Eğer Google gibi büyük bir şirket iseniz ve dünyanın yarısından fazlası aramalarını sizin üzerinizden gerçekleştiriyorsa, yerel yönetimler ile her an karşı karşıya kalabilir veya hakkınızda açılan yüzlerce dava ile baş etmek zorunda kalabilirsiniz.
Son dönemde Google, yerel yönetimlerin taleplerinin yanında hakkında açılan davalar ile de daha sık karşı karşıya geliyor. Arama motoru ve Youtube gibi diğer servislerden içeriklerin kaldırılması, telif hakkı gibi talepler ile sıkça şirketin kapısını çalan resmi makamlar/şirketler Google’ı kendi çıkarlarına veya yasalarına uygun hareket etmesi için ikna etmeye veya zorlamaya çalışıyorlar.
Youtube ve Blogger gibi servislerin erişim engeline takılması ile ülkemizde bu gerçeği uzun süre yaşadık. Fransız medyasının reklam gelirlerinden pay istemesi, Kazakistan’da açılan dava gibi sayısız örneği bulunan içerik yasaklama talepleri son olarak şirketin karşılaştığı örnekler. Google bu baskılardan temiz internet söylemleri veya boykot tehditleri ile kurtulmaya çalışsa da genelde işbirliğine gitmek veya ceza ödemek zorunda kalıyor.
Şirket benzer bir yaptırım ile son olarak Avustralya’da karşılaştı. Milorad Trkulja isimli şirketin açtığı davada haksız bulunan Google’ın 200 bin dolar para cezası ödemesine karar verildi.
Milorad Trkulja’ın 2009 yılında açtığı davada, Google’ın arama sonuçlarında şirket hakkında olumsuz bilgilerin yer aldığı ve bu içeriklerin şirketin imajına zarar verdiği iddia edilmişti. Google’dan hakkındaki doğru olmayan bilgilerin sunulduğu arama sonuçlarını çıkarmasını isteyen şirket, olumsuz cevap alınca mahkemeye başvurmuştu.
Melbourne’de görülen davada mahkeme Google’ın hakaret içeren sonuçları görüntülemesinden dolayı sorumlu tutulamayacağı ancak şirketin talebinden sonra bu sonuçların kaldırılması gerektiği kanısına varılmış.
Google arama sonuçları için karmaşık bir algoritmaya sahip. Çocuk pornosu gibi tüm dünyada kabul gören olumsuz içerikler dışında şirket sonuçlara müdahale etmeyi tercih etmiyor. Ancak yine de arama motoru devinin her ülkeye ve hükümetine aynı şeffaflık ile davrandığını söyleyemeyiz.
Görünen o ki bu son örnek ile birlikte Google itibarı sarsan olumsuz içerikler konusunda daha çok talep ve dava ile karşı karşıya kalacak.