Sosyal Medya

Sosyal Medyayı Kullanmadan Sosyal Medyada Var Olan Markalar

Aramızda hala sosyal medyanın gücüne şaşıranlar vardır muhakkak. Sosyal medya elimizde, cebimizde, gözümüzde, aklımızda; günlük hayatımızın bir rutini halinde. Markaların başarılı olabilmek için sosyal medyada var olmasının zorunlu olduğunu düşünenler bir hayli fazla.

Tüm dünya Facebook ve Twitter’da. Türkiye’de Facebook kullanıcı sayısı 31 milyonu aştı. Bu da nüfusun %40’ından fazlasına denk geliyor. Geriye kalanlar ya yeni doğanlardır ya da anneanne ve dedelerimiz. Ne de olsa anne ve babalarımız bile sosyal medyada artık. Amerika’da da yetişkin nüfusun sadece %24’ü Facebook’ta değil.

[note color=”#FFCC00″]Günümüzde nasıl olur da sosyal medya hesapları olmayan bir marka başarılı olur? Ve daha da önemlisi; bu markaların neden sosyal medya hesapları yok?[/note]

“Biz ürünlerimizin kendi adına konuşmasını tercih ediyoruz. Tıpkı Siri gibi.”

Mashable’ın haberine göre sosyal medyada resmi hesapları olmayan 4 büyük marka; Apple, Trader Joe’s, Marlboro ve Viagra. Marlboro ve Viagra kanuni düzenlemelerden ve iletişim kısıtlamalarından dolayı sosyal medyada yer alamıyor. Fakat Apple’ın neden yer almadığı yüzyılın pazarlama sorularından biri. Bu konuda Apple’ın iletişim departmanına soru yönelttik. Gelen cevap net: “Biz ürünlerimizin kendi adına konuşmasını tercih ediyoruz. Tıpkı Siri gibi. :)”. Sosyal medyada yer almamak Apple’ın marka algısını ya da cirosunu pek etkiliyor diyemeyiz. Apple bu durumda ‘sosyal medyada yer almayan marka var olmuş sayılmaz’ tezini %100 çürütüyor.

Apple bu durumdan zarar etmezken aynı şeyi Marlboro için söyleyemeyeceğiz. 2006’da Interbrands’in “En büyük 100 global marka” listesinde 10. sırada yer alan Marlboro, 2012’de ilk 100’ün içine girememiş. Viagra da kısıtlamalardan dolayı sosyal medyada yer almayan bir başka büyük marka. Kendisi spam e-postaların baş aktörü olarak dijital dünyaya damgasını vursa da markaya ait bir sosyal medya hesabı yok. Bizim pek aşina olmadığımız bir marka da Mashable’ın listesine girmiş; Trader Joe’s. Marka sadece sosyal medya değil, geleneksel iletişim çalışmaları da yapmıyormuş. Trader Joe’s’dan bize gelen yanıt da aynen şu şekilde:

“Evet; sosyal medya sitelerini ve hatta üçüncü parti reklam, pazarlama ve promosyon faaliyetlerini gerçekleştirmiyoruz. Sadece flyer ve birkaç lokal radyo reklamı kullanıyoruz.”

Web sitelerindeki açıklama ise oldukça net: ‘We’re just old-fashioned’ (Biz sadece eski kafalıyız)

Yine de 2009 satışları 8 milyar doları bulmuş. Fortune dergisine göre bu rakam sosyal medyada yer alan rakipleri ile aynı.

Bu arada biz bir de beşinci markayı bulduk. (Burada TLGG ‘den Christoph Bornschein’e teşekkür etmem lazım) İsviçre’nin ikinci büyük market zinciri Coop. Web sitelerinde sosyal medya platformlarının ikonları var ama henüz sosyal medyada varlıkları yok.

[heading style=”1″]Sosyal medya hesabı olmadan da sosyal medyada var olmak[/heading]

Tabii bu markaların sosyal medyada kendi hesaplarını yönetmemesi sosyal medyada adlarının geçmediği ve varlıklarının hiç olmadığı anlamına gelmez. Facebook ve FourSquare check-inleri, Twitter, forumlar, etkinlikler sırasında kullanıcılar tarafından çekilen fotoğraflar, atılan tweet’ler…

Buna en güzel örnek yine Apple. Her ne kadar Apple’ın resmi Facebook ve Twitter hesapları olmasa da, ismi sosyal medyada en çok geçen marka. Bu şekilde Apple kullanıcılarını dijital ortamda dinleyebiliyor.

 

Google.com.tr’de “Apple+forum+Türkiye” diye arattığımızda karşımıza çıkan sonuç:

 

Bu da Facebook:

 

Marlboro’nun durumu da pek farklı değil. Facebook’ta bir sayfa var fakat sadece Wikipedia bilgisi şeklinde. Yine de hayran sayısı bir hayli yüksek.

 

Marka, event marketing aktiviteleri ile kullanıcı ve takipçilerine sosyal medyada kendinden yeterince bahsettiriyor zaten.

Yine de markanız bu markalar gibi büyük bir ‘ağızdan ağıza pazarlama’ gücüne sahip değilse, siz sosyal medya iletişimi bırakayım demeyin.