Bir yanda online eğitim gelişirken, diğer yanda akademisyenlerinin sosyal medyayı bir eğitim platformu olarak artık daha sık kullandığını görüyoruz. Nitekim yapılan araştırmalar da üniversite eğitmenlerinin %41’inin sosyal medyayı bir eğitim aracı olarak kullandığını gösteriyor.
Sosyal medyanın öğretim ve öğrenim sürecindeki etkisini araştıran Pearson Learning Group, 8 bin üniversitedeki akademisyenle görüştü. Buradaki eğitmenlerin %41’i sosyal medyayı aktif olarak bir eğitim platformu olarak kullandığını söylerken geçen sene bu oranın %34 olması her geçen sene sosyal ağların eğitim için daha uygun bir platform olarak görülmeye başladığını gösteriyor.
Üniversite eğitiminde kullanılan sosyal ağlar Facebook, Twitter ve LinkedIn olarak öne çıkarken aynı zamanda bloglar ve podcastlar da aktif olarak bu eğitime dahil ediliyor. Sosyal medyayı bir eğitim aracı kullanan akademisyenler yüz yüze eğitimin yerini hiçbir şeyin tutamayacağını söyleseler de sosyal ağlar üzerinden yapılan bilgi alışverişinin utangaç öğrencilerin sınıflarda gösteremediği katılımı sosyal medyada gösterme fırsatı sağladığından dolayı yaptığı katkıların da yadsınamaz olduğunu belirtiyorlar.
Öğretmen-öğrenci arasındaki iletişimi daha basit ve daha rahat bir seviyeye taşıdığı söylenen sosyal medya üzerinden eğitim öğrencilerin katılımını üst seviyeye taşırken akademisyenler için de öğrencilere birebir ulaşmanın en pratik yolu olarak nitelendiriliyor. Diğer yandan akademisyenlerin bu eğitim modeli hakkında endişeleri de yok değil. Zira bu eğitim modelinin öğrenci ve öğretmenlerin kişisel gizliliğini tehlikeye atabileceği konusundaki soru işaretleri devam ediyor.
Üçüncü partilerin sınıf sunumlarını ve eğitim materyallerine sosyal medya üzerinden ulaşabilecekleri konusunda çekinceleri bulunan akademisyenlerin sayısı az değil. Sosyal ağların gizliliği her zaman tartışmalı bir konuyken eğitim konusunda da aynı endişelerin olması aslında çok da sürpriz değil. Ancak sayısal veriler ve akademisyenlerin yorumlarına bakarsak sosyal medya üzerinden eğitim başarılı bir model olduğunu kanıtlamış durumda. Sonuç olarak kara tahta, kalem, defterin yerini ilerleyen zamanlarda bilgisayar ekranlarına ve sosyal ağlara bırakması çok da uzak bir ihtimal değil.