Sosyal Medya

Sosyal Medya’da Güvende Miyiz?

Sosyal medyanın hayatımıza girdiğinden beri iletişimimizin büyük bir parçası olduğu açık. Tabi ki bir çok insanın birbirine bu kadar kolay bağlanabildiği bir dünya, pazarlamacı, şirket sahibi, eski arkadaşını arayan derken bir grubun daha dikkatini çekti. Fakat onların niyeti oldukça kötü. Evet, bildiniz, yazdıkları zararlı yazılımları sosyal medya yardımıyla dünyaya yaymaya çalışanlardan bahsediyoruz.

Bu anlamda 2010 yılı hem sosyal medya iletişiminin zirve yaptığı, hem de tarih boyunca yazılmış bütün zararlı yazılımların %34’ünün yazıldığı yıl olarak değişik anlamlarda rekor kırdı bile.

Facebook ve Twitter gibi sosyal platformlar, yüksek kullanıcı sayıları ve paylaşımın kolay olması yüzünden korsanların en çok gözünün olduğu platformlar. Bunları LinkedIn ve FotoBlog gibi siteler izliyor.

Panda Labs senelik araştırmasına göre gönderilen virüslerin %99.4’ünü  otomatik olarak tespit edip analiz ederek sınıflandıran Kollektif İstihbarat Sistemi bugüne kadar 134 milyon dosyayı arşivledi ve bunlardan 60 milyon tanesi hali hazırda truva atı, solucan, virüs gibi zararlı yazılımları içeriyor.

Zararlı yazılımlar arasında Truva atları % 55.91 ile başı çekerken, onları % 22.13 ile virüsler izliyor.  Devamındaysa % 10.38 ile solucanlar geliyor. Aynı araştırmanın ülkeleri mercek altına aldığı kısmı da oldukça ilginç veriler içeriyor.

Bedava tarama aracı Panda Active Scan’dan alınan verilere göre en çok zarar gören bilgisayarlar % 60 ila 70 arası oranlarla Tayland, Çin ve Tayvan’da bulunuyor. Ülkemiz de %50’ye yakın oranla 11. sırada yer alıyor. Burada her ne kadar kullanıcılara bilinmeyen linklere tıklamamak, tanımadıkları şahıslardan gelen davetlere şüpheyle yaklaşmak gibi basit görevler düşse de asıl sorumluluğun bu kadar çok kullanıcıyı barındıran sosyal ağlarda olduğu düşünülüyor.