Sosyal medyanın kullanımı ve kabulu açısından baktığımızda, dünden bugüne çok yol kat ettiğimizi söyleyebiliriz. “Sosyal medya nedir?”, “Acaba bizim işimize bir katkısı olur mu?”, “Sosyal medyada yer almalı mıyız?” gibi sorulardan, “Sosyal medyada nasıl var olmalıyız?” noktasına gelinmiştir. Fakat, sosyal medyada üzerinde henüz anlaşılmaya varılmamış ve ilk başta bir çok kişi tarafından gözden kaçmış bir konu vardır ki hem sosyal medyanın geleceğini hem de bu mecrada var olmak isteyenlerin karar alma süreçlerini etkileyecek önemli konudur: Sosyal medyada var olmanın maliyeti.
Facebook’ta, Twitter’da ve diğer sosyal ağlarda hesap açmak ve içerik üretmek ücretsizdir pek tabii ama bu sosyal medyada var olmanın ücretsiz olduğu anlamına gelmez. Sadece bu mecralar için harcanan mesai bile bu platformların ücretsiz olmadığını gösterir ve konu hakkında daha fazla da bir şey yazmamızı gerektirmez. Ama gelin konuyu biraz daha derinlemesine inceleyelim ve burada var olmanın rakamsal diline bakalım. ABD’de yapılmış bir araştırma olsa da aşağıdaki grafik bize bu konu hakkında genel bir bilgi veriyor. Niyetimiz, sosyal medyada var olan veya var olmayı planlayan organizasyonların gözünü korkutmaktan ziyade, bize göre karar alma sürecinde önemli bir konuma sahip olan bütçe/maliyet konusunda bazı gerçekleri göstermek.
İnsan kaynaklarına ayrılacak kaynak sizin bu mecralardan ne beklediğinizi gösteren önemli göstergelerden biridir. Dolayısıyla biraz önce de söylediğimiz gibi bu işi yönetecek kişilere bütçe ayırmanız gerektiğini unutmayın. Sosyal medya, sadece stajyerler üzerinden yürütülecek bir mecra değildir.
Pazarlama kampanyalarında başarıyı getiren kararlardan biri de çevrimdışı kampanyaları çevrimiçi kampanyalar ile entegre etmenizdir. Sosyal medyada var olduğunuzu bildirmek, buradaki kampanyalarınızın duyurusunu yapmak için de raklam harcamaları yapmanız gerekecektir.
Sosyal medya iletişim çalışmalarını bir ajansa devretme durumunda bunun bir bedelinin olduğunu belirtmemize gerek yok sanırım.
Birçoklarının sandığının aksine firmaların sosyal medyayı iletişim kanallarından biri olarak seçmelerinin sebebi “düşük maliyet” değildir. Emarketer’in pazarlama alanında çalışan profesyonellerle yaptığı bir çalışmada, profesyonellerin %85’i müşterileri ile etkileşim içerisinde olmak için sosyal medyayı tercih ettiklerini söylemişler.
Aşağıda daha detaylı rakamlar bulacağınız, sosyal medyaya yapılan yatırımların geri dönüşü ile ilgili bir kaç örnek de şu şekilde. Syncapse’nin dünya çapında faaliyet gösteren 20 marka ile yaptığı Facebook hayranlarının firmalara katkıları ile ilgili bir çalışma, iyi bir sosyal medya yönetiminin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.Facebook’ta Mc Donald’s hayranı olan bir kişi ortalama 310 dolar harcama yaparken, hayran olmayan bir müşteri ise ortalama 150 dolar harcıyor.
Facebook hayranları, takip ettikleri ürünü ve/veya markayı hayran olmayanlara göre %28 daha fazla kullanırken, %41’i de diğer kişilere tavsiye etme konusunda daha istekliler.
Sosyal medyada başarı hikayesi yazmış bir kaç şirkete baktığımız zaman aklımıza gelen ilk isimler meşhur Old Spice ve 24 saat sosyal medya takip merkezine sahip Dell. Youtube video kampanyaları başta olmak üzere sosyal medyada isminden başarıyla söz ettiren Old Spice’in Twitter takipçileri %2700 artarken, markanın site trafiğinde de %300 artış yaşanmış. Sadece Twitter iletileri ile 3 milyon dolarlık satış gerçekleştiren Dell sosyal medyaya önemli yatırımlar yapan bir firma. Dell’in sadece altı ay içerisinde bütün Twitter takipçilerinden elde ettiği gelir ise bir milyon dolar.