Hızlı Tüketim Malları (FMCG) sektörüne yönelik haberler yapan The Grocer’ın yayınladığı ilk 100 reklamverenler raporuna göre Coca-Cola, reklam bütçesinden %6,6’lık bir kesinti yapıp sosyal medyaya daha fazla yatırım yapma kararı almış.
Coca-Cola tarafından yapılan açıklamada, televizyonun kendileri ve markaları için müşterilerine ulaşma konusunda hala önemli bir mecra olduğundan, bununla birlikte markalarının pazarlama faaliyetleri ve promosyonları için Facebook ve Youtube başta olmak üzere sosyal medyadan faydalandıkları bahsedilmiş.
Sosyal medya tabanlı bir site olan Coke Zone’un hayata geçmesi ile Coca Cola müşterilerine farklı içerik ve ödüllere ulaşma imkanı tanıyor. Sosyal medya başta olmak üzere çevrimiçi mecralar ile konvansiyonel mecraları birleştirmenin gücünü gören Coca Cola’nın, gelecekte pazarlama faaliyetleri adına neler yapacağını hep beraber göreceğiz.
Müşterileri ile daha kaliteli ve uzun soluklu etkileşim yakalamayı hedefleyen Coke Zone bu sayede konvansiyonel medyanın durağanlığından daha dinamik bir ortama adım atmış oluyor. Coca Cola, sosyal medya stratejisini sürdürülebilir müşteri etkileşimi ve marka bağlılığı yaratmak olarak belirliyor.
Yukarıda bahsedilenler hemen hemen tüm şirketlerin başarmak istedikleri bir hedef olsa gerek. Sosyal medya sadece yeni ürünlerin lansmanında kullanılacak bir araçtan ziyade var olan markalar ve şirketin müşterileri ile ilişkisini ilerletmek için de başvuracağı bir yöntemdir. Coke Zone bunun için önemli bir örnektir.
Konuya farklı bir açıdan bakarak şöyle bir yaklaşımda da bulunabiliriz. Özellikle yüksek rakamlı reklam ve pazarlama bütçelerden şikayetçi olan firmalar başta olmak üzere, farklı ve yaratıcı olmak isteyen firmalar sosyal medya ve dijital pazarlama dünyasına gecikmeden adım atmak zorundadırlar. Konvansiyonel medyadan elde edemeyecekleri dinamizmi, yatırım geri dönüşümü (ROI) hesaplama başta olmak eşsiz ölçüm modellerini burada bulduklarında bu alana girmekte ne kadar geç kaldıklarını anlayacaklardır.