Ölümle tanışmam iki ay önce bir arkadaşımın (23 yaşında) merdivenlerden düşerek hayatını kaybetmesiyle oldu. Ölümün de doğum kadar normal ve insani bir şey olduğunu da öğrenmem yine aynı döneme denk geliyor. İnsanlar artık yaşadıkları dünyadan farklı olarak internette de kendine sanal bir hayat yaratıyor. Twitter, Facebook gibi sosyal ağlar ise insanlarla buluştuğumuz sokaklar oluyor. Peki insanlar bu yaşamdan göçerken sanal alemdeki benlikleri de ölüyor mu?
Amerikalı teknoloji yazarı Randall Munroe’nun bulduğu algoritmaya göre 2060 yılında Facebook’ta ölü kullanıcıların sayısı, yaşayanları geçmeye başlayacak. Yani Facebook yıllar sonra sanal bir mezarlığa dönüşecek.
Facebook mezarlığı
2060 yılında Facebook’ta milyonlarca yaşamını yitirmiş kullanıcı olacağı su götürmez bir gerçek. Zira 2013 yılında ABD’de 290 bin Facebook kullanıcısı hayata gözlerini yumdu. Munroe’nun öngörüsüne göre Facebook’ta her kullanıcının ortalama 160 arkadaşı olduğu varsayımına dayanılarak gelecekte bu rakam daha ciddi boyutlara ulaşacak.
Ölümden sonra, kullanıcı profilinin akıbeti genelde yakınlarının tercihlerine kalıyor. Dileyen Facebook’a başvurup profili kapatıyor. Başka bir seçeneği tercih edenler ise, Facebook hesabını gerçekten bir sanal mezarlık gibi kullanıyor. İnsanlar bu profillere girip iyi dileklerde bulunuyor, fotoğraf paylaşıyor.
Sosyal benliğinizi devam ettiren uygulamalar: Perpetu
Daha önce sizin vermiş olduğunuz direktifleri öldükten sonra işleme koyan sistem, biraz ürkütücü olsa da teknolojinin ne kadar ileri gittiğini gösteriyor. Öldükten günler sonra Facebook profilinize sevdiğiniz bir şarkının eklenmesini isteyebiliyorsunuz veya Perpetu bıraktığınız son bir notu arkadaşlarınızla paylaşabiliyor. Perpetu, öldükten sonra istediğiniz insana e-posta gönderme fırsatı da veriyor. Eğer şakacı bir arkadaşınız varsa böyle bir e-posta almanız mümkün.
Perpetu, kullanıcıdan şifre talep etmiyor. Katılmak için bir miktar ücret ödemeniz gerekiyor. Perpetu’nun ücret seçenekleri de bulunuyor. İsterseniz yıllık 15 dolar vererek üye olabiliyorsunuz veya tek seferde 100 dolar ödeyerek de bu programı satın alabiliyorsunuz. Bir kere satın aldıktan sonra bütün sosyal medya profillerinizi bu programa bağlayabiliyorsunuz. İnsanlara mesaj vermek amaçlı kullanmak yerine, LinkedIn hesabınızdaki bütün bağlantılarınızı bir arkadaşınıza yollayarak bu programı ticari amaçla da kullanabilirsiniz. Öldükten sonra ticaret ne işinize yarar onu bilmiyorum.
Ghost Writer
Bir diğer program ise Ghost Writer. Adı bile korkunç olan bu uygulama öldükten sonra tweet göndermeye devam etmenizi sağlıyor. Perpetu’dan farklı olarak, Ghost Writer sizin şifrenizi istiyor. Siz öldükten sonra da, yine daha önceden tasarladığınız tweetleri Twitter’dan yayınlıyor. Ghost Writer’ın mottosu ise “kalbin atmayı durdurduğunda, tweet atmaya devam et.”
“Dead Social” ve “If I Die” isimli başka ölüm sonrası programlar da bulunuyor. Bu uygulamalar da yine ölüm sonrası sosyal medya hesaplarınızın aktif bir şekilde çalışmasını sağlıyor. “If I Die” öldüğünü anlamak için 3 arkadaşından onay istiyor, “Dead Social” ise “sonsuza kadar yaşa” mottosuyla insanları ölüm sonrası sosyalliğe çekmeye çalışıyor.
Ölüm ve ölümün her türlü muhabbeti tatsız geliyor. Fakat ölümden sonra sosyal ağlardaki profillerimize ne olacağı da merak konusu olmaya da devam ediyor. Sosyal ağlardaki hesaplarınızı yakınlarınıza bırakmama seçenekleriniz de olduğunu size bu içerikle anlatmak istedik. Karar size kalmış.