Çalışan herkesin en büyük ideallerinden biri elbette işinde başarılı olmak. Başarıyı hedefleyen birçok kişi kişisel gelişim kitaplarından, eğitimlerinden yararlanmaya çalışıyor. Elbette bu kaynaklar belli bir ölçüde, çalışanları motive etme ve başarıya ulaşmak için yön belirleme konusunda yardımcı oluyor.
Ancak, başarıyı etkileyen bazı faktörler var ki onlar belki de birçok kişinin aklının ucundan bile geçmemiş olabilir. Sektörlerinde başarılı olan kişilerin ortak özellikleri incelenerek varılan bazı sonuçlar başarının bilinenlerin dışında, ilginç bazı özelliklerden de kaynaklanabileceğini ortaya koyuyor. Klasik ve herkes tarafından bilinen başarıya ulaşma yöntemlerinin aksine ilginç bulabileceğiniz bu detaylara gelin birlikte bakalım…
1. Doğduğunuz ayla iş hayatındaki başarınız arasındaki ilişki
Yapılan incelemeler hangi ayda doğduğunuzun başarınızla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu bilgi bir hurafe ya da astrologlar tarafından ortaya çıkarılmış bir yorum gibi görünebilir. Ancak aslında hangi ayda doğduğunuzun başarınızla olan ilişkisi son derece mantıklı şekilde açıklanıyor; Yılın sonuna doğru doğan çocukların, aynı yaşta olduğu çocuklardan daha küçük ve haliyle daha geç gelişecek olması, katılacağı spor aktivitelerinde başarısız olmalarına neden olabilir. Bunun en iyi örneklerinden biri, Kanada’daki profesyonel hokey oyuncularının genel olarak Ocak, Şubat ve Mart aylarında doğduklarının tespit edilmesi olarak gösteriliyor.
2. Uzun boyluysanız şanslısınız
Boy ve başarının birbiriyle ilişkisine dair bilgi veren kaynaklarda, uzun boylu kişilerin, daha orta ve kısa boylu kişilere göre daha fazla para kazandığı ve iş hayatında daha emin adımlar attığı anlatılıyor. Kulağa tuhaf gelebilir ama başarılı birçok işverenin, uzun boylu kişiler oldukları kaydediliyor. Bu konuda yazılanlara göre, uzun boylu kişiler fiziki alan kontrolünde başarılı, kendi güvenen ve yönetim konusunda başarılı kişiler oluyor. Bu durum onların sosyal yaşantılarında olduğu gibi iş hayatında da başarılı olmalarını sağlıyor.
Hatırlatalım Steve Jobs’un boyu 183 cm’ydi…
3. Kaçıncı çocuk olduğunuz iş hayatınızı nasıl etkiliyor?
Ablalar ve abiler, yani ilk çocuklar, kendilerinden sonra gelen kardeşlerinin sorumluluklarını taşımak zorunda oldukları ve bir noktadan sonra, kendilerine yetmeleri gerektiği için mücadeleci ve hırslı bir yapıya sahip oluyorlar. Bu da onların kariyerlerinde daha başarılı olmalarını sağlıyor. CareerBuilder’a göre, ortanca çocuklarda ise durum biraz daha farklı. Onlar iyi birer takım oyuncusu olduğu kadar, durumu iyi idare eden, gelişmeleri fark edebilen kişiler. Bu nedenle bu kişilerin iş hayatında daha çok borsacı, danışmanlık gibi görevler üstlendiği görünüyor.
Gelelim en küçüklere… En küçük çocuklar iş hayatında; eğlenceli, yaratıcı bireyler haline geliyorlar. Bu da onları genellikle orta düzey yönetici konumuna getiriyor. Yine, ortamı idare edebilen, ancak yeni projeler konusunda da üretken kişiler oluyorlar.
Tek çocuklar ise, ilgi odağı olmaya alıştıkları için, kardeşleri olan bireylere göre daha zor beğenen kişiler olabiliyorlar. Onlar da ortanca çocuklar gibi orta düzey yönetici pozisyonlarında başarılı olsalar da genellikle işlerinden memnun olmuyorlar. Çoğunlukla ebeveynleriyle vakit geçirmiş kişiler olarak, erken olgunlaşan ve yaşıtlarından çok kendilerinden yaşça büyük kişilerle iyi anlaşan insanlar haline geliyorlar.
4. Sabahları erken uyanmayı sevenlerin iş hayatındaki durumu
Gece insanı ve sabah insanı gibi ifadeleri duymuş olabilirsiniz. Ancak, araştırmalara göre sabahları erken kalkmakta zorlanmayan insanların diğerlerine göre daha başarılı ve daha yaratıcı işler çıkardığı ifade ediliyor. Sabah insanlarının, gece insanlarına oranla senkronizasyon ve odaklanma sorunu yaşamadığı ve birkaç işi bir arada yönetebilme gücüne daha hakim oldukları ifade ediliyor. Ayrıca, sabah insanlarının daha iyi okullarda eğitim alma şansını yakaladığı ve daha iyi iş teklifleriyle karşılaştığı da araştırmalarda belirtilen diğer önemli nokta.
Bu konuya verilebilecek en iyi örnek sanırım Apple’ın CEO’su Tim Cook’un her sabah saat 04.30’da uyanıyor olması.
5. Mizah anlayışı başarıyı etkiliyor
Gülmek kolay ama güldürmek o kadar da kolay değil… Espritüellik ve kaliteli bir mizah anlayışı başarıyı da beraberinde getirebiliyor. Bunun altında yatan sistem, gereksiz ve fazla samimi olmak ile kelimeleri ustaca ve yerinde kullanabilme dengesini sağlamakla ilgili. Bu da mizahın bir zeka ürünü olduğunun, birkaç portakalı birlikte çevirmeyi başaran bir jonglör ustalığı gerektirdiğinin kanıtı.
Dolayısıyla, iyi bir espri, parlak bir zekayı, dolayısıyla zeki insanlarla dolu bir çevreyi de beraberinde getiriyor. Çevresi zeki insanlarla dolu kişiler, bunu avantaja çevirerek, yüksek yaşam standartlarına ulaşıyor.
6. Sporla uğraşan çocukların avantajı
Bazı çocukların okul hayatıyla birlikte yürüttükleri spor antremanları onların hoşlarına gitmeyebiliyor. Ancak, katıldığı spor aktivitelerinden keyif alan ve gerçekten bir spor dalına ilgi duyup, onu profesyonel hayatına taşımak için çalışan çocuklar, akademik kariyerlerinde de başarılı insanlar haline geliyorlar.
Los Angeles Bölgesel Okullar Birliği’nin yaptığı araştırmaya göre, hem sporcu hem de öğrenci olan çocukların okula devamlılığı, spor kulüplerinde yer almayan öğrencilere göre daha fazla. Ayrıca, profesyonel olarak sporla ilgilenen öğrencilerin diğerlerine oranla daha yüksek notlar aldıkları da biliniyor.
Araştırmaya ilişkin kaynaklarda bu konuya örnek vermek amacıyla Amerikan Bankası CEO’su Brian Moynihan’ın lisede atlet olduğu belirtiliyor.