Sosyal ağlar kullanıcılar için ne kadar ücretsiz birer platform olsa da markalar için değil. Sosyal ağlar reklam modellerine geçtiklerinden beri organik olarak hedef kitlelerine ulaşamayan markalar, sosyal medya pazarlama stratejilerine promosyonlu içerikleri eklemek zorunda kaldılar. Bu durum da reklamverenler için hem büyük bir fırsat hem de büyük bir zorluk olmaya devam ediyor.
Sosyal medya kanallarının bir yandan markalara reklamları dayatması varken diğer yandan elimizde artık kanıtlanmış Facebook‘taki organik erişim düşüşü var. Bu da sosyal medya pazarlamasının artık earned, owned ve paid medya olarak üç kanala ayrılmış olması sonucunu karşımıza çıkarıyor.
Günümüzde durum böyleyken bu sponsorlu içeriklerin nasıl ortaya çıktığını, nasıl bu duruma geldiğini ve sosyal ölçümlemelerin geleceğini sorgulamak ve analiz etmek gerekiyor.
Sosyal medyada reklamların ortaya çıkışı ve yükselişi
Sosyal ağlar ilk başta kullanıcıların internet üzerinde sosyalleşmesi üzerine kuruluyken markaların bunu bir fırsat görüp bu platformlarda daha aktif olarak yer alması sonucunda sosyal ağların bunu bir iş modeline dönüştürme kararına ittiğini söylemek mümkün.
Reklamlardan önce tüketiciler kendi aralarında markalar, ürünler, hizmetler arasında konuşurken bu durum markalar için kazanılmış medya anlamına geliyordu. Ancak marka profillerinin daha görünür olması sosyal ağların bu markalara yeni araçlar ve özellikler sunmaya itti. Bu da markaların bu araçlardan yararlanarak içerik üretmesini ve topluluklar oluşturmasını sağladı. En son aşamada bu potansiyeli gelire dönüştürmek isteyen sosyal ağlar birer birer reklam modellerini markalara sunarak promosyonlu içerikleri hayatımıza soktular.
Sosyal etkileşimlerin markalar için her geçen gün daha önemli hale gelmesiyle reklamlar sosyal ağların vazgeçilmez bir parçası olmuş durumda. Aşağıdaki tablodan da büyük sosyal ağların medya tiplerinin bir özetine ulaşabilirsiniz.
Tüm bunlar ölçümlemeler için ne anlama geliyor?
Aslında reklamlardan gelen sosyal verileri organik verilerle entegre etmek markalar için en büyük zorluğu oluşturuyor. Zira üç tür medyanın varlığı ve her sosyal ağda paylaşılan içerik türlerinin sürekli değişmesi sebebiyle verilerin birçok farklı kanaldan gelmesine sebep oluyor.
Bu aşamada markalara düşen ölçümlemelerinde organik ve reklam içeriklerinin verilerini doğru değerlendirmek. Diğer bir deyişle hem organik hem reklamlarda hangi içeriklerin daha fazla etkileşim ve dönüşüm aldığını belirlemek ve diğer markaların arasından o sosyal ağda nasıl sıyrılacaklarına dair bir planlama yapmak sosyal medya pazarlaması yapan markaların bu aşamada öncelikleri olmalı.