöneticileri iş-yaşam karışımı gibi bir şey istiyorlar. “Onlar için kişisel yaşamlarının ortasında işle uğraşmanın sakıncası yok, ama çalışırken de kişisel yaşamlarına erişebilmek istiyorlar. Milenyumlular sekiz saat boyunca kişisel hayatlarının fişini çekmeyecek” diyor, Espinoza.
İlişkiler artık daha öncelikli
Duygusal zeka milenyum yöneticileri arasında çok tutulan yeni bir söz. Öz-farkındalık, öz-düzenleme ve ilişki geliştirme kavramları yeni işyerlerinde kilit kavramlar olacak. Espinoza, “Milenyumlular son derece rasyonel” diyor. Eski kuşak yöneticilerin şöyle söylediğini görebilirsiniz: “Benim için çalışan biriyle arkadaş olmak istemem çünkü günün birinde onu işten atmam gerekebilir.” Espinoza’ya göre milenyum yöneticileri asla bu tutumu takınmayacak. Bu kuşak yöneticiler insanları ve ilişkileri ilk sıraya koyacak.
İlişki merkezli düşünen milenyum yöneticileri için iş ve yaşam karışımı iş yerinde kurdukları ilişkiler sadece iş ilişkisi olarak kalmayacak, çalışma saatlerinin dışına da taşabilecek.
Çalışanları desteklemek
Milenyumlular, çalışanlarının kariyerlerinde ilerlemeleri için onları destekleyen bir yaklaşıma sahip. Bunlar iyi birer dinleyici oldukları gibi, çalışanlarının da görüşlerini alan yöneticiler olacaklar. Espinoza, “Milenyumlular problem çözen insanlar. Her şeyi eskisi gibi sürdürmek yerine işi sürekli geliştirmeyi isteyen bir yaklaşıma sahipler” diyor.
Milenyumlular yeni şeyler denemek isteyen, süreçleri zorlayan ve olaylar hakkında farklı düşünen insanlar. Bu yöneticiler, çalışanlarının kendini geliştirme ve yeni şeyler öğrenemesini için olanak sunan, onları destekleyen insanlar.