Sosyal Medya

NBA Türkiye Direktörü Naci Cansun: “Sosyal Medya NBA’in Temel İş Alanlarından Biri” [Röportaj]

Türkiye’de spor denince ilk akla gelen futbol olsa da basketbolun da hatırı sayılır bir kitlesi var. Ve biri ‘kitle’ dediği zaman tabii ki gözler sosyal medyaya dönüyor artık. Ne de olsa topluluk oluşturma, paylaşma, takip etme, birlik beraberlik, kitlesel hareket özellikleri ile sporun ve taraftar olmanın ruhuna son derece uygun bir platform. NBA de basketbolun kalbi. Bu lafa itirazı olan?

Tabii ki yok.

NBA Türkiye Direktörü Naci Cansun’un da dediği gibi basketbol, içerik olarak sosyal medyaya çok uygun. Yüksek skorlar, artistik hareketler, maç sonuna doğru gittikçe dozu artan bir heyecan ve rahat takip edilebilir bir akış…

NBA’in, Facebook hesabınız ile bağlandığınız Game Locator uygulamasını Türkiye’den 50binin üzerinde kişi kullanıyor. NBA’in hayranlarını düzenli olarak e-mail yolu ile bilgilendirdiği All-Access platformunda sayısı 100.000’e yaklaşan ve maillerini Türkçe alan bir grup var. Geçen sene efsane NBA oyuncusu Horace Grant İstanbul’a geldiğinde yapılan ‘Live Facebook Chat’, duyurusu bile yapılmadığı ve son derece spontane gelişen bu faaliyet olmasına rağmen 1 dakika içinde 5.000 üzerine çıkmış. Küresel NBA Facebook hesabında sayısı 600.000’i geçen Türk kullanıcı var. NBA Türkiye Facebook sayfası ise 100.000 hayran sayısına yaklaşıyor. Geri kalanını da NBA Türkiye Direktörü Naci Cansun anlatıyor…

Türkiye’nin, Türk insanının basketbol ile olan ilişkisi nasıl?

Basketbolun Türkiye’deki en popüler ikinci spor olduğunu kolaylıkla iddia edebiliriz. Hatta oynanma oranı olarak bakarsanız özellikle şehirlerde futbolun önüne geçtiğini görüyoruz. Zaten dünyanın her yerinde basketbol, şehirli nüfusa daha fazla hitap ediyor. Türkiye’de tarihi yüz yılı aşan bir basketbol kültürü var. Ligimiz 80 yılı geçti. Son derece iddialı bir Milli Takımımız var. NBA’de 6 Türk basketçi olması da Türkiye’deki basketbol kültürünün önemli bir ürünü. Fransa ve İspanya ile birlikte NBA’e en fazla oyuncu gönderen ülkeyiz.

Sosyal medya ve spor ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sosyal medya, elbette insanları bir araya getirmek için yaratılmış bir platform. Sosyal medya kullanımının artması ve kullanıcıların aradığını daha hızlı bulmaya başlaması ile birlikte sosyal medyanın en demokratik iletişim ortamı olduğu da onaylandı. Sosyal medyada sporu yakından takip eden biri olarak çok rahat ifade edebilirim ki, bir spor temalı Facebook hesabında veya bir forumda bazı kişiler egemen hale gelerek rahatsızlık vermeye başlıyorsa ya onlar uzaklaştırılıyorlar, ya da çoğunluk olan spordan keyif almaya çalışan kitle yer değiştiriyor. Sosyal medyada çoğunluk aslında fanatizmden hiç hoşlanmıyor. Keyifli şeyleri konuşmak, paylaşmak istiyor.

Basketbol özelinde?..

Türkiye’nin sosyal medya kullanımında lider ülkelerden biri olduğu artık dünya tarafından tanınan bir gerçek. Hem rakamsal bazda, hem de insanların sosyal medya içinde geçirdiği vakit bazında… Buna paralel olarak da son derece sağlıklı ve sofistike diyebileceğimiz bir basketbol yapılanması var. Bir de basketbol, içerik olarak sosyal medyaya çok uygun. Yüksek skorlar, artistik hareketler, maç sonuna doğru gittikçe dozu artan bir heyecan ve daha rahat takip edilebilir bir akış var.

NBA’in dijital dünya içindeki duruşu nasıl?

NBA, 2000’li yıllara dünyanın dijital mecralarda en büyük spor markası olması hedefi ile girdi ve bunu gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz. Baktığımızda YouTube’da bulunan NBA kanalı en çok seyredilen spor kanalı. NBA geçen sene (2011) Twitter’de tüm topic’ler içinde 4 numarada yer aldı. Facebook üzerinde sayısı 200 milyonu aşan bir kitle takip ediyor. Sadece NBA’in kendi küresel Facebook sitesi 10 milyonun üzerinde. NBA’in küresel bir spor markası olmasının sebebi, NBA’in tüm dünyada taraftarı olması. Sosyal medyanın etkin kullanımı, NBA’in temel iş alanlarından bir tanesi çünkü küresel hayranlarına en rahat ve etkileşimli ulaşma yöntemi sosyal medya.

[quote style=”1″]“Geçen sene efsane NBA oyuncusu Horace Grant İstanbul’a geldiğinde Live Facebook Chat yaptık. Böylesine spontane gelişen, duyurusu yapılmamış bir faaliyete dahi 1 dakika içinde 5.000 üzerinde kullanıcı katıldı.”[/quote]

NBA Türkiye olarak sosyal medyada lokalleşmeyi nasıl başarıyorsunuz?

Sosyal medya, NBA bünyesinde bir taraftan küresel bir araç olarak değerlendirilirken diğer taraftan da yerel bir araç olarak da değerlendiriliyor. Burada yerel ihtiyaçlar göz önünde bulunduruluyor. Türkiye’den örnek vermek gerekirse; Türk hayranlar için NBA’i takip etmek aslında çok da kolay değil çünkü Amerika ile arada ciddi bir saat farkı var. Maçların çoğu gece yarısı. Canlı NBA maçı seyretmek için ayakta olan birisi de büyük ihtimalle evde kendi başına. Halbuki insan bir maçı arkadaşları ile duygularını paylaşarak seyretmek ister. Bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak NBA, Facebook üzerinden Türkiye’deki NBA taraftarlarının işini kolaylaştıracak bir dizi uygulama hazırladı. Mesela Game Locator uygulaması ile Facebook hesabınız üzerinden bu gece hangi maç hangi kanaldan yayınlanıyor takip edebilirsiniz. Türkiye’den 50binin üzerinde kişinin bu uygulamayı kullandığını biliyoruz. NBA.TV uygulaması sayesinde bilgisayar ekranınızdan, cep telefonunuzdan, tabletinizden tüm maçları canlı seyredebilir, maçları seyrederken kenardaki sosyal paylaşım sitelerine olan bağlantılar ile bir grup atmosferine katılabilirsiniz. NBA’in hayranlarını düzenli olarak e-mail yolu ile bilgilendirdiği All-Access platformuna kayıt yaptırırken yine Facebook hesabınızı kullanarak tercihleriniz ile aldığınız bültenleri kişiselleştirebilirsiniz. All-Access’de sayısı 100.000’e yaklaşan ve maillerini Türkçe alan bir grup var. Geçen sene efsane NBA oyuncusu Horace Grant İstanbul’a geldiğinde Live Facebook Chat yaptık. Böylesine spontane gelişen, duyurusu yapılmamış bir faaliyete dahi 1 dakika içinde 5.000 üzerinde kullanıcı katıldı.

[quote style=”1″]“Şu anda küresel NBA Facebook hesabında sayısı 600.000’i geçen Türk kullanıcı var. NBA Türkiye sayfamız 100.000’e yaklaşıyor. Her ay yarım milyona yakın tekil Türk kullanıcı NBA.com’u ziyaret ediyor ve milyonlarca video indiriyor. Bir de sayısını hesap edemediğimiz resmi olmayan bir sosyal medya kullanımı da var. NBA hayranlarının kendilerinin oluşturduğu bir sosyal trafik bu.”[/quote]

NBA Türkiye Facebook sayfasına ilgi nasıl?

NBA’in resmi rakamlarına göre NBA.com, günde ortalama 35 milyon sayfa görüntülenme oranına sahip. 240 milyon hayran ve takipçisi ile dünyada sosyal medyadaki bir numaralı profesyonel spor ligi. Türkiye’ye ait Facebook sayfası NBA’in yerel Facebook sayfaları içinde en çok hayranı olan sayfa. Facebook US ve herhangi bir Avrupa ülkesinden çok daha fazla hayran var Türkiye sayfasında. Şu anda küresel NBA Facebook hesabında sayısı 600.000’i geçen Türk kullanıcı var. Dediğim gibi; NBA Türkiye sayfamız 100.000’e yaklaşıyor. Her ay yarım milyona yakın tekil Türk kullanıcı NBA.com’u ziyaret ediyor ve milyonlarca video indiriyor.

Bunlar sadece NBA’in resmi kanalları üzerinden olan rakamlar. Bir de sayısını hesap edemediğimiz resmi olmayan bir sosyal medya kullanımı da var. NBA hayranlarının kendilerinin oluşturduğu bir sosyal trafik bu. Bakıyorsunuz, Türk bir NBA hayranının açtığı Facebook hesabı, NBA Türkiye resmi hesabından fazla kişi toplayabiliyor.

[quote style=”1″]“NBA’in değişik tipte takipçileri var. Kimi basketbol oynadığı için, kimi NBA’i artistik bulduğu için, kimi de trendy olduğu için takip ediyor. Bu gruplara göre farklı mesajlar ve içerikler kullanılıyor. Ama tabii ki öncelik ihtiyaçlara cevap verebilmekte.”[/quote]

“NBA’in Sosyal mecra politikası” olarak mevzuyu tek bir başlıkta değerlendirmek mümkün değil. Bu mecranın doğasına aykırı zaten. NBA’in küresel olarak başlattığı her uygulamayı biz Türkiye’ye taşımıyoruz. O uygulamalar zaten arzu edildiğinde Türk kullanıcılara açık. NBA Türkiye olarak bizim esas görevimiz, buradaki taraftarımız ile olan iletişimimiz güçlendirecek şekilde daha yerel önceliklere sahip bir içerik sağlayabilmek, NBA algısını güçlendirmek ve NBA’i takip eden Türk hayranların hayatını kolaylaştırabilmek.

NBA’in değişik tipte takipçileri var. Kimi basketbol oynadığı için, kimi NBA’i artistik bulduğu için, kimi de trendy olduğu için takip ediyor. Bu gruplara göre farklı mesajlar ve içerikler kullanılıyor tabii. Ama tabii ki öncelik ihtiyaçlara cevap verebilmekte. Sosyal mecrada özelikle ‘paylaşılabilir’ içerik yaratmaya çalışıyoruz. Örneğin bir Kobe Bryant muazzam bir hareket yapmış; etkili bir manşetle bunun video’sunu paylaşıyoruz tabii ki. Bu video da binlerce kişi tarafından kendi hesaplarında paylaşılıyor.

Bu sene için planladığınız projeler nedir?

Bu sene içerisinde hayata geçirmek istediğimiz yerel uygulamalar var tabii ki. Bunların başında Türkiye’deki etkinliklerimizin hayranlarımız ile daha rahat buluşabilmesi ve bize sosyal medyada katılan hayranlarımızın etkinliklerde ödüllendirildiği uygulamalar başı çekiyor. Geçen sene de buna benzer uygulamalarımız oldu. Sponsorlarımız ile birlikte Facebook üzerinden bir çok ödül dağıttık, hatta NBA Finallerine bir çift gönderdik.

NBA’in dijital iletişimi için kaç kişilik bir ekip çalışıyor?

NBA içinde dijital iletişimi yöneten sayısı 100’ün üzerinde. Bu ekipler New York, Londra ve Beijing’den çalışıyorlar ve tüm dijital iletişimi koordine ediyorlar. Aynı zamanda NBA.com gibi mecraların işletimi içinTurner ile yapılmış geniş bir anlaşma mevcut. Farklı ülkelerde farklı şirketlerle işbirliği yapılıyor bu bağlamda. Mesela Ispanya’da Marka gazetesi Ispanyolca NBA.com’u işletiyor. Italya’da ise Gazetta Della Sport. 14 farkli dilde NBA.com var. Bir çok da application developer bulunuyor. Bütün bunlar NBA’in djital dünyasının ne kadar geniş bir portföye yayıldığı gösteriyor.