Çin’in özellikle son 15-20 yıl içerisinde dünya ticaretine neler kattığı ve aynı zamanda da neler götürdüğü tarihin sayfalarına kalın harflerle yazıldı. Bir yandan daha ucuza üretim yapmak için fabrikalarını Çin’e taşıyan şirketler, diğer yandan Çin’in dünyanın yeni ekonomik gücü olmasından çekinen devletler.
Çin, ekonomik alanda yakaladığı başarıyı dijital mecralarda da yakalamış durumda. Her ne kadar Facebook ve YouTube gibi büyük markaların Çin’e girmesi yasaklanmış olsa da ülkede ciddi bir dijital tüketim ve sosyal medya kullanıcısı var. Hatta bazı rakamlar Çin’in bir çok alanda batılı ülkeleri burada da geçtiğini gösteriyor.
Çin’i dijital platformlara özellikle de sosyal ağlara kaydıran faktörlerden bazıları ülkede uygulanan tek çocuk politikası yüzünden kardeşi olmayanların vakit geçirmek için sosyal ağları tercih etmeleri, son zamanlarda ülkede yaşanan yüksek orandaki boşanmalar, internete ulaşım konusunda herhangi bir altyapısal problem olmaması.
Ama yine de Çin dediğimiz zaman aklımıza genelde sansür ve yasaklar geliyor.
GPlus tarafından hazırlanan çalışmada öne çıkan başlıklar şunlar;
Çin’deki çevrimiçi nüfus 500 milyon civarında ve tüm dünyadaki sosyal ağ kullanıcılarının dörtte biri Çinli. Geçtiğimiz sene ülkede günde yaklaşık bir milyon adet makale sansüre uğradı ve yasaklanan internet sitesi oranında da %41’lik bir artış gözlemlendi. Google Docs, Facebook, The Huffington Post, Vimeo, Twitter ve YouTube ülkede yasaklı sitelerin başında geliyor. Ülkede Facebook başta olmak üzere bir çok sosyal ağ sitesinin yasaklanmış olması Çin’in kendi sosyal ağ sitelerini kurmasına neden olmuş.
2005 senesinde kurulan Renren Çin’in en çok bilinen sosyal ağ markalarından biri ve ABD’de halka açık vaziyette.
Çinliler günde ortalama 2,7 saat ile çevrimiçi platformlarda Japonlardan sonra en çok zaman geçiren profil.
Dijital tüketim penetrasyonuna baktığımızda Çinlilerin yine hatrı sayılır rakamlarını görebiliyoruz.
Ülkede mesajlaşma %87, çevrimiçi müzik %83, çevrimiçi haber okuma %80, çevrimiçi video %70 ve çevrimiçi oyun %55 seviyelerinde.
E-ticarete baktığımızda Çin’in ABD ve Japonya’dan sonra %28 ile üçüncü sırada olduğunu görüyoruz.
Yukarıdaki bazı rakamlardan yola çıkarak Facebook başta olmak üzere bir çok önemli sosyal ağ sitesinin neden Çin’de yasaklı listesinden çıkmak için çaba gösterdiğini daha iyi anlıyoruz.