Google’ın maddi yatırımıyla katkıda bulunduğu Tel Aviv Üniversitesi’ndeki araştırmacıların çalışması, bilgisayarlara pişman olmayı öğretmeyi amaçlıyor.
Kablo ve devrelerden oluşan bilgisayarların ve kodlardan oluşan programların el ele verip insanlar gibi pişman olmasını, üzülmesini ve hatalarını insanlar gibi telafi etmesini tabii ki beklemiyoruz. Hollywood’daki yapımcılar yıllardır bu anı bekliyor olabilirler ancak böyle bir şey ne kısa ne orta ne de uzun vadede -henüz- gerçekçi bir hedef değil. Bahsi geçen projenin asıl amacı yapay zekayı eğitmek ve bilgisayarların attıkları yanlış adımları bir dahaki sefere yapmamaları için ilgili komutları uygulayabilmelerini sağlamak. Bu bile korkutucu aslında değil mi?
“Bilgisayarların gerçek zamanlı karar alma mekanizmalarını değiştirebilir ve yönlendirebiliriz. Bilgisayarlar, yüklenmiş mevcut bütün bilgilerin yardımıyla insan aklına nazaran çok daha hızlı karar verebilir ve hesap yapabilirler. Arttırılmış yapay zeka ile ani oluşan web trafiği, açık artırma ya da ürün satışı patlamalarında gereken önlemleri bilgisayarların yardımıyla çok daha kısa sürede alabiliriz” diyor Tel Aviv Üniversitesi’nden Profesör Yishay Mansour.
Dediğimiz gibi, asıl hedeflenen şey kelime anlamıyla “pişmanlık”tan ziyade, yapay zekanın olası beklenmeyen durumlara karşı adaptasyonunu arttırmak ve aynı bir insanın böyle durumlarla karşılaştığında önceki deneyimlerinden yola çıkması gibi, hesap yaparak duruma göre davranış göstermesini sağlamak.
Google’ın bu projeye niye yatırım yaptığı ise son derece aşikar. Her gün akıl almaz boyutlarda veriyle uğraşan Google’ın sistem verimliliğini arttırabilecek parlak optimizasyon çalışmalarına her zaman ihtiyacı var. Önümüzdeki yıllarda bu proje Google’ın inisiyatifinden çıkar da filmlere konu olacak hayatları yaşamaya başlar mıyız; işte orası Hollywood’un kıyamet senaryolu yapımlarıyla büyümüş bizleri oldukça heyecanlandırıyor.