Sosyal Medya

Şirket, Marka ve Yerel İşletmeler İçin Google+ Pazarlama Rehberi

Facebook’u üç yıl içinde geride bırakacağı iddia edilen Google+, bir yandan arama motoru devinin geniş ekosisteminden faydalanırken diğer yandan yenilikçi özelliklerle kendini geliştirmeye devam ediyor. Her ne kadar popülarite bakımından Facebook ve Twitter’ın gerisinde kalmış gibi görünse de henüz iki yıllık bir sosyal ağ olan Google+, GlobalWebIndex‘in raporuna göre 359 milyon aktif kullanıcıya ulaşmış durumda.

Son aylarda bir yenilenme sürecinden geçen ve 40’ın üzerinde yeni özellik kazanan Google+, bu nedenle dijital pazarlamanın günümüzde geldiği noktada mutlaka değerlendirilmesi gereken sosyal ağlardan biri. Zira Google’ın arama, reklam, mobil, harita ve yerel servisler gibi marka veya küçük işletmelerin faydalanabileceği oldukça geniş bir hizmet ağı bulunuyor.

Peki Google+’ta başarılı bir pazarlama faaliyeti gerçekleştirebilmek için nelere ihtiyacınız var?

Kişisel Profil Ayarları

Google+’ın geçtiğimiz günlerde sayfa tasarımında değişiklikler profil sayfanızdaki bazı bölümleri yeniden düzenlemenizi gerektirebilir. Bununla birlikte daha önce Google+’a üye olmadıysanız her şeye bu bölümden başlamanızda fayda var. Tabi bir Google hesabına sahipseniz muhtemelen Google+ hesabınızı çoktan açmış olabilirsiniz. Her şeyden önce emin değilseniz Google+ kayıt sayfasına buradan ziyaret ederek üyeliğinizi kontrol edebilir, yoksa kayıt olabilirsiniz.

Yeni profil oluştururken kullanacağınız e-postanın sadece size ait olması bir hayli önemli. Bu açıdan dilerseniz yeni bir e-posta alabilir, yeni hesabınızı onunla oluşturabilirsiniz.

Kapak Fotoğrafı

Google’ın son dönemdeki yeniliklerinden biri dev kapak fotoğrafları, sayfanızın görsel açıdan öne çıkması için önem verilmesi gereken noktalardan biri. 2120×1192 piksel çözünürlüğe sahip fotoğraflar ekleyebildiğiniz bu bölümde yüksek kalitede görseller kullanmanız gerekiyor. Eğer görseliniz henüz hazır değilse geçici olarak Google+’ın sunduğu önerileri de değerlendirebilirsiniz.

Hakkında

Diğer sosyal ağlarda olduğu gibi Google+’ta da kendinizi ifade etmenize yarayan Hakkında bölümünü titizlikle doldurmanız bir hayli önemli. Bunun için öncelikle profil sayfanızdaki kategori bandının sol tarafında yer alan “Hakkında” sekmesi ile öncelikle “Genel” bölümündeki kısımları doldurmalısınız.

Google’ın sosyal ağını arama sonuçlarına uzun bir süre önce entegre ettiği hepimizin malumu. Bu nedenle özellikle “Tanıtım” bölümünü 77 karakterden daha uzun bir metin ile doldurmanız, aramalarda daha görünür olmanız açısından kilit role sahip. Tabi bu durum arama sonuçlarında profiliniz ile birlikte gösterilmesi nedeniyle “Kısa açıklama” bölümü için de geçerli.

Google+’ın yeni kutu görünümlü profil düzeninde mutlaka doldurmanız gereken diğer bölümler ise sayfanızı ziyaret ettiğinizde görebileceğiniz gibi iş, eğitim, temel bilgiler, yerler, bağlantılar ve iletişim bilgileri şeklinde sıralanıyor. Bağlantılar bölümünde sahip olduğunuz diğer sosyal ağ hesaplarını belirtebilir, “Diğer profiller” alanını ise örneğin yazarı ya da sahibi olduğunuz siteleri ekleyerek doldurabilirsiniz.

Hakkınızda daha çok bilgi verme amacındaysanız iletişim bilgileri kısmında e-posta adresinizi, telefon numaranızı ve yaşadığınız yeri paylaşabilirsiniz.

Google Authorship

Eğer bir içerik üreticisiyseniz, burada bir parantez açmak gerekiyor. Google’ın bir süredir uyguladığı profilinizi içeriğinize bağlama özelliği ne yazık ki popüler olmamasına rağmen, arama sonuçlarında öne çıkmanız açısından hayat kurtarıcı bir durumda. Zira Google Authorship hizmeti sayesinde Google+ profilinizi içeriğiniz ile ilişkilendirerek söz konusu makale ya da metnin arama sonuçlarında resminiz ve bağlantı adresiniz ile birlikte görüntülenmesini sağlayabiliyorsunuz.

Bu sayede Google’ın gözünde uzman olarak ayrı bir öneme sahip olurken, kullanıcıların içeriklerinizi diğerlerinden kolayca ayırt edebilmesinin önünü açmış oluyorsunuz. Şirket kurduğu bir nevi rütbe sistemiyle kaliteli içerikleri ödüllendiriyor. Üstelik sadece Google+ hesabınızla herhangi bir blogdaki ya da internet sitesindeki içeriğinizi kolaylıkla tanımlayabiliyorsunuz.

Büyük markaları bir kenara koyarsak -ki bu yöntem onlar için de bir hayli efektiftir- Google Authorship ile küçük işletmeler, ek bir yatırım yüküne girmeden Google arama sonuçlarında öne çıkabilirler. Zira Nielsen Norman Group tarafından yapılan bir araştırmaya göre arama sonuçlarında profil fotoğrafıyla birlikte gösterilen bağlantılar kullanıcıların dikkatini daha çok çekiyor ve bu sayede daha yüksek CTR, yani tıklanma oranları yakalanıyor.

Google Authorship’e kaydolmak için iki yöntem bulunuyor. Google+ hesabı ve bir web sitesinde içerik yayınlama zorunluluğu isteyen her iki yöntemi de daha önce sizlerle paylaştığımız Google Authorship İle Arama Sonuçlarında Öne Çıkmanın Yolları adlı içeriğimizden öğrenmeniz mümkün.

Sayfa Oluşturma

Google+’ta markanızı temsil edebilmeniz için bir şirket sayfasına sahip olmanız gerekiyor. Bunun için Google+ hesabınızdaki Ana Sayfa sekmesinden “Sayfalar” bölümünü ziyaret ederek müşterilerinizle etkileşiminizi gerçekleştirebilmek için bir sayfa oluşturabilirsiniz.

Üç adımda tamamlayabildiğiniz yeni Sayfa açma işleminde öncelikle işletmenizin türünü ve faaliyet alanını belirlemeniz isteniyor. Bu ilk adımda “yerel işletme veya mekan”, “ürün veya marka”, “şirket, kuruluş veya kurum”, “sanat, eğlence veya spor” ve “diğer” seçenekleri karşımıza çıkıyor.

Tabi bu seçeneklerin altında seçiminize uygun olarak şirket, marka veya işletmenizin bağlı olduğu otomotiv, medya, müzik ve ofis malzemeleri gibi alt kategorileri de belirleyebiliyorsunuz.

İkinci adımda ise sayfanızın ismi, ilgili olduğu web sitesi ve kimler için uygun olduğunun belirlenmesi isteniyor. Final adımında ise sayfanızı anlatan 10 kelimede Genel kategorisini doldurmanız ve bir e-posta adresi belirtmeniz isteniyor. İsterseniz her şeyi daha sonra ayarlamak için bu adımı geçebilirsiniz.

Google Sayfalar’ın yapısı yerel kategorisindeki sayfalar dışında ve kişisel hesap bölümüyle büyük benzerlikler taşıyor. Şirketinizle ilgili bilgileri tıpkı Google+ hesabınızda olduğu gibi eksiksiz ve bol bilgi içeren bir şekilde doldurmanız gerekiyor.

Sayfa sahibi siz olduğunuz için eğer isterseniz başka kişilere yöneticilik (Sayfa Ayarları > Yöneticiler) verebiliyorsunuz. Sınırlı erişime sahip yöneticiler içerik paylaşma, Çevreleri ve profil bilgilerini düzenleme ve ayarları değiştirme gibi eylemleri gerçekleştirebiliyor.

Yerel İşletme ya da Mekan Sayfaları

Eğer bir yerel işletmeye ya da mekana sahipseniz Google ekosisteminde yer alabilmek için Google+’ta bir sayfaya sahip olmanızda yarar var. Zira Google Places (Rehber) artık Google+ bünyesinde yer alıyor ve işletme listesine buradan ulaşabiliyorsunuz. Bu nedenle yukarıda da belirttiğimiz gibi bir yerel işletme ya da mekan sahibi iseniz sayfa oluşturma adımında eğer daha önce Google Places’a kaydınız varsa telefon numaranızı girerek işletmenizi bulabiliyorsunuz.

Telefon numaranızı girdiğinizde Google bir eşleşme bulamazsa karşınıza işletmenizi kaydedebileceğiniz bir sayfa çıkarıyor. Buradan işletme adı ve tam adresini girerek kayıt işleminiz gerçekleştirebilirsiniz.

Devamında oluşturduğunuz sayfa ise diğer Google+ Sayfalarından bir hayli farklı. İşletme sayfalarında kapak fotoğrafının altında yalnızca Hakkında ve Fotoğraflar sekmeleriyle birlikte puanları ve yorumları görebiliyorsunuz. Bununla birlikte işletmenizle ilgili fiziksel adres, telefon numarası bilgileri ve web sitesi gibi bilgileri ekledikten sonra doğrulamanız gerekiyor. Doğrulama işlemini posta kartı üzerinden PIN numarasıyla yapmak mümkün oluyor.

Yerel işletme ve mekan sayfalarında ana farklılıkların başında ziyaretçilerin yazdığı yorum ve değerlendirmeler geliyor. Bu anlamda daha olumlu yorumlar yerel arama sonuçlarında da öne çıkmanızı sağlıyor. Eğer negatif yorumlar alırsanız da sayfanız üzerinden kötü deneyimleri düzeltmeye yönelik çabanızı göstermeniz doğru müşteri iletişimi açısından önem kazanacaktır.

Google+’ta İçerik Stratejisini Planlama?

Google+, diğer sosyal ağlar gibi kullanıcılarına metin, fotoğraf, video ve bağlantı paylaşma imkanı tanıyor. Buna ek olarak Facebook’un geçtiğimiz günlerde sosyal ağına entegre ettiği hashtag özelliği de Google+’ta uzun bir süredir kullanılabiliyor. Bilindiği gibi hashtag’ler paylaşımlarınızın daha geniş kitlelere ulaştırılabilmesi için kullanıcılara kolaylık sağlıyor.

Buna ek olarak Google+’ı içerik stratejisinde önemli kılan bir diğer özellik ise sosyal ağın Google arama sonuçlarıyla olan entegrasyonu. Zira arama sonuçlarında Google+ profiliniz ve şirket sayfanız son içerik güncellemelerinizle birlikte yer alıyor. Eğer arama sonuçlarında aktif olduğunuzu Google’a göstermek istiyorsanız sayfanızı sürekli güncellemeniz yararlı olacaktır.

Başlangıç için eğer içerik tipleri konusunda herhangi bir fikriniz yoksa, hiçbir paylaşımda bulunmadan öncelikle rakiplerinizin Google+ sayfalarını inceleyebilirsiniz. Rakiplerinizin en beğenilen içerik tipleri, etkileşim oranları, zamanlamaları ve paylaşım sayıları bu anlamda size iyi birer referans noktası olabilir.

Bununla birlikte Çevreler özelliğini bir nevi içerik hedefleme aracı olarak kullanabileceğinizi de unutmayın. Belirli çevreler oluşturarak sadece o kişilere içerik gönderebilirsiniz. Tabi bunu yaparken herkese açık olmayan içerik tiplerinin arama sonuçlarında gösterilmeyeceğini aklınızdan çıkarmamanız gerekiyor.

Eğer bir yerel işletme sahibi iseniz, içerik stratejinizde bulunduğunuz bölgeden paylaşımlar yapmanız da önemlidir. Bu sayede size yakın olan müşterileri çekebilir bir bağlılık yaratabilirsiniz.

Hedef Kitlenin İnşası

Twitter’a benzer bir takipçi mantığına sahip Google+’ta hedef kitle oluşturmak konusunda bazı ipuçları verilebilir:

Google+ Toplulukları’ndan Yararlanma ve Youtube Entegrasyonu

Google+’ın Topluluklar özelliği hem kendinizi hem de şirketinizi ya da markanıza genişlik kazandırmanız için müthiş bir potansiyele sahip. Google+ sayfanızı kullanarak yeni bir Topluluk oluşturmak ya da var olanlara katılmak şirketinizin görünürlüğü açısından da bir hayli önemli.

Eğer bir Topluluk oluşturmaya karar verirseniz, işinizle ilgili bir konuda olmasına özen gösterin. Bununla birlikte Sayfanızla birlikte yönetmeniz gereken bir alan daha olduğunu ve buna hazır olmanız gerektiğini unutmayın.

Topluluklar, pazarda bilinen ve öne çıkan bir işletme olmanızda etkili bir rol oynayabilir. Üreteceğiniz kaliteli içerikler, paylaşımlarınız ve kullanıcıların iyi bir tartışma platformu bulmaları şirket sayfanıza ve dolayısıyla markanıza olumlu yansıyacaktır. Google’ın etkili spam kontrol özelliği ile birlikte Google+ Toplulukları iyi yönetildiğinde şirketinize gerçekten büyük bir fayda getirebilir.

Bir arama motoru olarak Youtube’u Google+ entegrasyonuyla birlikte kullanmak da iyi bir fikir olabilir. Bu nedenle Youtube hesabınızdaki isminizi Google+ hesabıyla aynı hale getirebilirsiniz. Eğer ismi değiştirmeden Google+ hesabınızı Youtube profilinizle bağlamak istiyorsanız buradaki linke göz atabilirsiniz.

Google+’ı Web Sitenize Entegre Etme ve

Google+’ı web sitenize entegre etmek için kullanabileceğiniz üç farklı yöntem bulunuyor.

+1 Düğmesi. Tıpkı Facebook’taki “beğen” tuşunda olduğu gibi Google+’ta da “+1” düğmesini sitenize ekleyebilirsiniz. Bunun için Google’ın geliştirici sayfasından yardım alabilirsiniz.

Google+ Direkt Bağlantı. Bu bağlantı tipi ise Google+ sayfanız ile web sitenizi direkt olarak entegre etmek için kullanabileceğiniz bir kodu bünyesinde barındırıyor.

Google+ Yorumları. Facebook’un yorum sistemiyle benzer özelliğe sahip Google+ Yorumları’nı da yine diğer yöntemler gibi HTML kod yardımıyla sitenize ekleyerek kullanıcıların sitenize direkt görüş bırakmasını sağlayabilirsiniz.

Analiz ve Son Söz

Web siteniz ya da diğer sosyal ağdaki hesaplarınızda olduğu gibi Google+’taki iletişiminizi de analiz etmeniz pazarlama faaliyetlerinizin verimi açısından hayati bir öneme sahip. Bunun için Google Analytics‘in Social Reports özelliğinden faydalanabilir ya da profesyonel ölçüm uygulamalarına başvurabilirsiniz.

Son olarak şimdilik Facebook’un popülaritesine sahip olmasa da Google+’ın işletmenize verim sağlayabileceğiniz ve kesinlikle göz ardı etmemeniz gereken bir sosyal ağ olduğunun altını çizmek gerekiyor. Google+’ın liderliğe giden yolda biraz daha yol kat etmesi gerekse de bu durum sosyal ağın Google’ın muazzam ekosistemini ve sosyal ağın her geçen gün yenileri eklenen farklı özelliklere sahip olduğu gerçeğini değiştirmiyor.