Liderlik ciddi bir vasıf ve herkesin harcı değil. Özellikle bir ekibiniz varsa ve aşağıda belirteceğimiz noktaları sık sık yapıyorsanız, ekibinizden çok fazla bir verim beklemeyin. En iyi elemanlarınızın da sonsuza dek sizinle çalışacağı yanılgısına düşmeyin.
İnsanların kurallara uymasını bekliyor, ancak kendiniz bu kurallara uymuyorsanız…
Lider olan kişi aynı zamanda örnek olmalıdır. Eğer ki kuralları ihlal ediyorsanız, çalışanlarınızdan da aynısını yapmayı beklemeyin. Örneğin işe sürekli geç geliyorsanız, diğerlerinin geç gelmesinden yakınmak etik bir hareket değil.
Lider kişinin takımının üzerinde büyük etkisi vardır. En ufak bir tavır bile çok büyük farklılıklar doğurur. İşlerin nasıl gitmesi gerektiğini düşünüyorsanız, öyle davranın.
Sözünüzde durmuyorsanız…
Verilen sözü gerçekleştirmek, sadece iş hayatında değil, özel hayatınızda da yapmanız gereken bir harekettir. Üstelik bu hareket de bir önceki gibi bulaşıcı bir özelliğe sahiptir. Geleceğin lideri olduğunuzu düşünüyorsanız, sözünüzde durmaya özen gösterin; aksi takdirde hem saygı görmezsiniz hem de çalışanlarınız sözünde durmamaya başlar.
Hatanızı kabul etmiyorsanız…
Maalesef bazı ekip liderleri, hatalarını kabul etmenin zayıflık olduğunu düşünüyor; ancak kesinlikle değil. Aksine, kabullenmemek çok büyük bir zayıflık ve çalışanınız bunu hemen anlıyor. Bu noktada onların size olan güveni azalıyor.
Hatanızı kabullenmeniz ve düzeltmeye çalışmanız ekibiniz için çok önemli. Emin olun, bunu yaparsanız size taparlar.
Tutamayacağınız sözleri veriyorsanız…
Bir liderin tutamayacağı sözleri vermesi her halde olabilecek en kötü şey. Düşünün, üstünüz size imkânsız bir vaatte bulunuyor. Olmayacağını biliyorsunuz ve sonuç tam da beklenildiği gibi çıkıyor. Şimdi bu noktada üstünüz hakkında ne düşünürsünüz? İlk akla gelen şey? Vizyonsuz? Yalancı?
Ortaya çıkan hayal kırıklığı yetmezmiş gibi bir de otoritenize zarar veriyorsunuz.
Ortamın yıldızı olmaya çalışıyorsanız…
Lider olarak yapacağınız en son şey, rol çalmak olmalı. Siz lidersiniz; yol gösterirsiniz, öğretirsiniz, yönlendirirsiniz, moral verirsiniz, cesaretlendirirsiniz, sürekli olarak ekibinize yardım edersiniz. Sizin göreviniz bu.
Bu sebeple Apple denince akla gelen ilk isim Steve Jobs’tır, ancak tek isim o değildir.
Ortamın yıldızı olmaya çalıştığınız sürece, çevrenizdekilerin yeteneklerini köreltirsiniz. Yükselecek bir yıldız varsa, yanınızdan kaçar gider.
Herkesi eleştirip, kendiniz eleştiri kabul edemiyorsanız…
Eleştirmek kadar eleştirilebilmek de zeka isteyen bir durum. Eğer sağlıklı bir liderlik yapıyorsanız, gerek olumlu gerek olumsuz eleştiri yapmayı bilmeli ve her iki durumda da yapıcı olabilmelisiniz.
Bir de bunun eleştiri kabul edebilme kısmı var. Eğer size yapılan eleştirileri dinliyor, üzerine düşünüyor ve bunlardan ders alıp, eksiklerinizi tamamlayabiliyorsanız, siz iyi bir lidersiniz demektir.
Sadece sizin belirttiğiniz yolun doğru yol olduğunu düşünüyorsanız…
Ben, ben, ben, ben… Bir liderden duyulması gereken en son şeydir. Her doğruyu siz bilemezsiniz. Ağzınızdan çıkan her fikir güzel bir fikir olamaz. Bu fikir kimilerine göre doğru, kimilerine göre yanlış, kimilerine göre yaratıcı, kimilerine göre sıkıcı olabilir.
Belki dediğinizin biraz dışına çıkmak iyi olacaktır. Belki başka bir çalışanınızla orta yolu bulabilmek en doğru harekettir. Ya da belki de tamamen onun yolundan gidilmesi gerekmektedir.
Doğruyu yanlışı görebilmek, bir liderin en önemli özelliğidir. Bunu göremiyorsanız, istifa edin gitsin.