Bilindiği gibi Türkiye’de yaklaşık iki hafta erişime kapalı kalan Twitter yasağının kaldırılması yönünde Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurular olumlu sonuçlanmış ve AYM, erişimin engellenmesi işleminin iptali ve yürütmenin durdurulmasına karar vermişti. Tartışmaların odağına oturan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Twitter yasağının kaldırılmasından sonra ilk kez konuşarak süreç ve spekülasyonlar hakkında bilgi verdi.
AYM’nin kararından sonra Twitter’ın erişime açılması Başbakan Erdoğan’ın da diline dolanmış ve Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorunda olduklarını ancak saygı duymak zorunda olmadığı şeklinde bir demeç vererek “Bunun özgürlüklerle bir alakası yoktur. Temel haklar konusunda bekleyen bunca dosya varken Anayasa Mahkemesi’nin birincil mahkemelere başvurulmadan böyle bir karar almasını milli bulmuyorum” diye konuşmuştu.
Haşim Kılıç’ın Twitter davası ve kararını ilgilendiren açıklamalarında TİB’in Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin kararlarını uygulamasını bekledikleri ve uymayınca aslında daha önce alınan bu kararı açıklamaya karar verdiklerini belirtmesi ilgi çekici. Radikal‘de yer alan Kılıç’ın açıklamalarının en dikkat çekici bölümleri ise şöyle:
“Sınırdayken idare mahkemesine başvurup bir karar vermesi, gereğinin yerine getirilmesi uzun bir süreci gerektirir. Böyle bir durumda, AYM’ye ve AİHM’e bu tür başvurular yapılır ve bu süreç beklenmeden, işin önemi niteliği duyarlılık zaman zaman kanun yollarının tüketilmeden bu davaların görüşülmesi yapılır. O nedenle bu konuda ifade özgürlüğünü, haber verme özgürlüğünü ilgilendiren böyle bir durumda, AYM telafisi imkansız zararların doğmasını engellemek için böyle bir uygulama yapabilir.
Ancak burada kanun yolları tüketilmedi demek yanlış bir bilgilendirme olabilir.
AYM 25 Mart, yani seçimden beş gün önce toplandı. zannediyorum Salı yada Çarşamba 09.30’dan 12.00’ye kadar bütün kurul toplanmak suretiyle bu konuyu görüştü ve bunun sonucunda bir karar çıktı. Biz bu kararı verdikten sonra, dışarıya çıktığımızda TV’lerde bu konuda yürütmeyi durdurma kararı verdiğini öğrendik. Bunun üzerine AYM bu kararını açıklamadı. Biz 15. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı uygulamasını bekledik. Bir hafta yada daha uzun bekledik.
Ancak bu kararın uygulanmaması sonucunda, AYM aldığı bu kararı açıklamak durumunda kaldı. Burada Anayasa Mahkemesi’nin, oy birliğiyle verilmiş, benim başkanlığımda yapılan toplantı sonucunda ihtisas edilmiş bir karardır.”
Diğer bir deyişle AYM, ifade ve haber alma özgürlüğünü ilgilendiren durumlarda hemen harekete geçmelerinin normal bir süreç olduğunu söylerken TİB’in idari mahkemenin kararını uygulamadığı için devreye girmek zorunda kaldıklarını vurguluyor.