Sosyal ağlar birçok konuda olduğu gibi iş arama sürecinde de önem kazanmaya başladı. İnsan kaynakları departmanları artık yeni bir çalışanı işe almadan önce adayın LinkedIn, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağ hesaplarını da inceliyor.
Journal of Applied Social Psychology’de yayınlanan bir çalışma işverenlerin adayların Facebook profiline bakarak potansiyel çalışma performans hakkında görüş sahibi olabileceğini söylüyor. Üstelik bunun insan kaynakları departmanları tarafından işe alma sürecinde yapılan testlerden daha verimli olduğu belirtiliyor.
Çalışma kapsamında deneyde, incelemeyi yapan üç kişiye sırayla herhangi bir işte çalışan 56 üniversite öğrencisinin Facebook profilleri gösterilmiş. Öğrencilerin Facebook duvarındaki paylaşımları, fotoğrafları, yorumları, aldığı eğitimler ve hobileri 10 dakika boyunca incelenmiş. Deneyde en çok adayların duygusal olarak dengeli ya da güvenilir biri olup olmadığı üzerinde yoğunlaşılmış. Deneydeki en dikkat çekici veri, en yüksek sonuçları farklı hobilere sahip, seyahat etmiş ve arkadaş sayısı fazla katılımcıların almış olması. İncelemeyi yapan kurul, daha dışa dönük ve arkadaşça görünmeleri nedeniyle sosyal insanların iş hayatına daha uygun bulmuş.
LinkedIn hem niteliği hem de kullanım şekli bakımından iş arama sürecinde en çok tercih edilen sosyal ağ konumunda. Ancak Facebook’un bir kişinin tüm yönlerini görebilmek açısından ne kadar önemli olduğunu da göz ardı etmemek gerek. Özellikle Zaman Tüneli’ne geçişle birlikte kartvizit düzenleme ve arkadaş grupları oluşturarak iş arama süreci Facebook üzerinden de yönetilebilir.
Tüm bunlara bakınca akıllara insanların sosyal ağlarda ne kadar dürüst oldukları ve profillerin kişiliği ne kadar yansıttığı sorusu geliyor. Facebook bir insan hakkında çok sayıda detay sunabilir ancak gerçek her zaman profillerden daha farklıdır.