Toplumların küresel paralellikte değişen iletişim yoğunluk ve türlerini yakından takip eden markalar, “tüketici nereye, biz oraya” düşüncesinin bir yansıması olarak sosyal medyada daha etkin olmayı öncelikli amaç haline getiriyorlar. Bu sürecin merkezinde ise belli başlı lider sosyal ağ mecraları yer alırken, markaların bu mecralardaki varlık boyutları da gözle görünür noktalara erişiyor. Socialcast isimli popüler şirket, az önceki ifadeler çerçevesinde bir bilgi grafiği hazırlayarak söz konusu duruma dair tespit, gelişim ve istatistik verilerini gözler önüne serdi.
Bilgi grafiğinin ilk ana başlığını oluşturan, “sosyal medyada neden var olunmalı” sorusunun cevaplarında, birbirinden çarpıcı birçok tespit mevcut. Bu cevaplardan biri, 2010 yılında, insanların çevrimiçi dünyada harcadıkları zamanın yaklaşık ¼’ünün bir sosyal mecrada geçmiş olması. Neden sorusunun bir diğer cevabı, hızlı ve gerçek zamanlı dönüt alma şansının ortaya çıkması iken, başka bir neden de sağlanan avantaj ve kâr oranına karşılık oldukça az meblağlarda maliyet gereksinimi.
Büyük markalar çoğu konuda KOBİ’lere ve küçük markalara dolaylı açılardan yollar gösteregelmişlerdir. Sosyal medya kullanımı için de bu durum geçerli. Bu doğrultuda, dünya ekonomisine yön veren ve Fortune listesinin ilk 500 basamağında yer alan şirketlerin sosyal medyayı kullanım eğilimlerine bir göz atacak olursak, kullanım yoğunluğunda istikrarlı bir artış gözlemliyoruz. 2007 – 2009 yılları arasını kapsayan ve bilgi grafiğinde yer alan notlar, kullanıcı etkileşimli hemen her alt başlığın artık markalar tarafından çok ama çok önemsendiğini ortaya koyuyor. Tüm bunlara benzer şekilde, markaların gözündeki “sosyal medyayı kullanma önemine” baktığımızda da manzara aynı. 2007 yılında sosyal medyanın iş yaşamındaki yerini çok önemli bulanların oranı sadece %26 iken, 2009 yılındaki oran neredeyse yarı yarıya. 2011 yılı itibariyle bu oranın %80’lerde olduğunu tahmin ediyorum.
Bilgi grafiğimiz, sosyal medyanın önde gelen iki mecrası olan Facebook ve Twitter’a dair birkaç kayda değer veriyi bizlere sunarken “Artık 50 Milyon WordPress Blogu Var” haberimizin başkahramanı olan WordPress’e dair de notlar iliştirmiş. Şubat 2011 itibariyle 600 milyonun üzerinde üyesi olan Facebook, ayda 700 milyon dakikanın harcandığı bir yer. Her kullanıcının ortalama 130 arkadaşı var ve her bir kullanıcı ayda ortalama 90 içerik öğesi üretiyor. Aynı tarihi itibariyle 175 milyonun üzerinde kullanıcıya sahip olan Twitter’da da durum farklı değil. Twitter kullanıcıları, haftada ortalama 1 milyar ileti giriyorlar. WordPress, artık 50 milyondan fazla blogun kaynağı konumunda ve bu bloglarda yer alan yazılara her gün ortalama 400 bin yorum giriliyor.
Son olarak, bazı popüler markaların Facebook, Twitter ve blog çerçevesindeki çalışmalara değinen bilgi grafiğini aşağıdan inceleyebilirsiniz.