Sosyal medya, çok hızlı değişime uğrayan bir yapıya sahip olmasına rağmen internet kullanıcılarının hayatının bir parçası olması bu değişime ayak uydurmamızı zorunlu kılıyor.
Hızlı hareket kabiliyetine sahip olan özellikle küçük işletmelere sosyal medya, bu avantajlarından dolayı büyük rakipleri ile çok daha güçlü bir şekilde rekabet etme fırsatını doğuruyor.
Büyük işletmeler içinse bu tam tersi. Geçtiğimiz günlerde Adobe’un eski çalışanlarından Carlos Icaza, piyasaya çıkan akıllı telefonların varlıklarından haberdar olmadıklarını daha doğrusu bu alanı kendi adlarına boş bıraktıkları itirafında bulunurken, geride kalan 4 senede birçok yeni firma piyasaya girerek, bu boşluğu doldurmaya çalıştı. Yani küçük girişimciler, bu eksikliği kendileri için bir fırsata çevirerek alternatif çözümler ürettiler.
İşletmeler ve kullanıcılar ekseninde sosyal medyaya baktığımızda ilk önce Facebook gerçeğini bilmemiz gerekiyor.
Sosyal medyanın belki de amiral gemisi olan Facebook, 2011 yılında yeni 200 milyon kullanıcısı ile 800 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşırken, ABD’de internet kullanıcılarının %80’i tarafından kullanılır bir hale geldi.
3G’nin de gelmesi, akıllı telefonların artık ulaşılabilir fiyatlarla satışa sunuluyor olmasıyla internete daha fazla bağımlı ve belki de bizi köleleştirirken artık sosyal medya kullanıcılarının %40’ı hesaplarına mobil cihazlar üzerinden ulaşıyor ve zamanlarının yaklaşık 4’te 1’ini sosyal ağlarda tüketiyorlar.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un da evsahipliği yaptığı F8 Konferansı’nda Facebook’un paylaştığı bilgilere göre, Facebook kullanıcılarının en az yarısı her gün giriş yapıyor. Facebook kullanıcısı her girişinde ortalama günde 20 dakikasını Facebook üzerinde harcarken, Twitter kullanıcılarında bu süre 12 dakika, Google+’ta ise bu süre yaklaşık 6 dakika.
Facebook kullanıcıların büyük çoğunluğu haftada 3-4 kez giriş yapmayı tercih ederken, Twitter kullanıcıları ise 2-3 kez giriş yapıyor.
Sosyal medya kimi çevreler tarafından zaman israfı olarak görülse de sosyal medya kullanıcılarının yetişkin internet kullanıcılarına göre çok daha aktifler. Sosyal medya kullanıcıları güncel olaylara karşı fikirlerine paylaşma yönünde hareket ederken, daha fazla spor yaptıkları da bir gerçek.
Küçük işletmelere tekrar döndüğümüzde ise Zoomerang’ın yaptığı çalışmaya göre, işletmelerin sosyal medya kullanım sebepleri 3 başlıkta toplanıyor. Buna göre; işletmeler müşterilerle iletişim içerisinde olmak, görünülürlük ve kendilerinin tanıtımını yapmak için sosyal medyada yer alıyorlar.
Facebook, küçük işletmeler için ilk tercih olurken, %86’sı Facebook’u kullanırken, LinkedIn’i tercih edenler %41’lik bir orana, Twitter ise %33’lük bir paya sahip. İşletmelerin yarısı özellikle Facebook ve LinkedIn’den yeni müşterilere ulaşırken, Facebook kullanıcılarının %51’i, Twitter kullanıcılarının da %64’ü ise takip ettikleri markaların ürünlerini almayı tercih ediyor, hem de işletmelere çok da masrafları olmadan.
Yeni müştereler kazanma ve görünürlük gibi harcamaların yanında sosyal medya oldukça az masraflıyken, işletmelerin %60’ı, sosyal medyaya 100 dolardan az harcama yapıyor. %74’ü ise sadece sosyal medya kanallarını takip etmek için herhangi birini işe almıyor.
Son olarak Ning’in yaptığı araştırmadan bahsetmek gerekirse, sosyal medya üzerinde 20 kullanıcının kendi içerisinde yapacağı etkileşimin, kar topunu oluşturmada yeterli.