A.B.D. mahkemelerinde jüri seçmelerinde etkili rol oynamaya başlayan Facebook bazı sıkıntıları da beraberinde getirdi.
Savcı ve müdafa avukatları jüri adayı olanların mülakatlarına ek olarak, Twitter ve Facebook başta olmak üzere sosyal mecralarda ne yaptıklarını ve profillerini incelemeye başladılar bile. Bu inceleme bazı tartışmalara da yol açtı. Konu ile ilgili herhangi bir yasal düzenleme olmasından dolayı bazı mahkemeler sosyal mecraların jüri seçmeleri için incelenmesine izin verirken bazıları izin vermiyor. Hatta bazı mahkeme başkanları, mahkeme salonlarında internet kullanımını bile yasaklıyorlar. İnternetin ve özellikle sosyal ağların incelenmesine destek verenlerin sayısı da gittikçe artıyor.
2008 senesinde çetelerle mücadele ile ilgili yürütülen bir davada jüri üyesi Arturo Ramirez’in Facebook’ta “Jüri görevim için sıkıcı dosyaları incelemem gerek.” diye yazdığı bir durum güncellemesi mahkemenin seyrini değistirdi. Jüri üyesinin bu açıklaması karşısında girişimde bulunan savunma avukatları, jüri uyesinin müvekkilleri için hayati öneme sahip bir konuyu sıkıcı bulduğu ve bundan dolayı görevini eksiksiz yerine getirmediğini düşündüklerini ve bu sebeple yargılamanın adil yapılmadığını ileri sürmüştü. İtirazı haklı bulan üst mahkeme davanın yeniden görüşülmesine karar verdi.
Facebook başta olmak üzere sosyal mecraların ileride Turkiye’deki davaların da seyrini değiştirip değiştirmeyeceği şimdiden merak konusu.